Türk Solu ve şiddet: Yenik düşmüş olanlara özgü bir refleks
By Şivan Taşkıran on Şub 3, 2013 in Abdestli Sosyalizm, Komünizm, şiddet, Sosyalizm, Türk Solu
“… Bazı yaklaşımlara göre, şiddetin ve zorun bir mücadele biçimi olarak “normalleştirilmesi”, sonradan bu“sosyalist” iktidarların temel zaafı hâline gelmiştir. Şiddeti iktidara geldikten sonra muhaliflerine de uygulayan Stalin’de simgeleşen “devlet şiddeti”, sosyalist ülkelerin çöküşünün ana nedenlerinden birisi olarak kabul edilebilir. […] Ancak son DHKP-C eylemi de gösteriyor ki, solun şiddetle ilişkisi tamamen akıl dışı bir noktaya sürüklenmiş bulunuyor. Bu eylemle ne elde edildi? Bir militanın ölümü, bir güvenlik görevlisinin yaşamını yitirmesi, bir gazeteci meslektaşımızın ağır yaralanması ve toplumda bu eyleme karşı oluşan öfke ve tepki dışında ne gibi bir “ürün” ortaya çıktı?
Şiddet yenik düşmüş olanlara özgü bir reflekstir
“Bir insanın kendi yaşamını ortaya koyarak, bir başkasının hayatına kıymasının, sivil bir bireyin hayatında kalıcı hasar bırakmasının solla nasıl bir ilişkisi olabilir?” sorusunu daha kararlı bir şekilde sormalıyız. Siyaset tarihinde, şiddet ve yaratıcılığın ilişkili olduğunu en açıktan iddia eden kişinin Hitler olduğunu unutmayalım. Şiddet, dünyadaki farklı ve yeni düşüncelerin karşısında yenik düşmüş olanlara özgü bir reflekstir. Haksızlıklara radikal tepkiler göstermek doğal bir haktır. Bu durum, masum insanları öldürmeyi, sivil bireyleri sakat bırakmayı hiçbir şekilde meşrulaştıramaz. Şiddet, adalet veya erdem maskesi taşısa da, özü değişmez. Türkiye’nin çözüm ve dönüşüm açısından “değerli” günler yaşadığı bir dönemde, solculuk adına yapılan bu eylem, tüm solcular için “şiddet ve sol” ilişkisini sorgulamak bakımından bir fırsat olabilir …” (Oral Çalışlar / Taraf)
… Türk solu ve solculuk üzerine e-kitap okumak için…
Sosyalizm İslam’a uyar mı? (Tartışma)
Bir yanda zekât üzerinden eşitlikçi bir İslâm yorumu yapan anti-kapitalist Müslümanlar. Diğer tarafta bir türlü iktidar olamayan, sosyalizmi bilmeyen, kemalizmi demokrasi zanneden devletçi, hatta darbe yanlısı bir Türk solu.
Türk solu geçmişiyle yüzleşemekten korkuyor. Solcunun solcuyu katlettiği 1 Mayıs 1977 bir tabu. Deniz Gezmiş’in ulusalcı duruşunu da eleştiremiyorlar. Evet… Türk solcuları iktidara yürümek için bir koltuk değneğine muhtaçlar. Peki ya İslâm? Sosyalizm İslâm’a ne kazandırabilir? Sosyalist devletlerin Müslümanlara yaptığı onca eziyetten sonra Müslümanlar sosyalizm ile ittifak yapabilir mi? Derin Düşünce okurları tartıştılar, biz de kitaplaştırdık. Buradan indirebilirsiniz.
Kendini « sol » olarak tarif eden hareketler hiç olmadıkları kadar zayıf ve bölünmüş bir tablo çiziyorlar bugün. Türk Solu Dergisi’nin ırkçı söylemlerinden CHP’nin darbe çağrılarına uzanan bir kafa karışıklığı hakim. Muhalefet boşluğunun müzmin bir hastalığa dönüştüğü şu dönemde Türk solu bu boşluğa talip olabilir mi? Daha önce Dikkat Kitap kategorisinde yayınladığımız Pozitivizm Eleştirisi gibi bu kitap da Türkiye’deki sola tarafsız bakan bir çalışma. İyimser görüşler kadar geçmişe dönük ağır eleştiriler de var. İlginize sunduğumuz 82 sayfalık bu kitap Türkiye’deki “sol” grupların sorgulamalarına, projelerine ışık tutmak amacıyla derlenmiş makalelerden oluşuyor. Kitabı buradan indirebilir ve paylaşabilirsiniz. Ele alınan başlıca konular: Solda özgürlükçü hareketler, 68 Kuşağı, Devrimci sol, Kemalizm, ulusalcı sol akımlar, Sol ve İslâm, Cumhuriyet Gazetesi.
Etrafınızda “ben solcuyum” diyen kaç kişi var? Birgün Ya da Cumhuriyet Gazetesi, Türk Solu Dergisi okuyan? Yürüyüşlerde Marx, Lenin, Deniz Gezmiş ve Atatürk posterlerini yanyana taşıyan kişileri tanıyor musunuz? İşçi sendikalarında aktif rol oynayan dostlarınız var mı? Bu insanlar hasretle beklediğimiz sol muhalefeti kuramadılar bir türlü. Neden?
Marxist ve Marxçı (Marx’a dair ama marxist olmayan) miras ile yüzleşmedi Türk solcuları. Oysa Marx anlaşılmadan hiç bir sol projenin anlaşılmasına da imkân yok. Leninist, Stalinist, Maoist… Hatta Kuzey Avrupa’nın sosyal demokrat modellerini de çözemezsiniz. Marx’ın bıraktığı yerden devam edenleri anlamak için de gerekli bu okuma; dünya soluna bugünkü şeklini veren düşünürleri anlamak için: Rosa Luxemburg, Ernst Thälmann, Georg Lukács, Max Adler, Karl Renner, Otto Bauer, Walter Benjamin, Jürgen Habermas,… Buradan indirebilirsiniz.
2 Yorum
Yazan:Derin Düşünce (@DDGrubu) Tarih: Şub 3, 2013 | Reply
Türk Solu ve şiddet: Yenik düşmüş olanlara özgü bir refleks: http://t.co/GGihJEun
Yazan:Güncel Haberler (@guncelhaberler) Tarih: Şub 3, 2013 | Reply
Türk Solu ve şiddet: Yenik düşmüş olanlara özgü bir refleks: http://t.co/RpieP1jZ