RSS Feed for This Post

İşçi haklarını boşver, insanları yakalım

1-mayis-2013Türkiye’de sendikal haklarda sorunlar yaşanmıyor mu? Nüfusun yüzde 10’undan fazlası işsiz değil mi? Hâlâ daha sendikasız milyonlarca işçi yok mu? Her beş ücretliden biri kayıt-dışı çalıştırılmıyor mu? Her on ücretliden biri ancak kıdem tazminatı alabiliyor değil mi? Hâlâ kanunlara aykırı olarak çalıştırılan 300 binin üzerinde çocuk yok mu? Türkiye iş kazalarında Avrupa birincisi değil mi? Son on yıldır, yılda bin 100 işçi iş kazalarında can vermiyor mu? Meslek hastalıklarından ölenlerin sayısı alarm vermiyor mu? Bunlara karşı sosyal korumada büyük eksiklik yok mu? Normal bir ülkede 1 Mayıs’ın bu soru ve sorunların konuşulması için mükemmel bir fırsat olması gerekir, ama Türkiye’de uzun yıllardır olmadığı gibi dün de maalesef olamadı. Peki, ne oldu? Toplumsal tabanı giderek daralan DİSK yanında CHP ve başka siyasi kuruluşlar, 1 Mayıs’ı gerginlik yaratarak varlık göstermek, propaganda vesilesi olarak kullanmak, sömürmek istediler.

Trackback URL

  1. 22 Yorum

  2. Yazan:Derin Düşünce (@DDGrubu) Tarih: May 2, 2013 | Reply

    İşçi haklarını boşver, insanları yakalım: http://t.co/9WkPgBM0yL

  3. Yazan:Sebnem Tarih: May 2, 2013 | Reply

    Bravo, polis şiddetini kınamak, lise öğrencilerinin kafataslarının kırılmasına tepki göstermek yerine hala CHP’ye DISK’e kızıyorsunuz. Hayatımda gördüğüm en vicdanları körelmiş insanlarsınız. Polis orantısız güç kullandı, iktidar otoriterleşme çizgisini aşıyor demeye varmaya dilleriniz. Asıl dilsiz şeytan siz olmuşsuuz haberiniz yok!!

  4. Yazan:Darwin Tarih: May 2, 2013 | Reply

    Evet tabi resimdeki hayvan da polis mensubu di mi? of of.işçi diil ki bunlar esnafa dükkana molotof atan hayvanlar.polisten önce bunlara 2 laf etsenize Sebnem Hanım!

  5. Yazan:Sebnem Tarih: May 2, 2013 | Reply

    Ben şiddetin her türlüsüne karşıyım, gösterilerde esnafın camının çervesinin indirilmesine de polise kaldırım, taş atılmasına da. En ergen gençlik dönemlerimde bile anarşist arkadaşlarım şiddeti savunurken saçma dedim, asla katılmarım. Ama dün içim sızladı ya, 17 yaşında bir kızın kaldırımda kafatası parçalanmış öyle yatmasına, bir de demezler mi ne işi vardı o kızın orada diye. Babası tekstil işçisi bir kıza bu denli gaddarlığı kınıyorum, İstanbul Vali’sinin pişkince “o kız militandır, vicdanım rahat hiç bir yerde hata yapmadık” demesini kınıyorum hatta lanetliyorum!

    Polis gene orantısız şiddet kullandı, insanlar beyin kanaması geçirdi, bir kişi gözünü kaybetti kör oldu. Alalen eşkiyalık yaptı polis ve hükümet, yol kesti, ulaşım özgürlüğünü gasp etti. Hangi demokratik üllkede böyle bir şey olabilir?

    Nedense devamlı mazlumdan taraf olacağınıza zalimden taraf oluyorsunuz. 28 Şubat sürecinde yerlerde tartaklanan başörtülü kızlara oh olsun, bunlar öğrenci değil provakatör diyenlerin hastalığına kapılmışsınız, yazık.

