CHP faşisttir, faşist kalacak!
By Şivan Taşkıran on Oca 25, 2013 in atatürkçülük, CHP, Kemalizm, Türk faşizmi
“… CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler, AK Parti’nin, Türk ulusunu tarihten silmeye, Türk vatandaşlığını tarihten silmeye dönük olan girişimlerinde, BDP ile iş biriliği yaptığını iddia etti. Güler, Kaplan’ın sözlerini eleştirirken, ‘Kürt milliyetçiliğini bana ilericilik ve bağımsızcılık diye yutturamazsınız. AKP ve BDP işbirliğinin yaptığı şey, tektir. Türkiye’de Kürt sorunu yoktur, Türkiye’de siz sorunu Türk sorunu yaptınız. Türk ulusuyla Kürt milliyeti eşit olamaz. Bundan sonra biz savunmadayız, bundan sonra meşru müdafaa hakkı için saldırıdayız’ diye konuştu. Bu sözlerden sonra CHP ve MHP sıralarında oturan bazı milletvekilleri CHP’li Güler’i alkışladığı görüldü …” (Star Haber)
Bu konuda iki makale:
Faşizm Zaten ‘Çağdaş’ Bir Şeydir (2009)
Güzel kentimiz İzmir’in aslında “faşizmin kalesi” olduğu gerçeği, bir “taş” eylemi iyice faş oldu. Son günlerde bir dizi yazar da bu konuya el attı. Ancak kanımca bu yazarların bazıları hala püf noktayı ıskalıyor. Çünkü İzmir’in dillere destan “çağdaş” kimliği ile “faşist” yüzü arasında bir tezat olduğunu varsayıyor, “yahu bu ilerici kent nasıl böyle faşistleşiverdi” diye soruyorlar. Oysa İzmir, zaten “çağdaş” olduğu için faşizme bu kadar yatkın. Arada tezat değil, paralellik var. Anlatayım. Öncelikle “çağdaş”ın anlamını belirleyelim. Bu kavram, en azından Türkiye’de, “devrim öncesindeki ‘karanlık’ çağın dogmalarından tümüyle arınıp, bilimi ve Ulu Önder’i tek yol gösterici edinip, sonra homojen bir ulus yaratmak için çalışıp, en son da kendini ona armağan etme … TAMAMI
Türkiye faşist olur mu? (2008)
Faşist kelimesi bizde küfür olarak kullanılıyor ama siyasî bir tercihi temsil ediyor aslında. Benito Mussolini’nin teorisi sayesinde en anlaşılır açıklamalarından birini buluruz faşizmin:
“Birey ve bireysel hakları “yüce” devletin “yüksek” çıkarları uğruna feda etmeyi gerekli gören bir yaklaşımdır söz konusu olan. Devlet her şeydir, her yerdedir, kudreti herşeye yeter. Kutsaldır. Milletiyle, ordusuyla ayrılmaz, eleştirilemez bir bütündür. Onun dışında hiç bir değer devlet kadar kıymetli olamaz.”
[…] insanların faşizme boyun eğmesi için bazı özel koşullar gereklidir doğal olarak. Bunların başında da panik duygusu gelir. Koskoca bir milletin korkudan tir tir titreyen bir hayvan sürüsü gibi davranması için elbette adım adım yürürlüğe konacak bir plan yapılır. Sırasıyla:
- Bölünme, irtica, terör, ABD, komünizm, siyonist komplo gibi bir takım dış tehditler icad etmek veya mevcut tehditleri abartmak suretiyle yoğun bir tehdit algısı oluşturmak,
- Tehditler karşısında sağlıklı düşünmeyi, çözüm aramayı engellemek için KanalTürk veya Hürriyet’in yaptığı gibi bir bilgi kirliliği üretmek,
- Türkiye’nin özel koşullarında tam demokrasi olmayacağını savunmak,
- Halkın cehaletini bahane ederek bireysel hakları devletçe verilen (=geri alınabilir) bir lüks gibi göstermek.
