Resim Sanatında Maneviyat / Wassily Kandinsky
By my on May 14, 2013 in Görmek, Göz, Kitap Alıntısı, Soyut Sanat (Kaynak)
“.. Seçeneklere imkân vermeyen bir hiçlik, güneş öldükten sonra ortaya çıkmış ölü bir hiçlik, istikbali olmayan ve umut vaad etmeyen sonsuz bir sessizlik… Siyah rengin içeride yaptığı yankı bu işte. Müziksel olarak onu uzun ve kalıcı bir sessizlik ile temsil edebiliriz. Öyle bir sessizlik ki arkadan gelen parça herşeyin yeni bir başlangıcı, yeni bir dünya gibi algılanacak. Zira bu sessizlik ile kesintiye uğrayan herşey tamamen söndü demektir. Çember kapanmıştır. Siyah renkte sönmüşlük var; yanıp kül olmuş bir odun parçası ya da hiç bir şey hissetmeyen bir ceset gibi, her şey üzerinden kayıp gidiyor. Siyah ölümden sonra vücudun büründüğü sessizlik gibi, hayatın sonu …”
… Bu konu ilginizi çekiyorsa…
İnsan gözü daha verimli kullanılabilir mi? Aş, eş ve düşmanı gören Et-Göz’ün yanı sıra Hakikat’i görebilecek bir Derin-Göz açılabilir mi? Sanatçı olmayan insanlar için kestirme bir yol belki de Sanat. Çukurların dibinden dağların zirvesine, Yeryüzü’nden Gökyüzü’ne…Sanat’a bakmak için çeşitli yapıtlardan, ressamlardan istifade ettik: Cézanne, Degas, Morisot, Monet, Pissarro, Sisley, Renoir, Guillaumin, Manet, Caillebotte, Edward Hopper, William Turner,Francisco Goya, Paul Delaroche, Rogier van der Weyden, Andrea Mantegna , Cornelis Escher , William Degouve de Nuncques.
Peki ya baktığımızı görmek, gördüğümüzü anlamak? Güzel’i sorgulamak için çağ ve coğrafya ayırmadık, aklımızı uyaracak hikmetli sözlere açtık kapımızı: Mevlânâ Hazretleri, Gazalî Hazretleri, Lao-Tzû, Albert Camus, Guy de Maupassant, Seneca, Kant, Hegel, Eflatun, Plotinus, Bergson, Maslow, …Buradan indirebilirsiniz.
Sanat Yoluyla Hakikat Bulunur mu?
“… Önce hiç bir şey görünmüyor. Kümelenmiş şeyler, daha doğrusu herkes gibi görüyorsunuz. Yapılması gereken elde kalem, tefekkürle seyretmek. Bir zaman sonra şeyler başka bir hakikate sahip oluyor. Gerçeklik daha gerçek görünmeye başlıyor. Zaman istiyor bu …” (Fransız ressam Edouard Pignon’un “Hakikat’i Ararken” adlı kitabından)
Bireylerin birer gözden ibaret olduğu, herkesin herşeyi gördüğü bir toplum hayal edin. Özel hayat, gelenekler, aramak, öğrenmek, ön-arka, küskünlük, gaflet, tehdit, fırsat gibi bir çok kavramı akletme imkânı ortadan kalkmaz mıydı?
Gözlerimizin sınırlı oluşu sayesinde algılıyoruz kavramları. Immanuel Kant’ın meşhur bir güvercini vardır, havayı iterek uçar ama havanın direncinden yakınır durur. “Hava olmasaydı daha hızlı uçabilirdim” der. İnanmak zor ama … eğer sınırsız görme kabiliyetine sahip olsaydık hiç bir şey göremezdik! güneşe dürbünle bakan biri gibi kör olurduk. Hakikat’i görmekte zorluk çekmemizin sebebi O’nun gizli olması değil tersine aşikar olmasıdır. Aksi takdirde Hakikat’i içeren, kapsayan ve perdeleyen daha hakikî bir Hakikat olması gerekirdi. İşte bu sebeple Hakikat’i görmek için Bilim’e değil Sanat’a ihtiyacımız var, bilmek için değil bulmak söz konusu olduğu için. Derin Düşünce yazarları Sanat-Hakikat ilişkisi üzerine yazdılar. Buradan indirebilirsiniz.