YAKINDA: Amerika’da demokrasi son nefesini verirken…
By Mehmet Yılmaz on Eki 12, 2012 in Amerikan Saldırganlığı, Demokrasi, Kapitalizm, Liberal Totalitarizm
“… 1960’lardan itibaren zenginlerin siyaset üzerindeki etkisinin arttığını görüyoruz. Son yıllarda demokrasiden zenginokrasiye bir dönüşüm var. Amerikan Yüce Mahkemesi (Supreme Court of the United States) 2010’da devrim niteliğinde bir karar aldı. (Bkz. Citizens United v. Federal Election Commission) Siyasi partilere kişilerce veya şirketlerce yapılacak maddi yardımlarda tavan yok artık. Bireylerin / vatandaşların eşit oy hakkına sahip olduğu bir demokrasiden zenginlerin çok daha iyi temsil edildiği yeni rejime geçişin mührünü vurdu bu karar. Haliyle ABD’nin bir oligarşi ya da bir plütokrasi olup olmadığını sorgulamak gerekiyor.
Seçim kampanyası sırasında Goldman Sachs’tan 1,014,000 $, JPMorgan’dan 809,000 $, Citigrouptan 737,000 $ alan Obama kimin başkanıdır? Amerikan halkının mı yoksa finans sektörünün mü?
[…]
1980’de şiddetlenen ideolojik çalkantılar, liberalizmin kendini ÖNCE zihinlere dayatması ve 2008’de finansal bir darbe ile demokrasiyi ayaklar altına almasına şahit olduk. (Bkz. Kriz Çıkarma Özgürlüğü) Faşizme, ceberrut ulus-devlete alternatif üreten liberal/özgürlükçü fikir akımları giderek bir ideolojiye dönüştü. Zihinlere giydirilen bir deli gömleği gibi elimizi, ayağımızı ve aklımızı bağladı. Devlet, toplum, gelenek, aristokrasi, din yobazlığı gibi kollektif dayatmalara karşı bireyi savunan liberalizm sonunda bireyin nefsanî arzularını yüceltti. Bu gerçek bir değer kaymasıydı: Özgürlük yerine ekonomik serbestlik, insanî değerler yerine paranın ve malın ölçülebilir değerleri konuldu. Halkın iradesini temsil eden meclis/senato yerini Para’nın iradesine bıraktı: Piyasa!
Böyle bir fikrî zeminde elbette özgür/serbest bireyler çok fazla barınamayacaktı. İnsanlar kendi küçük dünyalarına, konforlarına odaklandılar. Siyasetten uzaklaşan halkın boş bıraktığı kamusal alan ise yeni bir tür totalitarizm ile dolduruluyor. Bu düzenin yeni aristokratları, kravatlı eşkiyaları ve kendine has bir ruhban sınıfı var …”
… ABD üzerine e-kitap okumak için…
Liberalizm Demokrasiyi Susturunca
Halkın iradesi liberalizm ile çatışırsa ne olur? 2008′de başlayan ekonomik kriz sürmekte. Eğitim, sağlık ve güvenlik hizmetlerine ayrılan bütçeler kırpılırken batan bankaları kurtarmak için yüz milyarlarca dolar harcanıyor. Alın terinin finans kurumlarına peşkeş çekilmesini istemeyenler protesto ediyor. Ama batılı devletler polis copuyla finans sektörünü savunmaktalar. Ne oldu? Bütün nüfusun binde birini bile temsil etmeyen bankacıların çıkarları geri kalan %99.99′un önüne nasıl geçti? Alıp satma, üretip tüketme özgürlüğü nasıl oldu da halkı finans sektörünün kölesi yaptı? Mal, hizmet ve sermayenin serbest dolaşımı uğruna halkın iradesi çiğnenebilir mi? Okuyacağınız kitap demokrasi ile liberalizmin savaşı üzerinedir. Buradan indirebilirsiniz.