YAKINDA: Sorospu çocukları!
By admin on Haz 19, 2013 in Demokrasi, Ekonomi, Liberal Totalitarizm, Ulus-Devlet
“… İşte bu kravatlı eşkiyalarla mücadele etmek, vampir patronlar ile dürüst patronları ayırd etmek ise ulus-devletin görevi. Dürüst olanlara zarar vermeden “makul seviyedeki” stokları, spekülasyonları vs vampirlerin yıkıcı vurgunlarından ayırmak gerek. Peki ulus-devletin adalet mekanizması işlemediği zaman ne olur? 2001 krizindeki gibi “hortumcular” gelip devletin kasasını boşaltabilir. “Kasa devletin, bana ne?” demeyin tabi. 30 veya 40 milyar dolarlık bir ulusal kayıp yüzlerce hastahane, binlerce okul, kilometrelerce yolun çalınması demek. Çalınması ya da bir düşman işgali esnasında bombalanması. 2001 krizini sonuçları bakımından bir savaşa benzetebiliriz. Türkiye’nin her yerine düşman bayrakları asılmadı tabi ama “ulusal egemenlik” kavramının içi boşaldı o dönemde. Dış borçlarını ödeyemeyen, yol, köprü, hastahane yapamayan, doktorun, polisin, öğretmenin maaşını ödeyemeyen bir devlet neye yarar? Gücü sıfırlanmış bir devletin vatandaşları kendi ülkelerinde mülteci durumuna düşmez mi?
Yunanistan’daki duruma bir bakın: Devlet televizyonunda yayının durması, halkın pazarlarda yere düşen sebze meyveyi kapışması, kilise önlerinde bedava bir çorba için saatlerce sıra beklemesi… (Bkz. Yunanistan artık Yunanlıların değil) Gerçek şu ki ırkçı Altın şafak partisinin yollarda gezdirdiği dev Yunan bayrakları dışında ulusal egemenlik namına bir şey kalmadı Yunanistan’da. Yunan limanlarını satın alan Çinli firmalar iş güvenliği, fazla mesai vb konularda Yunan kanunlarını değil Çin kanunlarını uyguluyorlar. İşçiyi çok daha fazla ezen bu uygulama Yunan hükümetinin göz yumduğu geçici bir durum değil. Çin firmaları bu şartla geldiler yatırım yapmaya. Yani hükümet liman bölgesinde egemenlik transferi yaptı! (Adalet ve vicdan transferi de diyebilirsiniz buna) …”