Kendini mücahit zanneden figüranların dikkatine
By Aisha Benghazi on Eyl 1, 2013 in Amerikan Saldırganlığı, Cihad, İslam
Aynı konuda:
- Kâfirin silahıyla mücahid olunur mu?
- Somali: Korsan mı, balıkçı mı? (Yoksa mücahit mi?)
- Mali: Fransa para etmeyen “değerler” için savaşır mı?
- Tombuktu’da çocuk öldürmenin Paris’teki faydaları
- Fransa ve Amerika neden teröre destek oldu?
- Suçlu emperyalizm mi? Sosyalist ordular da Müslüman katletti (1979 – 1989)
- Uranyum ve Altın için İnsan Öldüren Uygar(!) Batı Geliyor!
- (sakın!) Kurtarma operasyonu – Cezayir şike mi yaptı?
- Onlar Ahmet Davutoğlu’dan özür dileyecekler
- Uygar(!) Avrupalının Kürt Katiline Silah Verdiği Gün
“… başta Suriye olmak üzere Ortadoğu’da yaşanan gerginlikler savunma sanayi şirketlerini uçurdu. Son 8 ayda Amerika borsaları yüzde 20’nin üzerinde değer kazanırken, ABD savunma şirketlerindeki artış yüzde 50’ye yaklaştı. Uçak parçalarının, motorların ve çeşitli havacılık sistemlerinin küresel ölçekte önde gelen üreticilerinden olmasının yanında askeri uçaklar da üreten Honeywell Internationals’ın yılbaşında 49.68 milyar dolar olan piyasa değeri dün itibariyle 62.83 milyar dolara ulaştı. Dünyanın en büyük havacılık şirketi olmasının yanı sıra savunma ve güvenlik sistemlerinin de lider konumdaki üreticisi olan Boeing’in piyasa değeri ise bu dönemde 22 milyar dolar yükselerek 79 milyar doları aştı. Airbus’ın da üreticisi olan EADS’in yılbaşında 29.5 dolar olan hisseleri yüzde 48.5 değer kazanarak, 43.75 dolara ulaşırken, Lockheed Martin’in hisseleri 8 ayda yüzde 32, Raytheon’un hisseleri ise yüzde 31 artış gösterdi.
UZUN VADELİ TARTIŞMASI
Star’da yer alan habere göre, ABD borsalarında düşüş yaşandığı son bir ayda Amerikalı savunma sanayii şirketlerinin hisseleri yüzde 5’e varan artış gösterdi. Amerikan savaş endüstrisinin en önemli silahlarını üreten Raytheon’un 31 Temmuz’da 71.84 dolar olan hisse senedinin fiyatı dün 75.68 dolardan işlem gördü. Böylece Raytheon’un piyasa değeri 1.24 milyar dolar artışla 24.41 milyar dolara çıktı. Savunma sanayiinin dünya çapında en büyük yüklenicisi olan Lockheed Martin’in hisseleri de aynı dönemde atağa geçti. Temmuz sonunda 120.12 dolardan işlem gören Lockheed Martin hisseleri son 1 ayda yüzde 2 artışla 122.34 dolara ulaşırken, şirketin piyasa değeri ise 39 milyar doları aştı. Suriye’ye saldırı şimdilik ertelense de bunun henüz bir iptal olmadığına dikkat çeken bazı uzmanlar “Uzun vadede savaş ne yazık ki oldukça iyi bir iş gibi görünüyor” diyor.
Yatırım şirketi Stifel Nicolaus’un analistlerinden William Loomis ve Benjamin Owens ise yatırımcıların olası bir saldırı ihtimalinde tüm savunma sektörü hisselerinde bir sıçrama beklemelerine karşın bunun sadece kısa vadeli etki yaratacağını vurgulayarak, uzun vadeli düşünmenin ise yanlış olacağını söylüyor.
GECİKTİRME YARAMADI
ABD ekonomisinde yaşanan toparlanmanın da etkisiyle borsada işlem gören savunma sanayi şirketlerinin hisselerinde yılbaşından bu yana artış gözlenirken, Suriye’ye müdahale konusundaki kararsızlık nedeniyle rüzgar tersine döndü. Şirketlerin geçen haftaki kayıpları yüzde 3’e ulaşırken, en sert düşüşler savunma sanayi dışında da uçak siparişi alan Boeing ve Honeywell International’da yaşandı. Uzmanlar bu durumu, artan petrol fiyatları nedeniyle havayolu şirketlerinin verdikleri uçak siparişlerindeki azalmaya bağlıyor.
… Bu konuda e-kitap okumak için…
Müslüman’ın Zaman’la imtihanı
Sunuş: Müslümanlar dünyanın toplam nüfusunun %20’sini teşkil ediyorlar ama gerçek anlamda bir birlik yok. Askerî tehditler karşısında birleşmek şöyle dursun birbiriyle savaş halinde olan Müslüman ülkeler var. Dünya ekonomisinin sadece %2-%3′lük bir kısmını üretebilen İslâm ülkeleri Avrupa Birliği gibi tek bir devlet olsalardı Gayrı Safi Millî Hasıla bakımından SADECE Almanya kadar bir ekonomik güç oluşturacaklardı. Bu bölünmüşlüğü ve en sonda, en altta kalmayı tevekkülle(!) kabul etmeninbedeli çok ağır: Bosna’da, Filistin’de, Çeçenistan’da, Doğu Türkistan’da ve daha bir çok yerde zulüm kol geziyor. Müslümanlar ağır bir imtihan geçiyorlar. Yaşamlarını şekillendiren şeylerle ilişkilerini gözden geçirmekle başlıyor bu imtihan. Teknolojiyle, lüks tüketimle, savaşla, kapitalizmle, demokrasiyle , “ötekiler” ile ve İslâm ile olan ilişkilerini daha sağlıklı bir zemine oturtabilecekler mi?Müslüman’ın Zaman’la imtihanı adındaki 204 sayfalık bu kitap işte bütün bu konuları sorgulayan ve çözümler öneren makalelerden oluşuyor.
İslâmcılık, Devrim ile Demokrasi Kavşağında
Müslümanca yaşamak için devletin de “Müslüman” olması mı gerekiyor? Bu o kadar net değil. Çünkü İslâm’ın gereği olan “kısıtlamaları” insan en başta kendi nefsine uygulamalı. Aksi takdirde dinî mecburiyet ve yasakların kanun gücüyle dayatılması vatandaşı çocuklaştırıyor ister istemez. İyi-kötü ayrımı yapmak, iyiden yana tercih kullanacak cesareti bulmak gibi insanî güzellikler devletin elinde bürokratik malzeme haline geliyor. 21ci asırda Müslümanca yaşamak kolay değil. Yani İslâm’ın özüne dair olanı, değişmezleri korumak ama son kullanma tarihi geçmiş geleneklerden kurtulmak. AKP’yi iktidara taşıyan fikrî yapıyı, Demokrasi-İslâm ilişkisini, İran’ı ve Milli Görüş’ü sorguladığımız bu kitabı ilginize sunuyoruz. Buradan indirebilirsiniz.