‘Kürt milliyetçiliği’ bahanesi…
By Şivan Taşkıran on Nis 20, 2013 in Devlet Terörü, PKK, Ulus-Devlet, Ulusalcılık
“Kürt kimliğinin kabulü”; yalnızca BDP’nin, yalnızca PKK’nin talebi değil… Kendisini Kürt olarak tanımlayan ve BDP dışındaki partilere oy veren milyonlarca insanın ortak perspektifi bu. Bunlar içinde kendisini “milliyetçiliğe” yakın hisseden de var, hissetmeyen de. Şiddeti bir çözüm yolu olarak gören de var görmeyen de… “Şiddet” ile “milliyetçilik” arasında bire bir ilişki kuran perspektif, işte bu tablodaki farklılıkları gözden kaçırıyor.
Örnek olsun diye söylüyorum; Galip Ensarioğlu AK Parti milletvekili, Abdurrahman Kurt eski AK Parti milletvekili. Anadil meselesi başta olmak üzere, Kürtlerin kültür ve kimlik sorunları konusunda net bir tutum içindeler. Sokaktaki Kürt’ün talebi de aynı paralelde.
Kendisini Kürt olarak hisseden ve öyle tanımlayan hemen herkesin talepleri özünde birbirine yakın. Başından bu yana PKK’ye ve silahlı eylemlere karşı çıkan, barışçı mücadele yolunda ısrar eden Kemal Burkay dâhil önde gelen Kürt aydınlarının talepleri de aynı doğrultuda. Bu talepleri dile getirmek için “milliyetçi olmak” gerekmiyor. (Oral Çalışlar / Taraf)
Asimilasyon ile Şiddet Kıskacında Ulusalcı Kürtler (Kitap + Tartışma)
Etnik kökenimiz benliğimizin bir parçası, rengarenk insanlığımızın gerçek bir rengi. Ancak bu renk üzerinden yapılan bir baskı, bu renk “yüzünden” çekilen büyük bir acı sonucu diğer bütün renkler silinebiliyor. Bir başka deyişleIZDIRAPLAR ÜZERİNE YAPAY BİR KİMLİK İNŞA EDİLİYOR. Bir halka yapılabilecek en büyük kötülük bu belki de. Sadece Türk ya da sadece Kürt olmaya mahkûm edilen insanlar giderek insanlıklarını perdeliyorlar. Böylesi halklar ırkçılığa, her türlü şiddet çağrısına kucak açıyorlar. Zira duydukları kin ve nefret onları bıçak gibi bilerken bir yandan da tektipleşiyor, şeyleşiyor. Kürt aydınları kadar Türk aydınlarına da büyük iş düşüyor. İnsan olmadan “Türk” ya da “Kürt” olmanın imkânsızlığını halklarına anlatmak. Okuyacağınız bu kitap aydınların dikkatini tam da bu noktaya çekmek için hazırlandı: Asimilasyon ile şiddet kıskacı içindeki Kürt halkına… Buradan indirebilirsiniz.
1 Yorum
Yazan:Metin Akbulut Tarih: Nis 20, 2013 | Reply
Bence Amerika ve israil türkiyenin toprak bütünlüğne karşı yıllardır pkk adlı örgütü örgütlemiş ve yönetmiştir.Asıl amaçlarıda türkiyeyi küçültmek değil o bölgede yeni bir kürt devleti kurma bahanesiyle muhtemel bir iran savaşı sırasında o bölgeyi üs olarak kullanmaktır.Çünki türkiye ne kadarda olsa müslüman bir devlet ve iranla yada suriyeyle olası bir savaşta İsraile destek veremez.Belki F16 lar uçar teknolojik savaş gerçekleşir fakat kara savaşında işler böyle yürümez.Bunun bilincindelerdi en başından beri.Kürdistanı kurduktan sonrada zaten anlaşmaları gereği hertürlü maddi yardımı yapıcaklardır ve bir nevi savunma stratejisi yapmış olucaklar diye düşünüyorum.Çünki nerden bakarsak bakalım işlerin iyice kötüye gittiği aşikar.Savaş kışkırtıcılığı yapmak gibi bi niyetim yok fakat gerçekler o kadar aşikar ki görünen köy kılavus istemiyo artık.Bu işin asgeri boyutu.Birde sosyolojik boyutuna değinirsek taşlar iyice yerine oturur.Herkezin bildiği gibi Amerika Birleşik Devleti bir mason devletidir ve kuruluş aşaması son derece gizli ve planlı eylemler ve çalışmalar sonucu kurulmuştur.Kendilerine hür masonlar diyen bu gizli örgütün asıl amacı kendilerine vaadedildiğni savundukları kutsal topraklarda büyük İsrail devletini kurup bütün dünyaya hükmetmektir.En başından beri bu amaç uğruna çalışılmıştır.Çok uzun vadeli bir projedir bu.Bütün dünyaya laiklik adı altında özgürlükler bahanesiyle dinsizliği ve kapitalizmi kazımak istiyolar.Bir çok insanın zaten dine bakış açısı onların provakatif eylemleri ve yalan açıklamaları neticesinde hurafe gibi gözükmekte.Televizyonlarda bize izletilen ortadoğu savaşlarının çoğu provakasyon ve zihnimizde peştemealli yüzü gözü sargılı elinde silahlı barbar bir müslüman algısı oluşturuyolar.Ben bir müslüman ülke vatandaşı olarak ülkemden bu manzarayı böyle yorumlayabiliyorsam Batılı ülkelerin müslüman ülkelere bakış açısını varın siz düşünün.Demem oki kürt meselesi işin sadece küçük bir boyutu.Bizi yıllardır vatan millet sakarya,bayrak,şehit,toprak,Atatürk gibi sahiplenmemiz gerketiği konusunda zihnimize işlenen kirli oyunlarla uyuttular.Yanlış anlaşılmasın.Bu saydıklarım elbette kutsal değerlerimizdir.Zaten yıllardır vazgeçmedik ve vazgeçmeyede hiç niyetimiz yoktur.Ama onlar bizim bu değelerimiz üzerinden çok kirli planlar yaparak ülkemizi bölmeye çalışıyolardı.Biz bunu göremedik.Şimdilerde ise olayları benim gibi yorumlayanlara komplo teorisyenleri diye bir değersizlik atfetmeye çalışıyolar.Ben komplo teorisi üretmek için dünyaya gelmedim.Onların bu komplo teorisyeni terimine ben bir Türk Atasözüyle karşılık vermek istiyorum.Ateş olmayan yerden duman çıkmaz.Ben dumanı görüyorum bi yerlerde yangın çıkmış demekki.İnşallah benim bu söylediklerim bir komplo teorisi olarak kalır ve barışın vede huzurun arttığı bir yeni dünya düzenine doğru geçiş yaparız.Saygılarımla…