Eşkıyanın çokluğu pehlivanların azlığındandır!
By Ali P. on Haz 3, 2013 in Kemalizmin Zararları, şiddet, Türk Solu
… Bu konuda okumak için…
Kaybedenler Klübü: Anti-demokratik bir muhalefetin kısa tarihi
T.C. kurulurken Hitler, Mussolini ve Stalin başrolleri paylaşıyordu. İki dünya savaşının ortalığı kasıp kavurduğu o korkunç yıllarda “bizim” Cumhuriyet gazetesi’nin faşizme ve faşistlere övgüler yağdırması bir rastlantı mıdır? Kemalistlerin ilâhı olan Atatürk’ün emriyle 80.000 Alevî Kürd’ün Dersim’de katledilmesi, Kur’an’ın, ezanın yasaklanması, imamların, alimlerin idam edilmesi, Kürtleri, Hristiyanları ve Yahudileri hedef alan zulümler de yine Atatürk ve onu ilahlaştıranlar tarafından yapılmadı mı?
Bu ağır mirasa sahip bir CHP ve Türk solu şimdilerde “İslâmî” olduğu iddia edilen bir cemaat ile, Fethullah Gülen’in ekibiyle ittifak içinde. Yobaz laiklerin, yasakların kurbanı olduklarını, baskı gördüklerini iddia ediyor bu insanlar. Ama bir yandan da alenen İslâm düşmanlığı yapan her türlü harekete hatta İsrail’e bile destek vermekten çekinmiyorlar. Tuttukları yol İslâm’dan daha çok bir ideolojiye benziyor: Gülenizm. Millî istihbarattan dershanelere, dış politikadan bankalara kadar her konuda dertleri var. Ama Filistin’de, Doğu Türkistan’da, Irak’ta, Suriye’de, Arakan’da zulüm gören Müslümanları dert etmiyorlar. Acayip…
Türk solu, CHP ve Fethullah Bey… Nereden geldiler? Nereye gidiyorlar? Elinizdeki bu kitap meseleyi tarihsel bir perspektifte ele almayı amaçlıyor.Buradan indirebilirsiniz.
(Son güncelleme: Üçüncü sürüm, 28 Ocak 2014)
Türkçe Olimpiyatlarını ve Türk okullarını sevmiştik. Gözü yaşlı vaizin Amerika’da yaşamasına alışmıştık. 1980 öncesinde komünizme karşı CIA ile işbirliği yapmasına “taktik” demiştik. Fethullah Gülen aleyhine açılan davalardan birinin iddianamesinde“pozitivist felsefeye karşı olmak” ile suçlanıyordu. Biz de karşıydık pozitivizme. “Aferin” dedik, “bizdensin”.
Bugün gerçek şu ki Fethullah Bey’in ekibi manşetle, kasetle hükümet devirmeye çalışan, yalan haberle Türkiye’yi ve Müslümanları sürekli zora sokan çirkin insanların tahakkümü altında. Bizim sevdiğimiz, güvendiğimiz “küçük eller” ise koyun sürüsü gibi suskun. Medyada, devlet kurumlarında, emniyet ve adaletin içinde çeteleşme, ergenekonlaşma var. Gülen cemaati dünya ile uğraşmaktan ahirete vakit ayıramıyor. Gülen cemaati bir cemaatten başka herşeye benziyor.
Kitabın ilk yarısında Fethullah Bey’i ve ekibini öven, yapılan iyi işleri savunan, destekleyen makaleler bulacaksınız. Bugün yaşadıklarımızla birlikte değerlendirince can acıtan bir soru kendini dayatıyor bize: Fethullah Gülen ve kurmayları bizi baştan beri kandırdı mı? Yoksa “küçük eller” dediğimiz masum insanların güzel teşkilâtı sonradan mı kokuştu? Kitabı buradan indirebilirsiniz.
Hükümeti devirmek isteyen birileri mi var?
