Muhafazakarların iktidarla imtihanı!
Cumhuriyet tarihin den bugüne hiç olmamıştır, muhafazakâr kesimin iktidarda bu denli güçlü olduğu bir dönem. Menderes ve Özal döneminde de bir güçlenme eğilimi olsa da doruk noktaya çıkamamıştır hiçbir zaman. Ancak bildiğim kadarı ile İslam da her şey bir sınav içindir. O halde muhafazakâr kesimin bu günkü hali onlar için büyük bir sınavın da işaretidir. Ya bu sınavı iyi bir şekilde verecekler yada tarihteki eski hallerine geri dönecekler. Ezilen hor, görülen, inançlarını köşe bucak saklayarak yaşayan. Bu gün muhafazakarlar iktidar için pek parlak bir durum kanımca söz konusu olmasa da ”umut” etmekten başkada çare kalmıyor yine taraftarlarına. Çünkü kaygı ve bulundukları durumu koruma çabası onların olaylara bakış açısını da değiştirmeye başlamıştır. Asıl amaç ellerinde şuan için bulundurdukları iktidarı koruma içgüdüsüne dönüşmüştür. Ve gelişen her türlü olumsuz olayı bunun uğruna ört pas etme eğilimine girmişlerdir. Uludere olayı, AİHM tarafından ‘’ondan dolayı mahkum edildiğimiz bir kimseyi’’ emniyet genel müdür yardımcısı yapmaları, mit müsteşarı olayı, karanlık ve kirli geçmişimizin salt ideolojik menfaatler çerçevesinde tartışılmaya açılmasına izin verilmesi, polis devleti görünümüne bürünmemiz, Alevi ve Kürtleri asimilasyonda yeni bir yöntem olarak ‘’ dini sömürü endeksli asimilasyon hareketleri ‘’ ve sayamadığım onca olumsuz şey. Haklı olarak denebilir ki hiç mi iyi bir şey yapmadı bu insanlar. Onlar benim tarafımdan dile getirilmesine gerek yok çünkü yandaş (daha doğrusu çıkarcı) medya bire bin katarak dillendiriyor her zaman. Ve iktidarın yanlışlarını da söyleme cesaretini (daha doğrusu hoş görünmek için) gösteremiyor. Zaten kanımca muhafazakar iktidarın sonunu böyle giderse bu hazırlayacak. Yaptıkları her şeyin doğru olduğu düşüncesi ve bunun merkez medya tarafından eleştirilmemesi. Oysa söylenmesi gereken belki de tek şeydir muhafazakar iktidara ve taraftarına. HESABA ÇEKİLMEDEN KENDİNİZİ HESABA ÇEKİN. Tabi bu gerçekten inanan muhafazakar iktidar ve taraftarlarına söylenebilir. Yoksa ‘’dönme, yanaşma’’kişi ve gruplar için söylenecek bir şey değildir. Onlar içinse henüz söylenecek insani bir söz bulunduğunu düşünmüyorum ve bu yüzden yazmıyorum. Onun içindir her zaman muhalif olmak güç sahipleri ile aynı görüşte olsan bile çoğu zaman daha iyidir. Hem etrafında daha az çıkarcı, dönme kişi olur. Hem de güç sahibi olmanın verdiği hırsla asıl amaçtan sapmamış olursun.
Son sözüm olsun son bir satır.
Sözün özünü anla yeter
Masallarda da geçer hani
‘’Böbürlenme padişahım senden büyük Allah var’’der.
1 Yorum
Yazan:azat Tarih: Ağu 15, 2012 | Reply
Muhafazakarların iktidarla imtihanı!
Cumhuriyet tarihin den bugüne hiç olmamıştır, muhafazakâr kesimin iktidarda bu denli güçlü olduğu bir dönem. Menderes ve Özal döneminde de bir güçlenme eğilimi olsa da doruk noktaya çıkamamıştır hiçbir zaman. Ancak bildiğim kadarı ile İslam da her şey bir sınav içindir. O halde muhafazakâr kesimin bu günkü hali onlar için büyük bir sınavın da işaretidir. Ya bu sınavı iyi bir şekilde verecekler yada tarihteki eski hallerine geri dönecekler. Ezilen hor, görülen, inançlarını köşe bucak saklayarak yaşayan. Bu gün muhafazakarlar iktidar için pek parlak bir durum kanımca söz konusu olmasa da ”umut” etmekten başkada çare kalmıyor yine taraftarlarına. Çünkü kaygı ve bulundukları durumu koruma çabası onların olaylara bakış açısını da değiştirmeye başlamıştır. Asıl amaç ellerinde şuan için bulundurdukları iktidarı koruma içgüdüsüne dönüşmüştür. Ve gelişen her türlü olumsuz olayı bunun uğruna ört pas etme eğilimine girmişlerdir. Uludere olayı, AİHM tarafından ‘’ondan dolayı mahkum edildiğimiz bir kimseyi’’ emniyet genel müdür yardımcısı yapmaları, mit müsteşarı olayı, karanlık ve kirli geçmişimizin salt ideolojik menfaatler çerçevesinde tartışılmaya açılmasına izin verilmesi, polis devleti görünümüne bürünmemiz, Alevi ve Kürtleri asimilasyonda yeni bir yöntem olarak ‘’ dini sömürü endeksli asimilasyon hareketleri ‘’ ve sayamadığım onca olumsuz şey. Haklı olarak denebilir ki hiç mi iyi bir şey yapmadı bu insanlar. Onlar benim tarafımdan dile getirilmesine gerek yok çünkü yandaş (daha doğrusu çıkarcı) medya bire bin katarak dillendiriyor her zaman. Ve iktidarın yanlışlarını da söyleme cesaretini (daha doğrusu hoş görünmek için) gösteremiyor. Zaten kanımca muhafazakar iktidarın sonunu böyle giderse bu hazırlayacak. Yaptıkları her şeyin doğru olduğu düşüncesi ve bunun merkez medya tarafından eleştirilmemesi. Oysa söylenmesi gereken belki de tek şeydir muhafazakar iktidara ve taraftarına. HESABA ÇEKİLMEDEN KENDİNİZİ HESABA ÇEKİN. Tabi bu gerçekten inanan muhafazakar iktidar ve taraftarlarına söylenebilir. Yoksa ‘’dönme, yanaşma’’kişi ve gruplar için söylenecek bir şey değildir. Onlar içinse henüz söylenecek insani bir söz bulunduğunu düşünmüyorum ve bu yüzden yazmıyorum. Onun içindir her zaman muhalif olmak güç sahipleri ile aynı görüşte olsan bile çoğu zaman daha iyidir. Hem etrafında daha az çıkarcı, dönme kişi olur. Hem de güç sahibi olmanın verdiği hırsla asıl amaçtan sapmamış olursun.
Son sözüm olsun son bir satır.
Sözün özünü anla yeter
Masallarda da geçer hani
‘’Böbürlenme padişahım senden büyük Allah var’’der.