Sis / Miguel de Unamuno
By Katrin Baskiotis on May 17, 2013 in Ben kimdir?, edebiyat, Hayat, İnsan
“Kuşkusuz sen farkında olmadan ne şuna ne buna, kadına, soyuta aşıktın; Eugenia’yı görünce, bu soyut somutlaştı ve kadın kadınlaştı ve sen ona aşık oldun ve şimdi onu bırakıp gitmeden, onda hemen hemen bütün kadınlara aşık oluyorsun ve karşı cinsin hepsine birden aşık oluyorsun. Şu halde soyuttan somuta, somuttan karşı cinse, kadından bir kadına ve bir kadından kadınlara geçtin.”
“… İnsan tek başına kalınca ve gözlerini geleceğe kapayınca, sonsuzluğun o korkunç uçurumu ortaya çıkıyor. Sonsuzluk gelecek değil. Biz ölünce, ölüm bize çevremizde yarım daire çizdirtiyor, o zaman geriye, geçmişe, geçip bitmiş olana doğru yürümeye başlıyoruz. Ve böylece yazgımızın yumağını çöze çöze, bize hazırladığı bir sonsuzluk asla var olmadığı için, hiç ulaşamadan hiçliğe doğru yürüyerek gidiyor, gidiyoruz. Yaşantımızın bu akıntısı altında, onun içinde, ters yönden gelen başka bir akıntı var; burada, dünden yarına gidiyoruz, orada yarından düne gidiliyor. Bir anda hem örülüyor hem çözülüyor. Ve arada bir öteki dünyadan, bizim dünyamızın içinden esintiler, buharlar ve hatta gizemli gürültüler bize kadar geliyor. Tarihin derinlikleri bir karşı-tarihtir, izlediği tarihin ters yönünde bir süreç. Yer altı ırmağı denizden kaynağa gider.”
… Bu konuda okumak için …
“Düşümde bir kelebektim. Artık bilmiyorum ne olduğumu. Kelebek düşü görmüş olan bir insan mıyım yoksa insan olduğunu düşleyen bir kelebek mi?” (Zhuangzi, M.Ö. 4.yy)
Hakikat’in ne tarafındayız? Hiç bir şüpheye yer bırakmayacak bir şekilde nasıl bilebiliriz bunu? Zekâ, mantık ve bilim… Bunlar Hakikat ile aramıza bir duvar örmüş olabilir mi? Neden insan her hangi bir hayvan gibi, yeryüzünü bir eğlence merkezi, kendisini de bir turist olarak kabul edip yaşayamıyor? Bilerek, isteyerek bu yaşamı seçen insanları bir zaman sonra “bir şeyleri aşmak, bir şeylerin ötesine geçmek” çabasında görüyoruz.
Gerçek şu ki korkudan elleriyle yüzünü kapatan insan aynı zamanda parmaklarının arasından kendini korkutan şeyi görmek istiyor! Okuduğunuz bu basit cümle insanın yeryüzündeki dramının özeti. Acıklı bir durum. Zira parmaklarınızı kaparsanız güvenliktesiniz(!). Ama kalbinizin derinliklerinden gelen bir ses kendi kendinize yalan söylediğinizi fısıldıyor… Modern dünyanın para kazanma makinesi homo-economicus’a, “maymunlaşmış insana” alternatif bir insan tarifi yapmak için yazıldı bu kitap. Bu “derin insan” kendi etik zemini ve alternatif siyasî projeleriyle 21ci yüzyıla damgasını vurabilecek mi?
Freud, Camus, Heidegger, Kierkegaard, Pascal, Bergson, Kant, Nietzsche, Sartre ve Russel’ın yanında Mesnevî’den, Mişkat-ül Envar’dan, Makasıt-ül Felasife’den, Füsus’tan ilham alındı. Hiç bir öğretiye sırt çevrilmedi. Aşık Veysel, Alfred Hitchcock, Maupassant, Hesse, Shyamalan, Arendth, Hume, Dastour, Aulagnier, Cyrulnik, Politis, Sibony, Zarifian ve daha niceleri parmak izlerini bıraktılar kitabımıza. Buradan indirebilirsiniz.
1 Yorum
Yazan:Derin Düşünce (@DDGrubu) Tarih: May 17, 2013 | Reply
Sis / Miguel de Unamuno: http://t.co/BuU6CBumzf