Hâl’ül Bahar
By Fatma Sancak on Mar 24, 2013 in İnsan, Kâinat
Bahar bir mevsimin değil bir hâlin adıydı, hâlden anlayan için elbet… Bu surette kalp aslına rücu eder tam anlamı olduğu üzere şekilden şekle (hâlden hâle) geçerdi.
Rüzgârın ve yağmurun yaratılmış her varlığa dokunması, soğuğun arza nüzulü (indirilişiyle ki Allah’ın emri üzeredir) dâhi hâlin bahar bahar olmasını engellemeye yetmezdi. Ve yetmezdi haşyet, hayâ endişesini; aşk, heves ve hevâsına tercih etmeyen ama birbirine vurulmuş kıvrılan kalpleri üşütmeye. Onlar her mevsim bahar kalırdı.
Lâkin bahar olan o hâlin de bir ahlâkı vardı, mesela harcanabilen ve tüketilebilen duyguların olduğu aşklarda yeşermezdi. Hayânın, edebin, hududun ve hevânın noksan olduğu yerlerde de ona rastlanmazdı. Düşünce, söz ve eylem de ehemmiyetliydi hâl’ül bahar (baharın hali) için en az mekân kadar. Kıvam gerekliydi ve itina…
Hâl’ül bahar böyle idi. Nefsin tüm arzularına doğru yürüyenlerin değil nefsin arzularından kendini kurtarabilenlerin hâliydi o. Çünkü bir sınavdı, bir sınama ve bir imtihan. İmtihanını verebilenlerin ödülüydü hâl’ül bahar, bir mertebe gibi sabra karşı verilen bir karşılıktı.
Gecenin herkesin unuttuğu bir vaktinde ve kimsenin uğramadığı, salıncakları rüzgarın bile sallayamadığı küçücük bir parkta, ıslak ve soğuk bir bankta, buruşmuş gazete kağıtları üzerinde otururken, kimsenin görmediği ve duymadığı bir anda, bir görenin ve bir duyanın olduğunu unutmadan, her sözünü seçerek, uzanan elleri geri çekerek, sınırı aşmadan âşık ve mâşuk olabilmekti hâl’ül bahar.
Bahar, bir mevsimin değil bir hâlin adıydı çünkü mevsim gelir de geçer sonra bir başkası gelir ama hâl’ül bahar kalırdı, kalmalıydı zaten kalandı. Ona ancak koruyanlar ve korunanlar erişebilirdi. O ancak koruyanlarda ve korunanlarda var olabilirdi. Zaten aşklar bitermiş, gelip de geçermiş, aşk olmasın böylesinin adı, bahar olsun, hâl’ül bahar olsun ve öylece kalsın.
Bahar’ül hâlde sevmeler somut kalmazdı, gülüşüne, kokuna, sesine vurulsan da bunlara vurulduğunla kalmaz; “ondaki” hayayı severdin, başı önünde yürüyüşünü, sesini konuşurken ve gülerken alçaltmasını, bir gören ve duyan olduğunu unutmamasını… Hâl’ül baharın teması bunlardır, beden olarak kalmaz, ruha sirayet eder, oradan tüm kainata yayılır. Hayırdan bir pınar gibidir, bastığı yerleri yeşertir, çiçeklendirir ve misler gibi kokar.
Güzel zamanlardan bir andır hâl’ül bahar, sırdır, içinden içinden tebessümdür, utanmaktır, saklamaktır, o sırlar içinde kendini ve onu nar çiçeklerinden, erik çiçeklerinden, kiraz çiçeklerinden imal ikinizden başka kimsenin göremediği bir örtüyle örtmektir.