    Geçen senelerde Taksim’de kutlama yapıldı, bir olay çıktı mı? hayır.
    Taksim’deki AVM’leriniz, inşaatınız batsın, bu denli halkı germeye değer mi?

    Ben Dilan’ı da unutmayacağım, iyi oldu, gereği yapıldı diyen İstanbul Valisi’ni de. Bir insan militan, terorist dahi olsa (bir lise öğrencisinden bahsediyoruz!!!!!) yaşama hakkı kutsaldır, devlet terörü gene yaptı yapacağını.

  6. Yazan:Sebnem Tarih: May 2, 2013 | Reply

    İzleyin bakın, ara sokaklarda neler oluyor!

  7. Yazan:my Tarih: May 2, 2013 | Reply

    polis siddeti hiç bir zaman hos görülemez, Sebnem hanim haklisiniz.

    polis ve valilik esasinda bir öngörü hatasi yaptilar, sirf kirip dökmek için gelen gruplari hesaplamadilar. atilan taslar pek öyle isçi öfkesine benzemiyor, daha çok vandalizm 🙁

    Yürüyüs, gösteri vb yapan sendikalar kendi iç disiplinlerini saglayabildikleri takdirde polis sadece kenarda durup bekler.

    Fransa’dan örnek verecek olursak, burada yürüyüs yapan kalabalik arasinda sendika mensubu iç disiplin ekibi var, kollarinda özel isaretleri, önceden belirlenen sloganlar disinda slogan attirmazlar, cam çerçeve kirmak vs yoktur.

    Tabi kontrolden çikma durumlari da oluyor, mesela escinsel evlilik yasasini protesto edenler çok siddetliydi, polis de gazi basmis:

    polis siddeti( fransa)

  8. Yazan:my Tarih: May 2, 2013 | Reply

    bir önceki yorumda dedigim gibi sirf siddet için gelenler var, bunlar sizin gibi normal insanlar degil. Fransa’da bunlara “casseur” deniyor. politik bir tercihleri vs yok. her yürüyüse gelip polis dövüyorlar. Sanirim 1 mayis’ta bunlardan çok vardi. Asagidaki resimlere bir bakin, polis olsaniz ne yapardiniz?

    https://www.google.fr/search?q=casseurs+manifestation&rlz=1C1AFAB_frFR509FR509&aq=f&um=1&ie=UTF-8&hl=tr&tbm=isch&source=og&sa=N&tab=wi&ei=6qiCUbuGAYXIhAfz04HICg&biw=1366&bih=624&sei=7KiCUfDaD8HPhAe3-4DADg

  9. Yazan:my Tarih: May 2, 2013 | Reply

    videoyu simdi izledim, dövülen gösterici(ler) direnmedigi halde polisler vurmaya devam ediyor galiba. hastalikli bir tavir, polis görevini yapmiyor intikam aliyor.

    Toplum olaylarini bastirma konusunda çok iyi egitildiklerinden emin degilim. Oysa TR gibi bir ülkede öncelik bu olmali. iç isleri bakanligi uzun zamandir akillica bir proje koymadi ortaya.

  10. Yazan:Darwin Tarih: May 2, 2013 | Reply

    hilal kaplan çok haklı:

    “Bunu söyledikten sonra şunu da eklemek durumundayım. Solun da AK Parti’ye bakışı üzerinden bir iki laf etmek lazım. 1 Mayısı tatil yapan resmi bayram yapan, 30 yıldır kapalı olan Taksim’i 1 Mayıs’a açan ve şenlikli bir biçimde kutlanmasını sağlayan hükümet ve onun emrindeki valilik neden böyle bir şey rica ediyor? Neden bu senelik böyle sembolik bir katılımla olsa bu iş diye bir teklifte bulunuyor ve neden hayır biz Taksim’i alacağız Taksim bizimdir diye böyle anlamsız bir direniş bayrağını yükseltme tepkisi yükseliyor. Bence bunu da konuşmak gerekiyor. Solun bakışında da hakikatten bir gariplik var.”