4 Türk bankası çalışanlarını sömürmek, tüketiciyi kandırmak ve haksız rekabetten dolayı çok ağır cezalar yediler. Hemen ardından Türkiye tarihin en büyük anti-kapitalist ayaklanmasını yaşadık. Göstericiler “Sosyalist Türkiye” ve “yaşasın devrim” sloganları atarak orak-çekiçli pankartlar, Deniz Gezmiş posterleri taşıdılar. Tuhaf olan ise bazı bankaların ve holdinglerin bu ayaklanmaya destek olmasıydı. Anti-kapitalist göstericiler 20 gün boyunca İstanbul’un en lüks otellerinden birinde bedava kaldılar. Tuhaflıklar bununla da bitmedi. CNN, BBC, Reuters ve daha bir çok medya kuruluşu bir kaç sene önce, üstelik yabancı ülkelerde çekilmiş yaralı ve ölülerin fotoğraflarını “Türkiye” diyerek servis etti. Tayyip Erdoğan’a destek için toplanan AKP’lilerin fotoğrafı CNN tarafından kazayla(?) “Ayaklanmış Protestocular” olarak yayınlandı.
Dünyada da tuhaf şeyler oldu:
- Türkiye ile neredeyse aynı anda Brezilya’da bir halk(?) ayaklanması başladı.
- Georges Soros’a ait ekonomi gazeteleri Çin ekonomisi hakkında aşırı kötümser haberler yaydılar.
“Kazalar” bu kadar çoğalınca insanlar ister istemez bazı şeyleri sorguluyor:
- Türk bankaları neden sermaye düşmanı, anti-kapitalist bir ayaklanmaya destek oldu?
- Acaba 2008 krizinden sonra kan kaybeden ABD ve Avrupa kaçan sermayeyi geri çekmeye mi çalışıyor?
- Brezilya, Çin ve Türkiye Avrupa ve ABD’deki yatırımları çekmenin cezasını mı ödüyor?
Elinizdeki kitap bu sorulara ve darbe iddialarına cevap arıyor. Buradan indirebilirsiniz.
Genel seçimler yaklaşırken başladı Taksim Gezi Parkı olayları. İnsanlar öldü, yaralananlar, tutuklananlar oldu. Taksim’deki sanat galerileri bile yağmalandı. Maddî zarar büyük: Yakılan otobüsler, özel araçlar, iş yerleri. Ancak hâlâ isyancıların ne istediğini bilmiyoruz. Taksim Dayanışma Grubu’ndan çelişkili açıklamalar geliyor. Polisi ya da göstericileri suçlamadan önce şunu bilmek gerekiyor: “Çapulcular” ne istiyor? Daha fazla demokrasi? Sosyalizm? Devrim? Darbe? Elinizdeki e-kitap bu sorulara cevap arıyor. Buradan indirebilirsiniz.
6 Yorum
Yazan:sq Tarih: Haz 3, 2013 | Reply
Bu olaylara neden olan barışçıl bir eyleme yapılan polis müdahalesi ve Tayyip Erdoğan’ın kutuplaştıcı dilinin kemiğe dayanmasıdırdır. İnsanların ağaçlar altında hiç bir taşkınlık olmadan vakit geçirdiği eylem, sabaha karşı çadırların yakılması ile dalga dalga büyümüştür, zurnanın zırt dediği nokta orası ve Tayyip Erdoğan’ın “çapulcu” , vb. açıklamalarıdır. Hiç arkasında CHP falan aramayın, aksine CHP’ye de tepki var.
Bu isyanın altında muhafazakar kesimin kulaklarını tıkadığı, bir türlü anlamak istemediği “yaşam tarzına” müdahalenin de olduğu çok açık.
