RSS Feed for This Post

Özgür Banka Fakir Halk Demektir!

LiberalismİZLANDA: Ülkenin en büyük bankası Kaupting’in eski Genel Müdürü Heidar Mar Sigurdsson hakkında önümüzdeki hafta resmen soruşturma açılacak. Haksız kazanç elde etmekle suçlanan sanıkların ayrıca bankanın hisse senetleri üzerinde yaptıkları manipülasyonla bankayı iflasa sürükledikleri belirtiliyor. İzlanda’nın bankacılık sektörü 2008 kriziyle birlikte çökmüştü.

FRANSA: Fransa’da üstüste 22 aydır artan işsizlik oranları, Şubat ayında 1997’den bu yana en yüksek seviyesine çıktı. Çalışma Bakanlığı’nın verilerine göre, Şubatta yüzde 0.6 artan işsizlik oranıyla ülkede kayıtlı işsiz sayısı 3 milyon 188 bine çıktı. Birçok iş yeri ve fabrikanın arka arkaya kapanmasıyla bu sayının daha da artacağı tahmin ediliyor.

GÜNEY KIBRIS: Hükümet, mevduat sahiplerinin paralarını bir anda çekmesine engel olmak için bankaları 10 gündür kapalı tutuyor. Perşembe günü açılması beklenen bankalar, bankamatiklerden para çekme limitini günlük 100 Euro’ya kadar düşürdü. Bankalar yaklaşık iki haftadır kapalı, nakit sıkıntısı sıradan insanları ve günlük ticareti olumsuz etkiledi. Hükümetin dediği gibi perşembe günü bankalar açılsa bile işlem sisteminin rayına oturması çok uzun zaman alacak.

İNGİLTERE: Bu ülkenin ekonomisi geçen yılın son çeyreğinde % 0,3 ile beklentilerin üzerinde daraldı. İngiliz hükümeti % 0,1 daralma öngörüyordu. Ekonomik krizle beraber artan işsizlik ve sosyal yardımlardaki kesintiler gıda bankaları ve aşevlerine olan talepte patlama yaşanmasına yol açtı. İngiltere’nin önde gelen yardım kuruluşlarından Trussel Trust’ın yetkilileri 2008-2009 yıllarında kendilerine yapılan talebin 26 .000’den 130.000’e yükseldiğini ve bu rakamın 2015’e kadar 500.000’i bulacağını beliritiyor. Avrupa Komisyonu tüm Avrupa’da yaklaşık 40 milyon insanın yoksulluk sınırının altında yaşadığını belirtirken, 2014 yılı için gıda yardımı bütçelerinde üçte bir oranında, 500 milyon Euro kesinti öngörülüyor.

İTALYA: Roma bu sene ve 2014 yılı ekonomisi için kötümser. Daha önce 2013 için bütçe açığını % 1.8 olarak tahmin eden Roma hükümeti bu oranı % 2.9’a çekti. Mario Monti hükumetinin maliye bakanı Vittorio Grilli, önümüzdeki iki yıl içinde toplam borcun 40 milyar euro artmasını beklediklerini belirtti.

İSPANYA: Ülkenin kurtarılan en büyük bankası Bankia’nın hisseleri, yeniden yapılandırma anlaşmasının ardından ilk işlem gününde değer kaybetti. Bankanın Madrid borsasındaki hisseleri açılışın hemen ardından % 52 gibi rekor bir düşüş gerçekleştirdi. Gün ortalarına doğru kayıplar % 23’e geriledi. İspanyol yetkililer, yeniden yapılandırılma sürecinde bankanın hissedarları ve alacaklıların varlıklarının bir kısmını kaybedeceğini açıklamıştı. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standart&Poor’s ise Bankia’nın uzun vadeli kredi notunu ‘BB’den ‘BB-‘ye düşürmüştü. (Kaynak: EuroNews)

 

… Banka tehlikesi konusunda okumak için…

 

Banka Ordudan Tehlikelidir!

Atina’da, Roma’da, Madrid’de ve Washington’da artık halkın değil bankaların dediği oluyor. Batı’da demokrasi geriliyor, yeni bir düzen kuruluyor. Alıp satma özgürlüğü nasıl oldu da halkı bankaların kölesi yaptı?

İnsanî değerlerin değil maddî değerlerin hakim olduğu her toplum kendi arsızlığı altında ezilmeye mahkûm aslında. Thomas Jefferson, George Washington, Max Weber, Hannah Arendt, Karl Marx ve Alexis de Tocqueville’in eserlerinde ısrarla üzerinde durulan bir mesele bu. Zenginleşmeye ve para ile daha çok haz almaya odaklanan insanlar bencilleşiyorlar. Siyasetten, cemiyetin dertlerinden uzak, oy kullanmaya bile üşenen bir güruh çıkıyor meydana.

