Çakmaaaa Kurbaaaaan Olayııııııııım!
By Korsan Mahyaci Kamil on Haz 19, 2012 in atatürkçülük, Çocuk, Eğitim, Gençlik, Kemalizm, Ulus-Devlet
… Eğitim konulu makalelerden …
- Kan Sevgisini Öğretmek… (Cemile Bayraktar)
- 100 Temel Eser, Eğitim ve İdeoloji (Alper Gürkan)
- İletişim Fakültesinde yumurta atmak (İbrahim Becer)
- Okulda zorbalık ve intihar ilişkisi (Mauren Healy)
- İki Mustafa (Cemile Bayraktar)
- 19 Mayıs Militarizmi (Ufuk Coşkun)
- Eğitim mi şart, Okul mu? (T. Suat Demren)
- Topluiğne, Cop ve Bıyık (Takunyalı Topluiğne)
- Aileni mi seversin devletini mi? İmam-Hatipli Bireyin dramı (Okan Arslan)
- Dil bir oyuncak mıdır? (T. Suat Demren)
- Millî Eğitim, Millî Beyin Yıkama, Millî Endoktrinasyon (Ufuk Coşkun)
- Öğrenci değil eğitim kurumu sınıfta kaldı (Cemile Bayraktar)
- Zihinler Artık Fikir Mezarlığı Olmasın (Fatma Kopuz)
- Nefret Suçları ve Eğitimin Rolü (Ufuk Coşkun)
- 24 Kasım Öğretmenler Bayramı : Bir 12 Eylül icadı! (Bilal Sambur)
- Zihne tecavüz mü millî eğitim mi? (Haki Demir)
- Gülen’e ve Türk ögretmenlere dair (Mehmet Yılmaz)
- Zayıflamak istiyorsan daha çok yemelisin (Mehmet Yılmaz)
- Atam’ın Öğretmenleri (Ece Arı)
Türkiye’nin Ulus-Devlet Sorunu
Devlet gibi soğuk ve katı bir yapı bizimle olan ilişkisini hukuk yerine ırkımıza ya da inançlarımıza göre düzenleyebilir mi?
GERÇEK hayatı son derecede dinamik ve renkli biz “insanların”. Birden fazla şehre, mahalleye, gruba, klübe, cemaate, etnik köke, şirkete, mesleğe, gelir grubuna ait olabiliriz ve bu aidiyet hayatımız boyunca değişebilir. Oysa devletimiz hâlâ başörtüsüyle uğraşıyor, kimi devlet memurları “ne mutlu Türk’üm” demeyenleri iç düşman ilân ediyor, Sünnî İslâm derslerini zorla herkese okutuyor… Bizim paramızla, bizim iyiliğimiz için(!) bize rağmen…
Kürt sorunu, başörtüsü sorunu, Hıristiyan azınlıklar sorunu… Sıradan insanları sadece “insan” olarak göremeyen devletimizin halkıyla bir sorunu var. Türkiye’nin “sorunlarının” kaynağı sakın ulus-devlet modeli olmasın?
1870′lerde İtalya’da yaşayan etnik gruplar birleşerek Fransız işgaline son verdiler. Bir İtalyan ulusu yoktu ortada, Fransız zulmünden bıkmış insanların meşru müdafasıydı vardı. Ama o dönemin Avrupası’nda yükselen değer halk değil ulus-devlet idi. “Problemin” farkında olan Milli Kurtuluş Hareketi liderleri şöyle diyorlardı : “İtalya’yı yarattık, sıra İtalyanları yaratmaya geldi!”
Samsun’a bir “güneş gibi” doğanlar, Türk milletini yoktan var edenler(!) de acaba demişler midir “Türkiye’yi yarattık, sıra Türk Milletini yaratmaya geldi” diye?
80 sayfalık bu kitap Kurtuluş savaşı’ndan sonra Türkiye’ye giydirilmiş bir deli gömleğine işaret ediyor. Kral çıplak. Kral hep çıplaktı.
Ne mutlu “insanım” diyene! Kitabı buradan indirebilirsiniz
5 Yorum
Yazan:Cem Akkılıç Tarih: Haz 19, 2012 | Reply
Kemalizm değerdir…
Kemalizm uygulansa, Araplar gibi emperyalistlerin boyunduruğu olmaktan kurtarır ülkeyi. Eğer Atatürk öldükten sonra Kemalizm’in devam ettiğini düşünürseniz yanılırsınız. İnönü ile başlamıştır Kemalizm’in bitişi… ABD yanlısı Demokrat parti ile devam etmiştir…
Yani aslında; Kemalizm 1938’den sonra hiç olmadı… Olsaydı, bugün insanlarımız açlık sınırsında sürünmezdi…
Neden mi? Dünyanın en bereketli topraklarında çoğunluğu yoksul insanların oluşu, ülkenin bağımsız olmayışından kaynaklanmaktadır.
Unutmayın; Atatürk olmasaydı bugün babalarımızın ismi Coni, Maykıl olacaktı.
Cem Akkılıç
Yazan:Mehmet A. Tarih: Haz 19, 2012 | Reply
Evet Kemalizm çok mühim bir değerdir, ama olumsuz manada da kullanılabilir değer kavramı…iyi veya kötü gibi net bir anlamı yoktur değerin. her ne kadar toplum bu kelimeye müspet bir anlam yüklemiş olsa bile…mesela eleştiri kelimesini ele alalım, eleştirmek olumszu mu eleştirmektir yalnızca hayır, olumlu eleştiri de vardır. velhasıl girişi bile bu kadar uzattım..mevzuya geleyim.
