Avrupa Solu ve Türk Solu
By Aisha Benghazi on Şub 16, 2013 in Avrupa, Marxizm, Sosyalizm, Türk Solu
“… [Türk solu ile Avrupa solu arasındaki iki temel fark : Avrupa solu toplumcu, Türk solu devletçi, Avrupa solu özgürlükçü, Türk solu yasakçı] Bu farklar Avrupa’nın sol anlayışına göre Türkiye’de bir sol partinin henüz olmadığını gösteriyor. Yaklaşık 1856’dan buyana devam eden Avrupalılaşma serüvenimize rağmen hâlâ “alaturca” özelliklerimizi koruyoruz. Nedir bizi “alaturca” yapan? Bu soruya verilecek cevapların başında devletçi ve yasakçı anlayışımızın hem sağ, hem de sol partilerimizin mayasını oluşturması geliyor.
Türkiye’deki partiler halkı değil halk nezdinde devleti temsil ettikleri için demokrasi ve özgürlük anlayışımız Avrupa standartlarının dışında. Özellikle Cumhuriyet Halk Partisi’nin siyasi kadrosu, tıpkı Fransız Kralı XIV. Louis gibi “Ben devletim” (“l’Etat o’est moi”) diyor. Halk demokrasiyle kendisini devlet karşısında tarif etmenin ötesinde devleti de tanımlamak isterken Türkiye’deki sol partiler halkı devlete göre tanımlama çabası içerisindeler. İşte belki de en büyük yanılsama burada …” (Mehmet Hakan Yavuz / Aksiyon)
Sosyalizm İslam’a uyar mı? (Tartışma)
Bir yanda zekât üzerinden eşitlikçi bir İslâm yorumu yapan anti-kapitalist Müslümanlar. Diğer tarafta bir türlü iktidar olamayan, sosyalizmi bilmeyen, kemalizmi demokrasi zanneden devletçi, hatta darbe yanlısı bir Türk solu.
Türk solu geçmişiyle yüzleşemekten korkuyor. Solcunun solcuyu katlettiği 1 Mayıs 1977 bir tabu. Deniz Gezmiş’in ulusalcı duruşunu da eleştiremiyorlar. Evet… Türk solcuları iktidara yürümek için bir koltuk değneğine muhtaçlar. Peki ya İslâm? Sosyalizm İslâm’a ne kazandırabilir? Sosyalist devletlerin Müslümanlara yaptığı onca eziyetten sonra Müslümanlar sosyalizm ile ittifak yapabilir mi? Derin Düşünce okurları tartıştılar, biz de kitaplaştırdık. Buradan indirebilirsiniz.
Kendini « sol » olarak tarif eden hareketler hiç olmadıkları kadar zayıf ve bölünmüş bir tablo çiziyorlar bugün. Türk Solu Dergisi’nin ırkçı söylemlerinden CHP’nin darbe çağrılarına uzanan bir kafa karışıklığı hakim. Muhalefet boşluğunun müzmin bir hastalığa dönüştüğü şu dönemde Türk solu bu boşluğa talip olabilir mi? Daha önce Dikkat Kitap kategorisinde yayınladığımız Pozitivizm Eleştirisi gibi bu kitap da Türkiye’deki sola tarafsız bakan bir çalışma. İyimser görüşler kadar geçmişe dönük ağır eleştiriler de var. İlginize sunduğumuz 82 sayfalık bu kitap Türkiye’deki “sol” grupların sorgulamalarına, projelerine ışık tutmak amacıyla derlenmiş makalelerden oluşuyor. Kitabı buradan indirebilir ve paylaşabilirsiniz. Ele alınan başlıca konular: Solda özgürlükçü hareketler, 68 Kuşağı, Devrimci sol, Kemalizm, ulusalcı sol akımlar, Sol ve İslâm, Cumhuriyet Gazetesi.
Etrafınızda “ben solcuyum” diyen kaç kişi var? Birgün Ya da Cumhuriyet Gazetesi, Türk Solu Dergisi okuyan? Yürüyüşlerde Marx, Lenin, Deniz Gezmiş ve Atatürk posterlerini yanyana taşıyan kişileri tanıyor musunuz? İşçi sendikalarında aktif rol oynayan dostlarınız var mı? Bu insanlar hasretle beklediğimiz sol muhalefeti kuramadılar bir türlü. Neden?
Marxist ve Marxçı (Marx’a dair ama marxist olmayan) miras ile yüzleşmedi Türk solcuları. Oysa Marx anlaşılmadan hiç bir sol projenin anlaşılmasına da imkân yok. Leninist, Stalinist, Maoist… Hatta Kuzey Avrupa’nın sosyal demokrat modellerini de çözemezsiniz. Marx’ın bıraktığı yerden devam edenleri anlamak için de gerekli bu okuma; dünya soluna bugünkü şeklini veren düşünürleri anlamak için: Rosa Luxemburg, Ernst Thälmann, Georg Lukács, Max Adler, Karl Renner, Otto Bauer, Walter Benjamin, Jürgen Habermas,… Buradan indirebilirsiniz.
2 Yorum
Yazan:Güncel Haberler (@guncelhaberler) Tarih: Şub 16, 2013 | Reply
Avrupa Solu ve Türk Solu: http://t.co/jIar6v2B
Yazan:Derin Düşünce (@DDGrubu) Tarih: Şub 16, 2013 | Reply
Avrupa Solu ve Türk Solu: http://t.co/uAT3n6U8