Haneke’nin son filmi “Amour” (Aşk)
By my on Mar 6, 2013 in Hayat, Ölüm, Sanat, Sinema
Haneke’nin son filmi Amour’dan yeni çıktım. 300 kişilik bir salonda 11 seyirci idik. Film bittiğinde kimse yerinden kıpırdayamadı, sessizlik içinde bir müddet daha oturduk. Seyircilerin kalplerinden “artık hiç bir şey eskisi gibi olmayacak” diye geçirdiklerini yüzlerinden okuyabiliyordum.
Tıpkı Beyaz Kurdele filmindeki gibi her saniyesini özenle, dantel gibi işlemiş, insanı sarsan bir sinema dili kullanmıştı Haneke. Meselâ maHReMiyetine ortak olduğunuz insanlar ile onları anlamayan, hislerinden maHRuM olanlar… Aile yakınlarının hissî uzaklığı, insanların aralarındaki camdan duvarlar adeta elle tutulur hale gelmişti.
Haneke’nin son filmi Amour yaşamak (yani ölmek) üzerine muhteşem bir tefekkür…
… Biraz okumak için…
Elinizdeki bu kitabı Sinema’nın programlanmış ölümüne karşı bir direniş olarak görebilirsiniz. İnsan’dan vaz geçmeye yeltenen, Güzel’i, Sanat’ı,İnsan’ı kâr-zarar tablolarına sıkıştırmaya çalışan endüstriye “Hayır!” demenin nazik bir yolu. Sinema bütün “teknik” karmaşıklığına rağmen insansız olmaz. Sinema insanlar tarafından yine insanlar için yapılan bir sanattır.
Derin Düşünce yazarları izledikleri 28 filmi anlattılar. İnsanca bir perspektiften, günlük hayatlarındaki, iç dünyalarındaki yansımalara yer vererek… İran’dan Arjantin’e, Fransa’dan Afganistan’a, Rusya’dan Türkiye’ye uzanan bir yolculukta, İnsan’dan İnsan’a… Umulur ki bu kitap Andrei Tarkovsky, Semih Kaplanoğlu, Mecid Mecidi, Nuri Bilge Ceylan ile buluşmanın farklı bir yolu olsun… Buradan indirebilirsiniz.
Çocuklarımıza Ölüm’den daha çok bahsetsek ne olur? Meselâ evde besledikleri hayvanların, saksıdaki çiçeklerin ölümü üzerine yorum yapmalarını istesek? Mezarlık ziyaretleri yapsak onlarla birlikte ve sonra ne düşündüklerini, ne hissettiklerini sorsak? Çocuklara ölümden bahsetsek belki daha güzel bir dünya kurulur bizden sonra. Çünkü bugün Ölüm’ü TV’den öğrenmek zorunda kalıyor çocuklar. Gerçekten bir “problem” olan ve çözüm bekleyen kazalar, hastalıklar… Çocuklar ölüm sebepleriyle Ölüm’ün hakikatini ayırd edemiyorlar. Küçülen ailelerden uzaklaşan dedeler ve nineler de bizden “uzakta” ölüyor: Kendi evlerinde, hastahane ya da bakımevlerinde. Doğumlarına tanık olamayan çocuklar bir gün ölme “sırasının” onlara da geleceğini anlayamıyor. Ölümü bekleyen modern insan idam mahkûmu değilse eğer, kısa çöpü çekmekten korkan bir oyuncu gibi. Bir talihsizlik, adeta istenmeyen bir “büyük ikramiye” sanki ölüm… Bu kitap Ölümden bahsediyor. Ölüm denen o “konuşmayan nasihatçıdan”, o karanlık ışıktan. Kendisini göremediğimiz ama sayesinde hayatımızın anlamını gördüğümüz ölüm ışığı. Buradan indirebilirsiniz.
2 Yorum
Yazan:Derin Düşünce (@DDGrubu) Tarih: Mar 6, 2013 | Reply
Haneke’nin son filmi “Amour” (Aşk): http://t.co/Xzlh27MoKw
Yazan:Güncel Haberler (@guncelhaberler) Tarih: Mar 6, 2013 | Reply
Haneke’nin son filmi “Amour” (Aşk): http://t.co/G5Avhoexq8