Varlık ve Hiç / Jean-Paul Sartre
By Aylin do Nascimento on Mar 18, 2013 in ahlak, Kitap Alıntısı, Varlık, Varoluşçuluk, Yokluk
”… Bir anahtar deliğine eğilmişim, birden ayak sesleri duyuyorum. Tüylerim diken diken oluyor, utanç duygusu kaplıyor bedenimi. Birisi beni gördü mü? Doğruluyorum. Bomboş koridoru tarıyor gözlerim. Yanlış alarm. Rahat bir nefes alıyorum. Kendini YOK eden bir tecrübe değil mi bu yaşanan? Biraz yakından bakalım: […] Ötekiler‘in varlığı hiç bir şüpheye yer bırakmayacak kadar kesin. Bu yanlış alarm neticesinde [gözetlemekten] vazgeçebilirim. Ama eğer devam edersem kalp atışlarımı duyacağım ve merdivenin her gıcırtısında yerimden sıçrayacağım. İlk alarmdan sonra Ötekiler YOK olmadı. Ötekiler her yerde, altımda, üstümde, yan odalarda. Ötekiler‘in gözündeki varlığımı derinden hissetmekteyim. Hatta UTANÇ‘ım kaybolmayabilir. Alnımda kırmızılık. […] O köşedeki karanlıkta birinin saklanması ihtimali. Esas mesele Ötekiler’in şuurumdaki tecellisi, yoksa bilimsel bir gerçeklik, objektif bir varoluş değil söz konusu olan…”
“… düşünce mahsulü olmayan şuurum için, şimdi kendim olarak varım. […] Kendim’i görüyorum çünkü biri beni görüyor. Şuur, kişi’yi ya da onun nesnel varlığını bilemez. Şuur ancak Ötekiler için bir nesne olduğu zaman kendini idrak eder… Kendimin dışında bir dayanak noktam yok, bana bakan Ötekileriçin bir mihenk noktası olmam sayesinde kendim için varım. Bu nedenle,UTANÇ dediğimizde kastedilen Ötekiler‘in baktığı ve yargıladığı nesnenin ben olduğum gerçeğinin fark edilmesidir…”
“…Utanç birinin önünde kendinden utanmaktır. Ötekiler BEN ile Kendim arasındaki vazgeçilmez bağlantıyı teşkil eder. Ötekiler’e görünen BEN’den utanıyorum […] Bir dışım var, bir tabiatım, Ötekiler‘in varlığı benim [Cennet’ten] dünyaya düşüşümdür.”
… Yokluk’un varlığı üzerine okumak için…
Jean-Paul Sartre ile Kaliteli bir Ateizme Doğru
Yokluk var mıdır? Evinizin içini dolduran boşluğu gördünüz mü hiç? Bir türlü gelmeyen şu trenin verdiği sıkıntı ya da sizi habersiz bırakan dostlarınızın sessizliği gerçek değil mi yoksa? Tutulmamış sözler, ödenmemiş borçlar… Yokluk da var aslında “var” dediğimiz şeyler kadar. Ama Yok’un varlığı sadece şuurlu insanlar için gerçektir; gelecekten, birisinden cevap bekleyenler için bir yokluktan, eksiklikten bahsedebiliriz… Artık olmayan gençlik yılları ya da henüz gelmemiş olan yaşlılık da bugünün gerçeği değil mi? Hatırlayan, ümid eden, düş kırıklığını ve gelecek korkusunu tatmış her insan için bir “yokluk” vardır, gerçektir ve bugüne dahildir.
Ateizmin ürettiği en kaliteli metinlerinden biri olan Varlık ve Hiç elinizdeki bu kitabın belkemiğini oluşturuyor. Filozof ve edebiyatçı olan Jean-Paul Sartre hiç şüphesiz Batı felsefesinin köşe taşlarından biridir. Varlık, İnsan, Özgürlük ve Ahlâk tasavvuru üzerine yazdığı eseri tanrısız bir ahlâk teorisi. “Geleneksel” dinler ile göbeğini kesmiş bir “iyi insan” arayışı içinde Sartre. Bu arayışın neticesi ateist emir ve yasaklar değil insan fıtratının önemli bir veçhesi, özgürlük şuuru:
“İnsan özgürdür ve bunun farkındadır; bu farkındalık ile, özgürlük ve sorumluluk şuuruyla yaşamaya mahkûmdur.”
Bu bağlamda Sartre gerçek bir ateist: Tanrı karşıtı değil Tanrı-SIZ. Vicdanın sesini duyma gayretinde. Görünmeyen tanrılar ile kavga etmek yerine“görünürde tanrı yok, biz insan olarak ne yapabiliriz?” diye soruyor. Buradan indirebilirsiniz.