  11. Yazan:sq Tarih: May 2, 2013 | Reply

    Sayın My,

    Yunanistan’daki protestoları hatırlarsınız. Epey haklı sebepleri vardı, ülke kriz yaşıyor, sonra bir bakıyorsunuz bir protesto oluyor, dükkanların camı çerçevesi iniyor, sokaklar savaş alanı. İnanılmaz bir maliyet çıkıyor ortaya. Daha salakça bir durum olamaz heralde. Bir dönem de İstanbul’da belediye otobüsleri yakılıyordu kamu malı değilmiş gibi. Bu tarz davranışları kahramanlık olarak gören, öfke kontrolü olmayan aslında tam da loser olan hasta ruhlu insanlar var. Bunların anarşisti de var, solcusu da İslamcısı da ülkücüsü de polisi de. Orada haklısınız.

    Ama 1 Mayıs özeline gelirsek, geçen sene gayet barışçı bir biçimde kutlandı 1 Mayıs. KESK aynı KESK, CHP aynı CHP, marjinal gruplar da anı marjinal gruplar. Kadıköy’de de sorun yoktu.

    Aynı şekilde yıllardır şiddetle anılan Nevruz da barışçı geçti.

    Demek ki bu şekilde olabiliyormuş.
    Peki neden olamadı?

    Zaten ortam gergin. Hükümet ve Büyük Şehir Belediysei biz İstanbul’luların hiç bir fikrini almadan, sıradan İstanbulluyu geçtim konusunun ehli mimaları ya da şehir planlamacılarını hiç dinlemeden, gayet dayatmacı bir şekilde Taksim’i yayalaştırma projesi gibi bir gudubete giriştiler. Erdoğan’ın talimatıyla İstiklal Caddesi üzerinde bile hiç bir yürüyüş olamayacak artık. Yüzyılların geleneklerini ve şehrin dokusunu böyle bir kalemde silemezsiniz, bu bir.

    Daha 1 Mayıs sabahı bütün toplu taşıma araçları iptal edildi. Hrant Dink davasında beraat kararı olunca büyük bir protesto gösterisi olmuştu. Toplumun her kesiminden insan vardı ama ne tesadüfse oraya giden bütün metrolar iptal edilivermişti!! Hangi büyük dünya şehrinde böyle bir şey olabilir?

    Sabahın 7 buçuğunda gaz bombaları atılmaya başladı. Beşiktaş civarında polisten izin alıp yarım saat bildiri okuyup, şarkı söyleyen gruba tam da dağılırken gaz bombası ve tazyikli su sıkıldı. Hepsinin şahitleri ve kanıtları var.

    Dilan’ın kafatasını kıran gaz bombasını üzerinde yakın mesafeden atılamaz diye kocaman ikaz var. Birebir videoda gözüküyor, gayet yakında atıyorlar o şeyi. Diğer beyin kanaması geçiren işçi çocuğa da.

    Daha da korkunçları var, haber yorumlarını okuyorum. Sırf ismi Kürt ismi diye 17 yaşında lise öğrencisi bir kıza ne nefret kusulmuş. Hadi o vahşileri geçtim, İstanbul Valisi’nin özür dileyeceği yerde dalga geçer gibi açıklamaları akıl almaz. Fransa’da 17 yaşında kız komaya girsin, Paris valisi böyle açıklama yapsın sıkıysa. Bu nasıl hoyrat bir dil, inanılmaz.

  12. Yazan:my Tarih: May 2, 2013 | Reply

    metro vs ulasimi engellemek sanirim bir “kurnazlik” idi ama suratlarina patladi. siradan vatandas çile çekti, tas ve molotof atma azminde olan yüzerek bile gider oraya. güvenlik önlemi denen seylerin en salak tarafidir bu. vize, pasaport koyarsin ögrencinin anasi aglar, terörist, kaçakçi bir yolunu bulur, girer yine 🙁

  13. Yazan:sq Tarih: May 3, 2013 | Reply

    Darwin,

    “bu senelik” değil, komple yasak artık, normal yürüyüşlere de, doktorların yürüyüşüne de bilmemne yürüyüşüne de. Olay bu söylentilerden koptu zaten.

    bilginize.