Türkiye de geçmişte bir çok bakımdan bu siyasî duruma uygun biçimde yönetildi. Daha önce Milliyetçilik, Militarizm ve Kemalizm konuları altında yazdığımız onlarca yazıda bu konulara ayrıntılarıyla giren makaleler yayınladık. Ancak bugün en büyük tehlike MHP-CHP ekseninden gelmekte. « Türk Milliyetçiliğinin intiharı: CHP ile MHP birleşsin! » adlı makalemizde bu iki partinin ateşle oynadığını ve korku/tehdit söylemleri ile bindiğimiz dalı nasıl kestiklerini anlatmıştık …” TAMAMI
… E-Kitap okumak için…
Evet… Tarih şaşırmaktır. Atatürk’e şaşırmak, Kürtlere şaşırmak, Lozan’a şaşırmaktır. Geçmişe hayret edip bugüne eleştirel bakabilmek, yarını hazırlamaktır Tarih. Geçmişe değil geleceğe dönüktür amacı. Özetle siyasî bir propaganda aygıtı değildir. Gaz vermek, “Asker millet” üretmek, atalarımızla gurur duymak için tarih araştırılmaz. Eğer resmî tarihin beyin yıkamasından bıktıysanız bu kitap ilginizi çekecektir… Buradan indirebilirsiniz.
Alaturka Laiklik: “Beni bir bir sen anladın, sen de yanlış anladın!”
Türkiye Cumhuriyeti’nde Alevîlere zorla Sünnî İslâm öğretilirken Sünnîlerin başörtüsü devlet dairelerinde yasak. Türk Ordusu’nun istihbaratı camileri ve namaz kılanları fişliyor. Hristiyan Ermenilerin ne kiliseleri, ne yetimhaneleri ne de cemaat lideri seçimleri özgürce yapılamıyor. Rumların ruhban okulları özgür değil. Yahudiler diğer gayrı Müslimler gibi askerde ayrımcılığa uğruyor. Ateistlerin kitapları, internet siteleri yasaklanabiliyor, kapatılabiliyor. Gayrı Müslimlerin alın teriyle biriktirdikleri vakıf malları 1970′lerde gasp edildi, hâlâ geri verilmiyor. Sahi Laiklik neye yarıyor? Bu kitap son yıllarda Türkiye’nin gündemine gelen, birbirinden ayrı gibi duran ama çekirdeğinde Yobaz Laiklik Meselesini barındıran konuları ele alıyor.Buradan indirebilirsiniz.
“Kemalizm Türk kadınına özgürlük verdi” gibi sloganlarla düşünmeye daha doğrusu ezberlemeye itildiği için sık sık şaşırmaya mahkûm bir kuşak bizimki. Tarihi, belgeleri, siyasî söylemleri ve sloganları aklın imtihanına tabi tutan herkes hayretler içinde kalıyor. “İyi de biz bunu bunca sene nasıl yuttuk?” diye sormaktan alamıyoruz kendimizi. Kemalist düşüncenin, çağdaşlığın ve Atatürk devrimlerinin yılmaz bekçisi “çağdaş Türk kadını’nın sesi” Cumhuriyet Gazetesi’nin başyazarı olan Yunus Nadi kadınların siyasete atılmasına nasıl tepki vermiş meselâ? “Havva’nın kızları, Meclis’e girip yılın manto modasını tartışacak”
2 Yorum
Yazan:Tanju Özkaya (@tanjuozkaya1) Tarih: Oca 25, 2013 | Reply
RT @DDGrubu: CHP faşisttir, faşist kalacak!: http://t.co/W8Q3ugdy
Yazan:Güncel Haberler (@guncelhaberler) Tarih: Oca 25, 2013 | Reply
CHP faşisttir, faşist kalacak!: http://t.co/B1XmmYyX