şu emperyalizm lafına hiç girmesek daha iyi olacak yoksa bu yorumu editöre gönderip yayınlamasını rica etmek zorunda kalacağım. Zira emperyalizm Kemalizmin düsturu olmamış mıdır? bunu anayasalarımızın alınış biçimlerinden bile anlamak mümkündür orta derecede bir akıl için.
Bence kemalizm inönüyle çelikleşmiş ve hala toplumun bütün kılcal damarlarına sızmıştır hatta öyle bir sızmıştır ki an kavi anti kemalist bile kemalist bir düsturla farkında olmadan da olsa hareket etmektedir.yani bir yaşam biçimi haline gelmiştir ve her adımında farklı bir yüzle karşına çıkıyor. mevzu bahis mustafa kemal falan da değildir aslında ondan nüvelenmiş bir anlayışa eleştiridir, başkaldırıdır, intifadadır.
azıcık kendimizi sorgulamakla başlarsak bu işe çok çabuk halledecez her sorunumuzu. çağa göre bir adet format çok mu? bilgisayar gibi ara sıra lazım bünyeye, yoksa çakılı kalır, düşünemez muhafazakarlaşır ama müsbet manada değil, statükonun kankası olur. ki kemalizme eleştirinin bamteli tam olarak burasıdır.
arapların babalarının adı coni mi, keza öyle bile olsa bizim ne farkımız var. dinimizi mi korudu kemalizm hani nerede başörtülü bir doktor, bir öğretmen sayın Akkılıç.
Ez cümle çok karışık yazdım ve sürç i lisan ettimse affola, rövanş sevdasına kapılmadan düşünmek gerek kanımca…
muhabbet ile
Yazan:Furkan Tarih: Haz 20, 2012 | Reply
Bu kemalistlerle uğraşmamak lazım aslında, boşa vakit kaybı gibime geliyor ama yine dayanamadım. Şu meşhur “atatürk olmasaydı…” diye başlayan kilişeleri için bir çift söz söylemem lazım yoksa dilsiz şeytan olmak da var işin ucunda. (yeterince islami bilgiye sahip olmayan, sözde müslümanlar için açıklama notu: Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır şeklinde bir deyiş vardır kültürümüzde)
Amentü : Allahü Teâlâ’ya, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe, kadere; hayır ve şerrin Allahü Teâlâ’nın yaratmasıyla olduğuna inandım. Öldükten sonra dirilmek de haktır.
Burada şuna dikkat edin : iyilik ve kötülüğün Allah’tan geldiğine inandım diyoruz. Yani hasan hüseyin ya da kemalden değil, Allah’tan geldiğine inandım diyoruz. Başımıza gelen iyi şeylerden dolayı Allah’tan başka hiç kimseye iltifat etmeye gerek yok. Başımıza kötü bir şey geldiyse de Allah’tan başka gideceğimiz bir kapımız yok. Bu sözde “ulu” ya da “yüce” şahısların hiçbirine hiç bir şey borçlu değiliz. Başımıza gelen her iyi şey ve her kötü şey Allah’ın dilemesi ve öyle buyurması sonucu oluşmuştur. Allah bu iyilik ve kötülükleri yaratmak için bazı insanları vesile kılabilir. Bir iyilik sonucunda ona vesile olan şahısı ve/veya şahısları bu işin asıl müsebbibleri gibi görmek onlara bu derecede abartılı bir şekilde iltifat etmek(o olmasaydı şöyle olurdu, böyle olurdu, ona herşeyimizi borçluyuz gibi şirke varabilecek sözler söylemek) bir kuklanın hareketlerini kendi iradesiyle yaptığını zannederek ona hayran olmak, yaptığı hareketlere şaşırmak ve iplerin aslında kuklacının elinde olduğunu ve kuklaya o hareketleri yaptıranın kuklacı olduğunu görmemek gibi bir şey. Bunu da sadece akılsızlar ve gafiller düşünebilir herhalde.
Son söz : bu yazdıklarım sadece kendine müslümanım diyen insanlar içindir, islamiyete inanmayanlar, güzellikler ve iyilikler için herhangi bir kimseye, kendilerine, doğaya, evrene, içlerindeki enerjiye ya da herhangi bir başka nesneye teşekkür edebilirler.
Yazan:ufuk tan Tarih: Haz 20, 2012 | Reply
Ulusalcılık; onun versiyonları kemalizm,milliyetçilik hatta liberalizm.Yani bir burjuva ideolojisidir.ulus devleti savunur,yüceltir.Batıcı olanı laiktir.Doğucu olanı muhafazakardır.Ama ikiside devleti yüceltir,ulusu savunur,azınlıklara karşı hepsi önyargılıdır,tekçidirler.Hepsi tek dil, tek bayrak,tek devlet,tek dil,tek din,tek meshep savunurlar.Hakları için isyan eden azınlıkları kendi karşıtları ulusalcılıkla suçlarlar.Hepsi erkek egemen düzeni savunur.
Yazan:alivelikimdeli Tarih: Kas 13, 2019 | Reply
cem akılıç a cevap,,,adımız coni maykıl olurdu mu????
birinci dünya savaşında yenilen ülkelere bakın almanya-macaristan-bulgaristan, bizden kopartılan ortadoğu…hangisinde dili dini değiştirilmiş.bugünkü suriye-ırak müslüman mı gavur mu.isimleri coni mi… okumak cahilliği alıe eşeklik baki kalırmış.senin ki cahilliği de almamış.