  14. Yazan:my Tarih: May 3, 2013 | Reply

    Nedense devamlı mazlumdan taraf olacağınıza zalimden taraf oluyorsunuz. 28 Şubat sürecinde yerlerde tartaklanan başörtülü kızlara oh olsun, bunlar öğrenci değil provakatör diyenlerin hastalığına kapılmışsınız, yazık.(SQ)

    hemen intikam genleriniz dirilmis, molotof kokteyli atan basörtülü kiz gördünüz mü siz?

    solcularin derdi bu iste, adalet ile intikam arasindaki farki bilmiyorsunuz, zulmün çaresi adalettir, “ötekine” zulüm etmek degildir. Yoksa iskence görmüs olan Kürtlerin karsilarina çikan her Türke iskence yapmasi gerekirdi.

    çok sükür sol bir iktidar yok ve olmayacak bu gidisle 🙁

  15. Yazan:Sebnem Tarih: May 3, 2013 | Reply

    My,

    Genelleme yapmayın lütfen. Her 1 Mayıs’a katılan DHKP-C’li ya da PKK’lı değil, elinde molotof kokteyli yok. Aynı genellemeler Nevruz için de yapılıyordu, gayet sakin geçti.

    Elinde “7.8 yetmedi mi” pankartı taşıyan başörtülü kızlar gördük ama, bütün başörtülüleri mi genelleyelim?

    Rövanşizmin kralını hükümet yapıyor, kimse ellerine su dökemez.

  16. Yazan:my Tarih: May 3, 2013 | Reply

    “yerlerde tartaklanan başörtülü kızlara oh olsun” diyen ben degilim.

    pkk’nin terör eylemine bakip kürtlere yapilan iskenceye “oh olsun” demek gibi bu. Hükümetin rövansini vs karistirip konuyu degistirmeyin, çok ayip bir laf ettiniz, yenir yutulur gibi degil.

  17. Yazan:Sebnem Tarih: May 3, 2013 | Reply

    “yerlerde tartaklanan başörtülü kızlara oh olsun” diyen ben degilim.”

    Öyle bir şey dediğinizi yazmadım. Yanlış anlamışsınız.

    28 Şubat dönemindeki kızlara “oh olsun, bunlar öğrenci değil provakatör” diyenlerin mantığına paralel olarak, Şahin Alpay gibi Zaman Gazetesi yazarları da 1 Mayıs’ta tartaklananlara “oh olsun, bunlar işçi değil provakatör” diyor. Mantık aynı kahramanlar farklı.

    Siz de onlardan alıntı yapmışsınız.

  18. Yazan:my Tarih: May 3, 2013 | Reply

    o sözü ben etmedim, siz etmistiniz, neyse… kimseye oh olmasin yine de 🙂

    zaman’da “oh olsun” dediler mi bilmiyorum. Ama molotof atanlarin isçi olmadigina bahse girerim. sabahtan aksama kadar çalisan, ter döken, ekmek kazanmanin zorlugunu bilen bir isçi taksime gelip esnafin dükkanini yakmaz. Ne tas atanlarin ne de molotof atanlarin isçi olmadigi kesin. Peki ne bunlar ögrenci mi? anne-babanin zar zor yolladigi harçlikla yurtlarda kalan, istanbul’da okuyup mühendis, doktor, vs olmaya çalisan bir genç neden yüzünü örtüp molotof atsin? bir yangin çiksaydi, bir bina içindeki 30-40 insanla yansaydi “pardon” mu denilecekti?

    lise ve üniversite ögrencileri de çok iyi biliyorlar ki o 30-40 insan da kendi ana-babalari gibi, kardesleri gibi masum halktir. Halki yakan sol olur mu?

    peki ne isçi ne de ögrenci ol-MA-yan bu hayvanlar kimdir? gerçekten bilmiyorum ve size soruyorum. Kimdir bunlar ve nereden çiktilar?

