Affetmek ya da kin tutmak?
By Ayla Chignardet on Oca 18, 2013 in Affetmek, İnsan
“… Hafifçe dokunulursa devrilecek bir hali var. Bir çerçeveye hapsedilmiş bir resim gibi dünyası.
“Onu sevememekten nefret ediyorum. Ondan nefret etmekten nefret ediyorum. Ama başka türlüsü elimden gelmiyor. Ne yaptıysam ona karşı iyi duygular besleyemiyorum. Tam bir şeyleri onardım gibi geliyor, yine bir şey yapıp yıkıp geçiyor içimdekileri. Daha geçen gün telefonda yine ağza alınmayacak laflar sarf etti. Neymiş efendim…” Gerisini getirme lüzumu hissetmiyor.
“Dinle bak,” diyorum.
Ağır ağır okuyorum elimdeki tablet bilgisayardan. “Eğer desen: ‘İhtiyar benim elimde değil; fıtratımda adavet var. Hem damarıma dokundurmuşlar, vazgeçemiyorum.’’ “Adavet ne demek?”
“Düşmanlık hissi” deyip devam ediyorum. “Elcevap: Sû-i hulk ve fena haslet eseri gösterilmezse ve gıybet gibi şeylerle ve muktezasıyla amel edilmezse, kusurunu da anlasa, zarar vermez.”
“Yani?” diye soruyor. “Düşmanlık hissi taşıdığımız birine karşı…” (Mustafa Ulusoy)
… insan üzerine e-kitap okumak için…
“Düşümde bir kelebektim. Artık bilmiyorum ne olduğumu. Kelebek düşü görmüş olan bir insan mıyım yoksa insan olduğunu düşleyen bir kelebek mi?” (Zhuangzi, M.Ö. 4.yy)
Hakikat’in ne tarafındayız? Hiç bir şüpheye yer bırakmayacak bir şekilde nasıl bilebiliriz bunu? Zekâ, mantık ve bilim… Bunlar Hakikat ile aramıza bir duvar örmüş olabilir mi?
Neden insan her hangi bir hayvan gibi, yeryüzünü bir eğlence merkezi, kendisini de bir turist olarak kabul edip yaşayamıyor? Bilerek, isteyerek bu yaşamı seçen insanları bir zaman sonra “bir şeyleri aşmak, bir şeylerin ötesine geçmek” çabasında görüyoruz. Gerçek şu ki korkudan elleriyle yüzünü kapatan insan aynı zamanda parmaklarının arasından kendini korkutan şeyi görmek istiyor! Okuduğunuz bu basit cümle insanın yeryüzündeki dramının özeti. Acıklı bir durum. Zira parmaklarınızı kaparsanız güvenliktesiniz(!). Ama kalbinizin derinliklerinden gelen bir ses kendi kendinize yalan söylediğinizi fısıldıyor.
Modern dünyanın para kazanma makinesi homo-economicus’a, “maymunlaşmış insana” alternatif bir insan tarifi yapmak için yazıldı bu kitap. Bu “derin insan” kendi etik zemini ve alternatif siyasî projeleriyle 21ci yüzyıla damgasını vurabilecek mi?
Freud, Camus, Heidegger, Kierkegaard, Pascal, Bergson, Kant, Nietzsche, Sartre ve Russel’ın yanında Mesnevî’den, Mişkat-ül Envar’dan, Makasıt-ül Felasife’den, Füsus’tan ilham alındı. Hiç bir öğretiye sırt çevrilmedi. Aşık Veysel, Alfred Hitchcock, Maupassant, Hesse, Shyamalan, Arendth, Hume, Dastour, Aulagnier, Cyrulnik, Politis, Sibony, Zarifian ve daha niceleri parmak izlerini bıraktılar kitabımıza. Buradan indirebilirsiniz.