Magrib Enstitü- Küresel Ekonomik Beklentiler
By Editorden on Eyl 23, 2012 in Ekonomi, Kapitalizm, Uygar(?) Batı
… Bu konuda okumak için…
Liberalizm Demokrasiyi Susturunca
Halkın iradesi liberalizm ile çatışırsa ne olur? 2008′de başlayan ekonomik kriz sürmekte. Eğitim, sağlık ve güvenlik hizmetlerine ayrılan bütçeler kırpılırken batan bankaları kurtarmak için yüz milyarlarca dolar harcanıyor. Alın terinin finans kurumlarına peşkeş çekilmesini istemeyenler protesto ediyor. Ama batılı devletler polis copuyla finans sektörünü savunmaktalar. Ne oldu? Bütün nüfusun binde birini bile temsil etmeyen bankacıların çıkarları geri kalan %99.99′un önüne nasıl geçti? Alıp satma, üretip tüketme özgürlüğü nasıl oldu da halkı finans sektörünün kölesi yaptı? Mal, hizmet ve sermayenin serbest dolaşımı uğruna halkın iradesi çiğnenebilir mi? Okuyacağınız kitap demokrasi ile liberalizmin savaşı üzerinedir. Buradan indirebilirsiniz.
1930 model bir ulus-devletin, bir “devlet babanın” çocuklarıyız. Son derecede “Millî” bir eğitim gördük, öğrenim değil. Hayatta işimize yarayacak meslekî bilgileri ya da eleştirel bir bakışı öğrenmedik “millî” okullarda. “Varlığımızı Türk varlığına armağan etmek” için eğitildik, eğilip büküldük.
Liberallerin dilinden düşmeyen “Bireysel haklar ve özgürlükler” bizim gibi Kemalist çamaşırhanelerde yıkanmış beyinler için çok yeni. Türkiye’de yaşayan insanların ulus-devlet boyunduruğundan kurtulmasında önemli bir rol oynuyor liberaller. Biz de bu kitapta liberalizmin temel tezleriyle uyumlu, bu fikir akımına doğrudan ya da dolaylı destek veren makaleleri birleştirdik. Buradan indirin.
Liberalizm asırlardır bir çok aşamalardan geçmiş, tarihi olaylarla kendisini imtihan etmiş bir düşünce geleneği. Değişmiş yanları var ama sabitleri de var. Bu sabitlerin içinde liberalizmin tehlikeli yönleri hatta YIKICI UNSURLARI da var. Bunları ortaya çıkarmak için “doğru” soruları sormak ve liberal perspektifte kalarak yanıt aramak gerekiyor… Büyük bir kısmı bu gelenekten olan düşünürlerin fikirlerinden istifade ederek liberalizmin kusurlarını ele alıyoruz bu kara kitapta: Adam Smith, Mandeville, John Stuart Mill, Hayek, Friedman, Röpke, Immanuel Kant, Alexis de Tocqville, John Rawls, Popper, Berlin, Mises, Rothbard ve Türkiye’de Mustafa Akyol, Atilla Yayla, Mustafa Erdoğan… Liberallere, liberalimsilere ve anti-liberallere duyurulur. Buradan indirebilirsiniz.
4 Yorum
Yazan:Hüsam Tarih: Eyl 23, 2012 | Reply
krizin sebeplerinden bahsettiginiz ilk dakikalarda batinin Cin ve dogu avrupa karsisinda rekabetinin zayifladigini söylediniz, tamam dogru ama eksik.
Bu krizle ortaya cikan tabloda en onemli gerçek hukukidir. Ulus-devletler kuresel finans karsisinda bir MESRUIYET KRIZI yasamaktadir.
Batida hukuki bir yikim vardir ve demokrasi finans sektörünün kontrolüne gecmistir. bu da es geçilmemesi gereken bir noktadir kanaatimce.
Yazan:MY Tarih: Eyl 23, 2012 | Reply
Müslüman ülkelerde ekonominin ve altyapinin Bati’ya endeksli gelistigi yönündeki tepite katiliyorum. Iran veya S.Arabistan kendi halklarinin ihtiyacina dönük degil Bati’ya dönük bir gelisim içine girdiler. Petrol fakiri olmakla beraber Türkiye için de böyle bu. Uzun yillar “ucuz is gücü cenneti” sloganiyla yürüyen tekstil buna iyi bir örnek.
Gerek altyapi gerekse kalifiye isgücü hatta kanunlar dahi Bati’ya ve Bati’nin soguk savasina endeksli oldu. Artik insanlari ve insana hizmeti merkeze alan devletler kurmanin zamani geliyor.
Yazan:Suna K. Tarih: Eyl 23, 2012 | Reply
Son dakikalarda söylenen Müslümanların ortak bir para birimine geçmesi bugün çok ütopik görünebilir ama daha geniş açıdan bakarsak ne olur ? Örneğin güvenilir bir bankacılık sistemi kurulabilir. Böylece Müslüman ülkeler yavaş yavaş Batı’nın boyunduruğundan kurtulabilir. Bugün Arap veya iran petrolü almak için Amerikan doları veriyoruz. Oysa doların değeri ile oynayanlar her iki tarafı da sömürüyor değil mi ? Eğer Müslümanlar dış ticaretlerini dolar zincirinden kurtarabilirlerse kendi projelerini kendileri finanse edebilirler. Bu o kadar da zor olmasa gerek.
Yazan:Olcayto Tan Haskol Tarih: Eyl 28, 2012 | Reply
@Hüsam bey esselam,
Yorum biçiminiz çok tanıdık daha önce konuşmuş gibiyiz. Bahsettiğiniz mesele de bir kriz okuması için “doğru ama eksik”.sebebi ise 10-15 dk’lık bir yayında ya da tek bir paragrafta bütün faktörleri ele alıp detaylı bir tahlil yapmanın mümkün olmaması. Bu yüzden olabildiğince en makro ölçekte tahlil etmeye çalıştık. Dediğiniz meseleye katıldığımı da ayrıca belirteyim. Bu da sebeplerden biri mutlaka.
@Suna
bence ütopik olan bundan daha 50 sene evvel birbirini insanlık tarihinde eşine az rastlanır biçimde boğazlamış Avrupa’nın bu ortak standartları oluşturması oldu. Bu aslında ortak tarihi ve ortak düşmanı olan “orta doğu” için bence çok daha kolay bir siyasi proje. İslam’ın ortaya koyduğu ve kabul gören birleştirici unsurlar ve buna bağlı bir iktidar bizim yönetim kültürümüze daha uygun. En büyük problemse ekonomik olarak bu işi sürükleyecek baskın unsurların (Türkiye gibi) seküler sistemlerden, yaşam biçimlerinden medet umması ya da yerel siyasi çıkarlarını bütün müslümanların istikbaline tercih etmesi.