CHP tamir edilebilir mi?

2010 CHP’si bunları konuşuyormuş:

kemal kılıçdaroğlu’nun chp’de yapacağı reform

 (Marpione / Ekşi Sözlük)

ülkenin tartışmasız en büyük ve köklü partilerinden biri olan olan chp’nin başına deniz baykal’dan sonra geçecek olan kemal kılıçdaroğlu’nun parti söyleminde, programında ve işleyişinde yapması beklenen değişimler.

şurda bu konu hakkında yazmış olduğum bir başka yazı var : (bkz: #19047425)

ortaya bir %40 hedefi konmuş durumda. sağda solda kılıçdaroğlu destekçilerin tahminlerine bakıyorum da chp çoktan birinci parti olmuş bile. %30 diyenler var, %35 diyenler var. bütün bu tahminlerde akp’yi %20-25 aralığında görüyoruz.

peki ben şimdi samimi sorular sormak istiyorum bu arkadaşlara. daha önce sorduklarım var onları da ekleyeceğim inşallah sabahtan akşama kadar “gandi kemal gelecek, hepsini süpürüp yüce divana verecek” propagandası yapan kılıçdaroğlu destekçileri çıkıp da bunları cevaplarlar. madem politika konuşacağız adam gibi konuşalım değil mi?

öncelikle kemal kılıçdaroğlu’nun bugüne kadar deniz baykal veya chp yönetiminden herhangi bir meselede farklı bir tavır koyduğu oldu mu? olduysa neler? ikisinin arasında -mizaç farklılığı haricinde- ne gibi bir politika farklılığı var, veya olacak?

kemal kılıçdaroğlu’nun chp’nin söylemlerini değiştirmesini istiyor musunuz? bunlara hazır mısınız?

son 15 senedir en ufak bir değişikliğe uğramamış chp politikaları değişmezse sadece kemal kılıçdaroğlu’nun kişiliğine duyulan saygıyla %20 oy patlaması yapabileceğine (ki yanılmıyorsam 6-7 milyon arası yeni seçmen demek bu) inanıyor musunuz?

misal kürtlerle devletin arasındaki sorunu gidermek ve devam eden çatışmayı sona erdirebilmek için ne gibi söylem değişiklikleri bekliyorsunuz kemal kılıçdaroğlu’ndan? resmi söylemin ötesine geçip kürtlerle uzlaşmanın yollarını aramaya kalkarsa ne yapacaksınız? o gün de desteğiniz sürecek mi?

peki ya alevilerle ilgili tutumu? peki ya başörtüsü hakkındakiler? peki ya askeri vesayet?

sizce kemal kılıçdaroğlu da “ergenekonun avukatı” olmaya devam etmeli mi?

burda daha detaylandırılmış hali var : (bkz: dersimli bir alevi kürde oy vermek)

kemal kılıçdaroğlu başa geçince partisindeki ırkçıları susturabilecek mi? sizler misal bırakacak mısınız eski söylemlerinizi? toplumun geri kalanına barış için elinizi uzatacak mısınız? yeni bir sayfa açabilecek misiniz?

kemal kılıçdaroğlu ülkenin ekonomisi üzerinde ne gibi değişiklikler planlıyor (genel geçer laflar haricinde) bunlardan haberiniz var mı? hangi “ekonomik doktrin” ile politikalar üretecek? sermaye’ye postayı koyup işçileri savunabilecek mi?

kendisinin yazmış olduğu bir kitap, makale, manifesto, plan, program var mı elinizde? tv’lerde yaptığı yolsuzluk tartışmaları haricinde ne biliyorsunuz hakkında?

yoksa siz bu konularda bir reform yapmayan ve söylem değiştirmeyen bir chp’nin gerçekten akp karşısında bir alternatif olabileceğine inanıyor musunuz?

peki yarın kılıçdaroğlu bu değişimleri başlatırsa ve chp bugüne kadar arkasını döndüğü toplum kesimlerine “onların duymak isteyeceği mesajları ve sözleri” vermeye başlarsa ne yapacaksınız?

cidden chp’liler ne yapacaksınız? nasıl yenileneceksiniz? nereye kadar?

bunları yapmayan bir kılıçdaroğlu’nun gerçekten seçim kazanacağına inanıyor musunuz? o kadar saf mısınız?