  19. Yazan:my Tarih: May 4, 2013 | Reply

    Bu arada Dilan hakkinda yeni bilgiler var:

    1 Mayıs’ta çıkan olaylar sırasında Tarlabaşı’nda başından yaralanan Dilan Alp’in, olaylar sırasında çekilen yeni görüntüleri ortaya çıktıç Emniyetin basına dağıttığı görüntülerde Alp’in elinde molotofkokteyli ile eyleme katıldığı görülüyor.

    Hastanede tedavisi süren ve durumunun iyiye gittiği belirtilen Dilan Alp’in 1995 doğumlu olduğu belirtildi. HDK bileşenlerinden Türkiye Gerçeği mensubu olduğu öğrenilen Dilan Alp’in olaylar sırasında polise taş, sopa ve sapan ile saldırıda bulunan ve sonrasında gözaltına alınan Söz Dergisi ve Türkiye Devrim Partisi mensupları ile birlikte hareket ettiği belirtildi. Dilan Alp’e yaralandıktan sonra örgüt mensuplarının sahip çıktığı öğrenilirken, örgüt içinde yakın zamanda faaliyet göstermeye başladığı ifade edildi.

    Hastanede tedavisi süren Meral Dönmez’in ise (26) ise olaylar sırasında Okmeydanı’nda yaralandığı, pansuman haricinde tıbbi müdahale yapılmadığı ve halen müşahede altında tutulduğu belirtildi. DHKP-C terör örgütü içerisinde faaliyet gösterdiği, öğrenilen Dönmez’in, örgüt üyesi olmak suçundan yargılandığı davada 6 yıl 8 ay hapisle cezalandırıldığı, cezaevinde yaklaşık 1 yıl yattıktan sonra tahliye olduğu ortaya çıktı.

    Dönmez’in tahliyesinin ardından İstanbul Gençlik Federasyonu içerisinde sorumlu düzeyde faaliyet yürütmeye devam ettiği, 2008 yılı içerisinde ise Kocaeli Gençlik Derneği içerisinde örgütsel faaliyetlerine başladığı ve Kocaeli’nde bulunduğu süre içerisinde örgüt adına birçok toplumsal eyleme katıldığı tespit edildi. Dönmez’in Yürüyüş Dergisi içerisinde de faaliyet gösterdiği öğrenildi.

    Dönmez’in, 3 Aralık 2011’de Kocaeli’nde Gençlik Federasyonu tarafından füze kalkanıyla ilgili sürdürülen çadır eylemine destek vermek amacıyla, geçtiğimiz yıl Gaziosmanpaşa’da Zekeriya Yurdakul isimli polis memurunu şehit eden Sultan Işıklı’nın ablası Gülşah Işıklı ile birlikte gerçekleştirdikleri işgal eylemi nedeniyle gözaltına alındığı ortaya çıktı. Meral Dönmez’in, Gençlik Federasyonu’na 14 Mart 2013 günü yapılan operasyonda gözaltına alındığı ve sonrasında serbest bırakıldığı ifade edildi.

    Öte yandan, Meral Dönmez’in daha önce katıldığı eylemler sırasında çekilen fotoğrafları da basına dağıtıldı.

