Hürriyet’in “laik aydın cinayeti” yalanları
By Aisha Benghazi on Ara 24, 2012 in Beyin Yıkama, Psikolojik harp, Türk Basını
“… O yazı dizisinde, “irtica”ya fatura edilen üç “laik aydın” cinayetinde (Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Necip Hablemitoğlu), fatura adresinin “devlet” olabileceğine dair güçlü işaretlerin ortaya çıktığı üç kritik anda, Hürriyet’in manşetinden kamuoyunun üzerine boca edilen üç kritik“haber”i ele alıyordum… İddiam ise hayli ağırdı: Hürriyet’in “devlet dezenformasyonu”na geldiğini öne sürüyordum Fakat dediğim gibi, o zaman da kendi kendime konuşmuş, Hürriyet’çiler sessizliklerini bozmayarak beni bir kez daha yenilgiye uğratmışlardı…” (Alper Görmüş)
… Bu konuda e-kitap okumak için…
Gazeteciler bizi bilgilendiriyor mu yoksa aldatıyor mu? Gazetecilik galiba dürüstçe yapılmasına imkân olmayan bir meslek. Çünkü birbirine zıt işlerin aynı anda icra edilmeleri gerekiyor: Habercilik, savcılık, komiklik, amigoluk… Gazeteci kendisine bilgi verebilecek herkesle iyi geçinmek için biraz politik davranmak daha doğrusu yalan söylemek zorunda. Ama aynı zamanda ondan gözü kara bir savcı gibi olayların üzerine gitmesi, iyi bir hâkim gibi dürüst olması da bekleniyor. Bir bilim adamı gibi konuları derinlemesine irdelemesi ama sıkıcı olmadan toplumun her kesiminieğlendirebilmesi… Gazetecilerden halkı aydınlatmaları isteniyor ama aynı zamanda da halka benzemeleri. Yoksa gazeteleri satılmıyor, TV kanalları izlenmiyor. Bu koşullarda“gazeteci gibi” gazetecilik yapılabilir mi? Derin Düşünce yazarları sorguluyor…
Aydın kimdir? Muhafaza’nın ve Değişim’in kimyası
Aydın konusu gerçekten sorunlu görülüyor. Her ideoloji, her grup kendi liderini, kahramanını aydını ilan ediyor çünkü. Tam da bu sebeple tanımından önce başka bir sıfata daha ihtiyaç duyuluyor: Reformist aydın, muhafazakar aydın, Kürt aydını, Türk aydını, vs.. Kısacası “aydın olmak” hem toprak(toplum) hem de tohum(aydın) gibi üzerinde durulup incelenmesi yazılıp çizilmesi gereken bir kavram. Değişimin adresi kabul edilen Aydın’ın tanımı konusunda muhafazakar olunabilir mi?” 130 sayfalık bu kitapta modernleşme sürecinde Aydın’ı ve Aydınlanma’yı sorgulayan bakış açıları bulacaksınız. Ama teori ile yetinmeyen, fikrin eyleme dönüşmesini, Cumhuriyet’i, demokrasiyi ve sivil itaatsizlik olgusunu da sorgulayan yazılar bunlar. Buradan indirebilirsiniz.