ne değişti dünden bugüne? insanların akp’ye oy vermelerine neden olan ne değişti de bir anda kitlesel bir oy kayması bekliyorsunuz?

siz gerçekten bu insanların salak olduğuna mı inanıyorsunuz? eğer onların hepsi silme salaksa (%47) siz onları nasıl kandıracaksınız? öyle ya düne kadar bok attığınız adamlar bir günde akıllanmayacaklar değil mi? aynı “göbeğini kaşıyan” adamlar bu sandığa gidecekler, uzaydan gelmeyecekler.

hangi partiden oy çalmayı bekliyorsunuz? hepsinin ortak noktası “resmi söylemden bıkmışlık” olan akp tabanından mı? aşırı milliyetçilik üzerine kurulu mhp’den mi? kürtlerin temsilcisi dtp’den mi? işçi partisinden mi? kimden ve toplumun hangi kesiminden alacaksınız bu oyları?

neye ve hangi değişikliklere güvenip bu kadar büyük tahminlerde bulunabiliyorsunuz? propagandanızın temeli ne?

…Kemalcilik ve Atatürkizm üzerine e-kitap…
Tarih şaşırmaktır

Evet… Tarih şaşırmaktır. Atatürk’e şaşırmak, Kürtlere şaşırmak, Lozan’a şaşırmaktır. Geçmişe hayret edip bugüne eleştirel bakabilmek, yarını hazırlamaktır Tarih. Geçmişe değil geleceğe dönüktür amacı. Özetle siyasî bir propaganda aygıtı değildir. Gaz vermek, “Asker millet” üretmek, atalarımızla gurur duymak için tarih araştırılmaz. Eğer resmî tarihin beyin yıkamasından bıktıysanız bu kitap ilginizi çekecektir…Buradan indirebilirsiniz. 

Alaturka Laiklik: “Beni bir bir sen anladın, sen de yanlış anladın!”

Türkiye Cumhuriyeti’nde Alevîlere zorla Sünnî İslâm öğretilirken Sünnîlerin başörtüsü devlet dairelerinde yasak. Türk Ordusu’nun istihbaratı camileri ve namaz kılanları fişliyor. Hristiyan Ermenilerin ne kiliseleri, ne yetimhaneleri ne de cemaat lideri seçimleri özgürce yapılamıyor. Rumların ruhban okulları özgür değil. Yahudiler diğer gayrı Müslimler gibi askerde ayrımcılığa uğruyor. Ateistlerin kitapları, internet siteleri yasaklanabiliyor, kapatılabiliyor. Gayrı Müslimlerin alın teriyle biriktirdikleri vakıf malları 1970′lerde gasp edildi, hâlâ geri verilmiyor. Sahi Laiklik neye yarıyor? Bu kitap son yıllarda Türkiye’nin gündemine gelen, birbirinden ayrı gibi duran ama çekirdeğinde Yobaz Laiklik Meselesini barındıran konuları ele alıyor.Buradan indirebilirsiniz.  

Kadın hakları ve Kemalizm

“Kemalizm Türk kadınına özgürlük verdi” gibi sloganlarla düşünmeye daha doğrusu ezberlemeye itildiği için sık sık şaşırmaya mahkûm bir kuşak bizimki. Tarihi, belgeleri, siyasî söylemleri ve sloganları aklın imtihanına tabi tutan herkes hayretler içinde kalıyor. “İyi de biz bunu bunca sene nasıl yuttuk?” diye sormaktan alamıyoruz kendimizi. Kemalist düşüncenin, çağdaşlığın ve Atatürk devrimlerinin yılmaz bekçisi “çağdaş Türk kadını’nın sesi” Cumhuriyet Gazetesi’nin başyazarı olan Yunus Nadi kadınların siyasete atılmasına nasıl tepki vermiş meselâ? “Havva’nın kızları, Meclis’e girip yılın manto modasını tartışacak” Kadınlar Halk Fırkası kapatılınca yerine Türk Kadınlar Birliği kurulmuş. O da kapatılınca Cumhuriyet Gazetesi’nde şu başlık atılmış: “Türk Kadınlar Birliği kapatıldı, fesat çıkaran hatun kişilere haddi bildirildi.” Derin Düşünce Fikir Platformu yakasını resmî tarihten kurtarmak isteyen okurlarına ezber bozan bir kitap öneriyor : Kadın hakları ve Kemalizm ilişkisine alternatif bir bakış