  20. Yazan:my Tarih: May 4, 2013 | Reply

    evet, Dilan’a da “oh olsun” demiyoruz, geçmis olsun, ama kizim, evladim, niye böyle yapiyorsun? o taslar eline yakisiyor mu senin? illa savasmak istiyorsan git Suriye’de katledilen direnisçilere destek ol diyoruz. Bunlar da Dilan’in resimleriymis:

    http://yenisafak.com.tr/foto-galeri/iste-dilanin-molotof-atma-goruntuleri/5438?s=0#resim

  21. Yazan:@Boyunayim Tarih: May 4, 2013 | Reply

    İşçi haklarını boşver, insanları yakalım: http://t.co/NstzscxnWn

  22. Yazan:sq Tarih: May 4, 2013 | Reply

    Koskaca Türkiye Devleti bir geçmiş olsun dileyeceğine 17 yaşında kıza savaş açtı, muhafazakar basın da mal bulmuş Mağribi gibi, sanki örgüt üyesi olununca polisin “kafatası kırması” hakkı varmış gibi fotoğraflar dağıtıyorlar ya, saçmalık gerçekten.

    Dilan’ın elindekin sirke şişesi olduğuna dair haberler de var. Hangisine inanacağız şimdi? ODTÜ’de bire bin katarak çarpıtma haberleri yaptı aynı medya. Amaç nedir buradaki, 1 Mayıs’ta polisin örgüt üyesi olsun olmasın herkese gösterdiği orantısız gücü müdafaa etmek heralde…

    Biraz da ezberinizi bozayım, Dilan İmam Hatip Lisesi son sınıf öğrencisiymiş. Tayyip Erdoğan’a “terörist yetiştirmediği” için kapatılan okullardan yani.

  23. Yazan:my Tarih: May 4, 2013 | Reply

    belki de polisin gaz bombasi degil kendi arkadaslarinin attigi bir tas yarmistir, olamaz mi? Bombanin izi mi çikmis kafasina? Haydi bakalim, ben de sizin ezberinizi bozdum 🙂

    bazi gazete AKP-ci, bazi gazete anti-AKP. Hiç kimse gerçeklerle ilgilenmiyor, gazeteci yok ki memlekette.

    walla her zaman ne oluyorsa ayni sey olacak, herkes kendi medyasina inanacak, dilan’a kâr kalan kafasindaki yarik. Bir kez daha Geçmis olsun diyorum. Iste, Müslümanim ve Dilan’a geçmis olsun diyorum. Oh olmasin, geçmis olsun.

    solcularin kaderi bu, hem proje üretmezler, iktidar olamazlar, CHP gibi fasistlerin kuyrukçusu olurlar, bir de polisten ve kendi yandaslarindan cop, gaz, tas, sopa hatta kursun yerler. (Bkz. 1 Mayis 1977)

ÖNEMLİ

--------------------------------------------------------------------

Tüm yazı, yorum ve içerikten imza sahipleri sorumludur. Yayımlanmış olmaları, bu görüşlere katıldığımız anlamına gelmez.

Hakaret içerse dahi bütün yorumlar birer fikir eseridir. Ama bu siteye ilk kez yorum yazıyorsanız, yorum kurallarına gözatın yine de.

Not: Sitenin ismini dert etmeyin, “derinlik” üzerine bayağı bir geyik yaptık, henüz söylenmemiş bir şey bulmanız oldukça zor :)

Editörle takışmayın, o da bir anne-babanın evlâdıdır, sabrının sınırı vardır. Siz haklı bile olsanız alttan alın, efendilik sizde kalsın.

Sitenin iç işleriyle ilgili yorum yapmayın, aklınıza takılan soruları iletişim kutusundan sorun, kol kırılsın, yen içinde kalsın.

Kendi nezaketinizi bize endekslemeyin, bizden daha nazik olarak bizi utandırın. Yanlış ve eksik şeylerden şikayet etmek yerine bilgi ve yeni bakış açısı sunarak tamamlayın, düzeltin, tevazu ile öğretin bize bildiklerinizi.

Bu kurallara başkasının uyup uymamasına aldırmayın, siz uyun. Bütün yorumları hızla onaylanan EN KIDEMLİ YORUMCULAR arasındaki nizamî yerinizi alın.

--------------------------------------------------------------------
  • Siz de fikrinizi belirtin