 Tam da bu yüzden Batı’da demokrasinin en büyük düşmanı batılı insan modeli oldu. Kendini özel hayatına hapseden, lüks tüketime, tatile, konfora odaklanan batılı insanlar politikadan uzaklaştılar. Bu refah toplumunun bireyleri diğer insanların dertlerine duyarsızlaştı. Para bu süreçte kutsallaştı. Yine bu yüzden bankalar ve bankacılar ilahlaşarak hukukun üstüne çıkabildiler.

İşte bu fikrî zemindir sermayeyi aşırı büyüten, savcıları, hakimleri bile etkisiz hale getiren. Bankacılarına söz geçiremeyen batı toplumları tıpkı 1980′lerde ordusuna söz geçiremeyen Türkiye’nin durumuna düştüler… Peki 2008 ekonomik kriz süreci nasıl gelişti? Krizi tetikleyen ve büyüten ne oldu?

Bize yansıtılanın aksine, 2008’de Amerikan emlâk sektöründen başlayan kriz öngörülemez bir felaket değildi. Yapılan düpedüz bir piyasa darbesi idi aslında. Tasarlanmış, planlanmış, yürürlüğe konmuş bir operasyon. Bu operasyonu yöneten insanlar daha 1980’lerde Batı adaletinin üzerine çıkmışlardı. Krizi frenleyecek yasal engelleri bir bir kaldırdılar, krizin küreselleşmesini sağlayacak mekanizmaları yine onlar kurdular. Yaklaşık 40-50 kişilik bir ekip. Kriz sürecinden zenginleşerek ve güçlenerek çıktılar. Banka kurtarma operasyonlarıyla halen zenginleşmekteler.

Elinizdeki 60 sayfalık bu e-kitap Batı’da demokrasinin gerileme sürecini sorguluyor:

  1. Demokrasinin zayıf noktaları nelerdir? Bankalar nasıl oldu da halkın iradesini ayaklar altına alabildiler?
  1. “Hukuk devleti” diyerek örnek aldığımız demokratik ülkeler neden bu Piyasa Darbesi‘ne engel olamadılar?
  2. Askerî darbelerden yakasını kurtaran Türkiye’de hükümet Piyasa Darbesi ile devrilebilir mi?

 Buradan indirebilirsiniz.

 

Trackback URL

  1. 2 Yorum

  2. Yazan:Derin Düşünce (@DDGrubu) Tarih: Mar 27, 2013 | Reply

    Özgür Banka Fakir Halk Demektir!: http://t.co/uqGkhV1aMq

  3. Yazan:Hüseyin Avni (@Hseyin_avni) Tarih: Mar 27, 2013 | Reply

    Özgür Banka Fakir Halk Demektir!: http://t.co/kaN89IGOqI

ÖNEMLİ

--------------------------------------------------------------------

Tüm yazı, yorum ve içerikten imza sahipleri sorumludur. Yayımlanmış olmaları, bu görüşlere katıldığımız anlamına gelmez.

Hakaret içerse dahi bütün yorumlar birer fikir eseridir. Ama bu siteye ilk kez yorum yazıyorsanız, yorum kurallarına gözatın yine de.

Not: Sitenin ismini dert etmeyin, “derinlik” üzerine bayağı bir geyik yaptık, henüz söylenmemiş bir şey bulmanız oldukça zor :)

Editörle takışmayın, o da bir anne-babanın evlâdıdır, sabrının sınırı vardır. Siz haklı bile olsanız alttan alın, efendilik sizde kalsın.

Sitenin iç işleriyle ilgili yorum yapmayın, aklınıza takılan soruları iletişim kutusundan sorun, kol kırılsın, yen içinde kalsın.

Kendi nezaketinizi bize endekslemeyin, bizden daha nazik olarak bizi utandırın. Yanlış ve eksik şeylerden şikayet etmek yerine bilgi ve yeni bakış açısı sunarak tamamlayın, düzeltin, tevazu ile öğretin bize bildiklerinizi.

Bu kurallara başkasının uyup uymamasına aldırmayın, siz uyun. Bütün yorumları hızla onaylanan EN KIDEMLİ YORUMCULAR arasındaki nizamî yerinizi alın.

--------------------------------------------------------------------
  • Siz de fikrinizi belirtin