Kışın pullarımızı döktüğü günlerden sonra toprakla birlik yeşerebilip, hâl’ül bahar olabilmek temennisiyle; olduysak koruyabilmek duâsı ile…
… E-Kitap okumak için…
Kitap okumak… Jean Paul Sartre, Nazan Bekiroğlu, Toshihiko Izutsu, Henri Bergson, Mustafa Kutlu, Dostoyevski, Elif Şafak, Clausewitz, Sadık Yalsızuçanlar, Alber Camus ile sohbet etmek… Suyun resmine bakmakla yetinmeyen, su içmek isteyenler için var kitaplar. Mesnevî var, El-Munkızü Min-ad-dalâl, Kitab Keşf al Mânâ, Er-Risâletü’t-tevhîd var. Elinizdeki bu kitap Derin Düşünce yazarlarının seçtiği kitapların tanıtımlarını içeriyor. Bizdeki yansımalarını, eserlerin ve yazarların bıraktığı izleri. Farklı konularda 44 kitap, 170 sayfa. Zaman’a ayıracak vakti olanlar için… Buradan indirebilirsiniz.
Kitap tanıtan Kitapların birincisi kadar sevildi, o kadar çok ilgi gördü ki ikincisini yayınlamak için sabırsızlanıyorduk. Yeniden 44 kitap tanıtımıyla geliyoruz karşınıza: Dostoyevski, Sezai Karakoç, Yıldız Ramazanoğlu, Jean Paul Sartre, Amin Maalouf, Taha Akyol, Hasan Cemal, Ali Şeriati, William C. Chittick, Alain Touraine, Muhyiddin İbn Arabi Hazretleri… Farklı asırlar, farklı coğrafyalar, farklı konularla dergi tadında bir kitap… Ortak olan tek şey İnsan belki de? İnsan’ın iç dünyasındaki saklı hazineleri paylaşma muradı…Buradan indirebilirsiniz.
İnsanları birleştiren, engelleri ortadan kaldıran bir eylem yazmak… ve tabi okumak. Heinrich Böll, Sadık Yalsızuçanlar, Jean-Paul Sartre, Leyla İpekçi, Samuel Beckett, Peyami Safa, Immanuel Wallerstein, Marilyn Monroe veya Baudelaire… Farklı ülkelerde yaşamış, farklı kaygılarla yazmış olsalar da bütün yazarlar bir iz bırakmak, günü gelince başka insanlarca okunmak isterler. Evet… Yazmak vermektir. Kitap tanıtan kitaplarımızın üçüncüsünü ilginize sunuyoruz. Buradan indirebilirsiniz.
Alışılagelmiş kitap sunumlarından farklı bir çalışma bu. Neden? Öncelikle kitap tanıtan kitap serisinde tanıtımı yazanlar da tıpkı tanıtılan sanatçı ve filozoflar gibi birer yazar. Bir çoğu profesyonel ve yarı-profesyonel olarak yazı hayatlarını sürdürmekteler. Ek olarak… katkıda bulunan yazarlar eserin güzelliği kadar kendi iç güzelliklerini, kişisel tecrübelerini, eserle ve yazarla tanışma serüvenlerini de ortaya koyuyorlar. Bu bakımdan kitap tanıtan kitap Aktaş, Kafka, Ramazanoğlu veya Kazancakis ile olduğu kadar Başarslan, Gürkan, Becer ve Özdemir ile de tanışmanın veya mevcut dostluğu ilerletmenin güzel bir yolu. Bu 4cü kitapta Yine « ağır » konuklarımız var : Franz Kafka, Cihan Aktaş, Michel Houellebecq, Yıldız Ramazanoğlu, Nikos Kazancakis, Ali Şeriati, Jacques Derrida, Selim İleri, André Gide. 20 farklı kitap, Rusya, Fransa, İran, Almanya ve Türkiye’den 20 yazar. 98 sayfalık bu kitabı, kitap tanıtan kitapların dördüncüsün ilginize sunuyoruz. Buradan indirebilirsiniz.
19 Yorum
Yazan:@HasmetBABA Tarih: Mar 24, 2013 | Reply
Ne güzel bir yazı… Hal’ül Bahar http://t.co/hBMpF735ZO
Yazan:@tahayasntoraman Tarih: Mar 24, 2013 | Reply
RT @HasmetBABA: Ne güzel bir yazı… Hal’ül Bahar http://t.co/hBMpF735ZO
Yazan:@busrarengiz Tarih: Mar 24, 2013 | Reply
Bu güzel pazar günü ismini Hâl’ül bahar koyduğum çiçeğime şu yazıyı okudum: http://t.co/9SKghUug7G
Yazan:sema torun Tarih: Mar 24, 2013 | Reply
bazen unutur bazılarımız
bazılarımız ne güzel hatırlatıcıdır..