Sen üniversitelilerin de eğlenmek için gittiği müzik festivaline 24 yaş sınırı koyup bir telefonla mekanda içkiyi yasaklatırsan, içkiye amacını aşan sınırlamalar koyup bir de kentli halkı Avrupa’dan verdiğin çarpıtmalı örneklerle aptal yerine koyarsan, gençleri korumak adına yetişkinlerin tercihlerine de müdahale edersen ve “iki ayyaş” gibi bir kesimi fena halde provake edeceğini bildiğn bir tanım kullanırsan, kürtaj gibi özel bir konuyu bu kadar hoyratça tartışmaya açarsan ve Roboski’ye benzetirsen, kaç çocuk doğuracağımıza kadar karar verirsen, meclisten eşcinsel hakları önergesini geçirmezsen, 3. köprüye böyle bir dönemde Yavuz Sultan Selim ismini verirsen, 1 Mayıs’ta insanları Taksim’e sokmazsan, orantısız güç kullanırsan, bir yandan şehri AVM ile doldurup diğer yandan heykel yıkmak, sinema yıkmak gibi eylemlere girişirsen ama bunun yanında operalara illa da mescid açacağım gibi simgesel bir inatlaşmaya girersen, kentsel alanı taşra muhafazakarlığı ile yönetmeye çalışırsan, dindar-kindar nesil ayrımı yapıp, gençler üzerinde kendi “dini toplum mühendisliğini” yaparak insanlara “tinerci” dersen, dayatırsan patlama noktası için bir kıvılcım yeter. Lütfen görün artık bunu. Muhafazakar olmayan hayat tarzlarına da saygı duyun hiç bir şekilde benimsemeseniz de, inancınız gereği yanlış bulsanız da.
Oraya sadece iki provakatör resmi koyarak bu sosyal patlamayı açıklayamazsınız.
Umarım ki sağduyu galip gelir, barışçıl yöntemlerle ve birbirimizi anlayarak çıkarız bu işin içinden. Şiddetin her türlüsünü kınamak lazım. İzmir’de AKP binasını ateşe veren provakatörleri sonuna kadar kınıyorum.
Bu arada olaylar koparken penguen belgeselleri ya da yemek programları gösteren medya ciddi anlamda sınıfta kalmıştır ve inanın öfkeyi artırmıştır, ana akım medya üç maymunu oynadığı için sosyal medya üzerinden doğruluğu kanıtlanmayan bilgilerle gerilim artmıştır. Medya itidal çağrısı yapan programlar yapabilirdi. Çok yanlış yönetildi çok.
Yazan:@asiofli Tarih: Haz 3, 2013 | Reply
RT @DDGrubu: Eşkıyanın çokluğu pehlivanların azlığındandır!: http://t.co/AaEOo6R6JJ
Yazan:my Tarih: Haz 3, 2013 | Reply
“… Bu arada olaylar koparken penguen belgeselleri ya da yemek programları gösteren medya ciddi anlamda sınıfta kalmıştır ve inanın öfkeyi artırmıştır, ana akım medya üç maymunu oynadığı için sosyal medya üzerinden doğruluğu kanıtlanmayan bilgilerle gerilim artmıştır. Medya itidal çağrısı yapan programlar yapabilirdi. Çok yanlış yönetildi çok …” (SQ)
Dogru, uludere faciasi da bir derby maçiyla “çakismisti” hala futbolcu transferleri mansetlerde. Böyle bir ülkede birakin demokrasiyi darbe bile yapilamaz 🙂
adam size “kardesim çek su tanklari TV’nin önünü kapatma, baska ihsan istemem” diyecek 🙂
Yazan:Bigalıoğlu Tarih: Haz 3, 2013 | Reply
Hala iktidar yalakalığı yapmaya devam edebiliyorsunuz ya;ben de sizi protesto ediyorum.
Yazan:ali l Tarih: Haz 5, 2013 | Reply
pehlivanlar sabahın besinde yaptıkları baskından yorgun dusmuslerdir.
Yazan:ç-z Tarih: Haz 7, 2013 | Reply
🙂 bu penguen belgeseli yüksek reyting alıyor galiba…bu gece başbakan havalanında konuşurken halk tv ekranı ikiye bölmüş, bir karede taksimi/ışıklandırılmış boğaz köprüsünü diğer karede de penguen belgeslini veriyordu…Bana çok manidar geldi