Yakın Yabancı / Cihan Aktaş
By my on Oca 26, 2013 in devrim, İran, İslam, islamcilik, Kitap Alıntısı
“… İran üzerine Batı medyasında devrimden bu yana en fazla yer kaplayan fotoğraflardan biri, siyah çarşaflı kadınlarla ilgili olanlardır. Buna karşılık devrimden sonra ülkenin büyük bir nüfusunu teşkil eden dindar kadınlara ilişkin gelişmeler, bu haberlerde söz konusu edilmez. Zenan dergisi, son sayılarından birinde bu konuda yapılmış daha farklı bir araştırmaya yer veriyordu. Araştırmanın başlığı “İranlı Genç Kızlar: Geleneksel Eşitsizliklere Dair Modern Rivayetler”di. (Norma Claire Moruzzi ve Fatemeh Sadeghi; Middle East report; No; 241; Winter 2006)
Araştırmanın verilerine göre, devrimden sonra özellikle muhafazakar kesime mensup kadınlar kapalı mekanlardan çıkarak, toplumsal hayat içinde aktif roller üstlenmeye başladılar. Kadınların bu alandaki iddia ve başarılarının en somut örneklerinden biri, üniversitelerde tuttukları yerde kendini gösteriyor. Kadın öğretim üyesisayısının oranının %16 ila 17 arasında gösterildiği üniversitelerde kız öğrencisayısının erkek öğrencilere oranı ise % 60-62 arasındadır. Üniversitelerdeki kız öğrencisayısındaki artış karşısında Milli Eğitim Bakanlığı, kız öğrencilerin oranını erkek öğrenciler karşısında dengeleyecek bir kota arayışı içindedir …”
… Biraz okumak için…
İslâmcılık, Devrim ile Demokrasi Kavşağında
Müslümanca yaşamak için devletin de “Müslüman” olması mı gerekiyor? Bu o kadar net değil. Çünkü İslâm’ın gereği olan “kısıtlamaları” insan en başta kendi nefsine uygulamalı. Aksi takdirde dinî mecburiyet ve yasakların kanun gücüyle dayatılması vatandaşı çocuklaştırıyor ister istemez. İyi-kötü ayrımı yapmak, iyiden yana tercih kullanacak cesareti bulmak gibi insanî güzellikler devletin elinde bürokratik malzeme haline geliyor. 21ci asırda Müslümanca yaşamak kolay değil. Yani İslâm’ın özüne dair olanı, değişmezleri korumak ama son kullanma tarihi geçmiş geleneklerden kurtulmak. AKP’yi iktidara taşıyan fikrî yapıyı, Demokrasi-İslâm ilişkisini, İran’ı ve Milli Görüş’ü sorguladığımız bu kitabı ilginize sunuyoruz. Buradan indirebilirsiniz.
Müslüman’ın Zaman’la imtihanı
Sunuş: Müslümanlar dünyanın toplam nüfusunun %20’sini teşkil ediyorlar ama gerçek anlamda bir birlik yok. Askerî tehditler karşısında birleşmek şöyle dursun birbiriyle savaş halinde olan Müslüman ülkeler var. Dünya ekonomisinin sadece %2-%3′lük bir kısmını üretebilen İslâm ülkeleri Avrupa Birliği gibi tek bir devlet olsalardı Gayrı Safi Millî Hasıla bakımından SADECE Almanya kadar bir ekonomik güç oluşturacaklardı. Bu bölünmüşlüğü ve en sonda, en altta kalmayı tevekkülle(!) kabul etmenin bedeli çok ağır: Bosna’da, Filistin’de, Çeçenistan’da, Doğu Türkistan’da ve daha bir çok yerde zulüm kol geziyor. Müslümanlar ağır bir imtihan geçiyorlar. Yaşamlarını şekillendiren şeylerle ilişkilerini gözden geçirmekle başlıyor bu imtihan. Teknolojiyle, lüks tüketimle, savaşla, kapitalizmle, demokrasiyle , “ötekiler” ile ve İslâm ile olan ilişkilerini daha sağlıklı bir zemine oturtabilecekler mi? Müslüman’ın Zaman’la imtihanı adındaki 204 sayfalık bu kitap işte bütün bu konuları sorgulayan ve çözümler öneren makalelerden oluşuyor.
2 Yorum
Yazan:Derin Düşünce (@DDGrubu) Tarih: Oca 26, 2013 | Reply
Yakın Yabancı / Cihan Aktaş: http://t.co/9rdfdNs1
Yazan:Güncel Haberler (@guncelhaberler) Tarih: Oca 26, 2013 | Reply
Yakın Yabancı / Cihan Aktaş: http://t.co/joe56Erc