Yazan:@Nuriayn Tarih: Mar 24, 2013 | Reply
Bahar, bir mevsimin değil bir hâlin adıydı çünkü mevsim gelir ama hâl’ül bahar kalırdı kalmalıydı zaten kalandı. http://t.co/de0OeO25TU
Yazan:@ZEYNEPETN Tarih: Mar 24, 2013 | Reply
http://t.co/EGT98T4m1i
Yazan:@gmzkgn Tarih: Mar 24, 2013 | Reply
HAL’ÜL BAHAR: “@ZEYNEPETN: http://t.co/vIYqdmAc7n“
Yazan:@sibelkulceoglu Tarih: Mar 24, 2013 | Reply
RT @HasmetBABA: Ne güzel bir yazı… Hal’ül Bahar http://t.co/hBMpF735ZO
Yazan:Cemile Bayraktar (@jamilabayraktar) Tarih: Mar 25, 2013 | Reply
RT @Nuriayn: Bahar, bir mevsimin değil bir hâlin adıydı çünkü mevsim gelir ama hâl’ül bahar kalırdı kalmalıydı zaten kalandı. http://t.co/de0OeO25TU
Yazan:@adnanonay Tarih: Mar 25, 2013 | Reply
Ruh dünyamıza şiir tadında etkiler bırakan güzel bir deneme…http://t.co/yK2UgEMjy5
Yazan:@seniolanyenilgi Tarih: Mar 25, 2013 | Reply
Edepli bir bahar hâllenişi: Hayalı erotizm (psikanalize iş çıkarmayan bir yazı) http://t.co/Yb8eaWIEyV
Yazan:@FatihBabaoglu42 Tarih: Mar 25, 2013 | Reply
RT @busrarengiz: Bu güzel pazar günü ismini Hâl’ül bahar koyduğum çiçeğime şu yazıyı okudum: http://t.co/9SKghUug7G
Yazan:Cemile Bayraktar (@jamilabayraktar) Tarih: Mar 25, 2013 | Reply
RT @seniolanyenilgi: Edepli bir bahar hâllenişi: Hayalı erotizm (psikanalize iş çıkarmayan bir yazı) http://t.co/Yb8eaWIEyV
Yazan:Cihan Aktaş (@chn_aktas) Tarih: Mar 26, 2013 | Reply
Sevgili @jamilabayraktar ın bahar karşılaması… http://t.co/cvNeYnQB24
Yazan:@asliterzi Tarih: Mar 26, 2013 | Reply
RT @HasmetBABA: Ne güzel bir yazı… Hal’ül Bahar http://t.co/hBMpF735ZO
Yazan:@NazMenzil Tarih: Mar 26, 2013 | Reply
Hâl’ül Bahar (Bahar Hâli) http://t.co/71TxIJRh1V… tam da vaktiymiş bu yazının… bahar gözlü @jamilabayraktar ‘tan güzel bi yazı.
Yazan:ali (@jsolpartre) Tarih: Mar 26, 2013 | Reply
bahar gelmişken, size küçük bir sır vermek istedim. hâl’ül bahar: http://t.co/IfOtj3bGN2 @jamilabayraktar hanımın kaleminden.mana, tefekkür.
Yazan:Cemile Bayraktar (@jamilabayraktar) Tarih: Mar 26, 2013 | Reply
RT @jsolpartre: bahar gelmişken, size küçük bir sır vermek istedim. hâl’ül bahar: http://t.co/IfOtj3bGN2 @jamilabayraktar hanımın kaleminden.mana, tefekkür.
Yazan:@hsyinaydmrart Tarih: Mar 27, 2013 | Reply
Hâl’ül Bahar
http://t.co/mknC8YQBaK