RSS Feed for This Post

Gülen Cemaati’nde bir irfan eksikliği var, bir gevşeklik var

04.11.2013 tarihinde Kuzey Ren Vestfalya İlim Yayma Cemiyeti’nde yapılan Gülen Cemaati mensuplarına özel buluşma toplantısında Ali Parisî Hoca Efendi Hazretleri’nin yaptığı konuşmadan: 
“… Bismihi sübhanehu,
 
Aziz kardeşlerim. Server-i Enbiya Efendimiz (SAV) “üzerinize emir olarak Habeşli bir köle bile tayin edilse onu dinleyin ve itaat edin” buyurmaktadır. Malum-u aliniz, cahiliyye Arapları ırkçıydı. Asabiyet-i milliye sahibiydiler. Soy ve neseple övünürlerdi. Efendimiz (SAV)’in irşadı ile kölelik ortadan kalkmıştır. Habeşli bir köle olan Hz.Bilal’in (RA) günümüz tabiriyle Genelkurmay Başkanlığına getirilmesi bunun açık ifadesidir. Kölelik, ücretli hizmetçiliğe dönüşmüştür. Aynı sofraya oturduğun, yediğinden yedirdiğin, geçimini temin ettiğin, statüsü ancak işverenin yanında işçi olarak- ama günümüzdeki gibi emeği sömüren, karnını doyurmak uğruna mesailerle ömür tüketen işçiler değil, hakkının sonuna kadar verildiği, kariyer basamakları sonuna kadar açık, işçi olmak dışında Allah’a kullukta, beşeri münasebetlerde eşit olarak- mütalaa edilebileceğin hizmetçiler. Fakat vaesefa ırkçılık öyle bir hastalıktır ki, nefs-i emmarede kibirden beslenir ve şeytan o kökü daima sular. İrşad-ı Nebevi ile mücahede eden müminlerde de bazen bu hastalık su yüzüne çıkmış, Efendimiz, her defasında cahiliyye hallerini hatırlatan bu çıkışları takbih ve tekrih eylemiştir. Beyan ettiğimiz hadis-i şerifte de Habib-i Hüda, Şefi-i Ruz-i Ceza Muhammed Mustafa (SAV) hazretleri sahabe-i kiram hazeratına ve bizlere seslenmekte ve mümin idarecilerimize -kibir damarlarımızı depreştiren, şeytanın iğvalarıyla itiraz eden, benliğimizi azdıran nefse değil- emirlerimize itaat etmemiz konusunda bizleri ikaz etmektedir.
… Dünya geçicidir. Bizler bu dünyaya ebedi ahiret yurduna azığımız olacak aşkı tahsil etmek için geldik. Mürşidlerimiz, hocaefendilerimiz bizleri bu yolda irşad ederler, Cenab-ı Hakka yakınlaşmak, O’nun muhabbetine nail olabilmek için bizleri edeple, erkanla, ilimle, amelle, irfanla, ihsanla mücehhez eylerler, yol gösterirler. Bir Allah dostunu tanımanın formülü basittir: Sohbetinden çıktığınızda sizde Allah’a ve Resulüne muhabbet, ibadet ve taate iştiyak hasıl oluyorsa o bilhak, muhakkak mürşid-i kamildir, Allah dostudur, doğru kişidir. Fakat o sohbet sende gevşeklik doğuruyorsa, ümmet-i Muhammed’e, mümin kardeşlerine karşı hırs, gadap, nefret, beddua gibi hislerle nefsini tazyik ediyorsa o kişi ya kamil mürşid değildir, veyahud bil ki sen anlatılanları can kulağıyla değil, ten kulağıyla dinlemektesin. Her hal u karda insanın mümin kardeşine duyduğu adavet şeytandandır. Böyle hislerle kirlenmiş olanların tevbe, istiğfarla, gözyaşıyla, tazarru ile Cenab-ı Hakka yönelmesi elzemdir.
… Zor bir zamandan geçiyoruz. Bir taraftan alem-i İslam’da kavga, kargaşa, savaş, zulüm, diğer tarafta birbirlerine buğz eden, adavet eden müminler. Bizlerin vakit kaybetme lüksü yok, bütün mesaimizi hakikatleri insanlara ulaştırmak için harcamalıyız.
… İnsanımıza lazım olan irfanı dersanelerde de belki talim edebiliriz ama ne dereceye kadar? Kosinüs, sinüsün arasında, süblimleşmenin, periyodik cetvelin yanında, logaritmanın, türevin eşiğinde hangi irfanı, nasıl takdim edeceksin? Hocam biz kalen değil, halen anlatıyoruz diyorlar. Buradan çocuğu kurtarmak için bir kapı açıyoruz, sohbete vesile ediyoruz diyorlar. Çok güzel bir düşünce. Ama ne yazık ki beklenen etki hasıl olmuyor. Eminim çok güzel hidayet hikayeleri de var bunların içlerinde fakat kendimizi kandırmayalım, bu rahlelerden şimdiye kadar ne bir Said Nursi (KS) yetişebildi, ne Hulusi Yahyagil (rh.a), ne de Mehmet Feyzi Efendi (K.s.). Hocaefendi daha iyi takdir eder muhakkak ama cemaatte dışarıdan görünen şu ki, bir irfan eksikliği var. Gevşeklik var. Ne yardan ne serden vazgeçme hali var. Hz.Ali (KV), “din ve dünya ikiz kardeş gibidir. Dünya bozulursa din de bozulur, din bozulursa dünya da bozulur” buyuruyor.
… Şefkat tokatı tabiri Bediüzzaman hazretlerine aittir. Hazretin risalelerde anlattığı kendi ve sıddık talebelerinin şefkat tokatları hep dünyada sıkıntı çekmemek uğruna dinden verilen tavizler sonucu ortaya çıkmıştır. Takdir-i ilahiyi biz kullar bilemeyiz, diğer kullara gelen musibetlerin hangi cürmün neticesi olduğu konusunda yorum yapmamız ise edebi aşmaktır, bunu ancak Bediüzzaman gibi müşahede ehli yapabilir. Bendeniz ancak aciz bir talebesi olarak şunu tavsiye ederim kardeşlerime: Elmas hükmündeki ahiretinizi kırık cam parçaları hükmündeki dünyanın metaıyla karıştırmayınız. Matlubunuz rızay-ı ilahi, maksudunuz Allah olsun. Allah aşkı icad ettirir. Hizmet etmek isteyene Allah kapılarını açar. Yeter ki niyetinizi halis tutun.
Sübhaneke la ilmelena illa ma allemtena inneke ente’l Alimu’l Hakim …”
(04.11.2013 tarihinde Kuzey Ren Vestfalya İlim Yayma Cemiyeti’nde yapılan Gülen Cemaati mensuplarına özel buluşma toplantısında Ali Parisî Hoca Efendi Hazretleri’nin yaptığı konuşmadan)

.
… Gülen Cemaatiyle ilgili yazılar …

  1. Fethullah Gülen Cemaati
  2. Gülen’e ve Türk ögretmenlere dair
  3. 6cı Türkçe Olimpiyatı 
  4. Nazım Hikmet’e yapılan Fethullah Gülen’e yapılmasın
  5. Fethullah Gülen ve Türkan Saylan
  6. Misyonerlik, Hukuk ve Özgürlük
  7. Haydaaa… Kongolu neden istiklâl marşı söylemiş ki?
  8. Fethullah Gülen ve Milliyetçilik Videosu
  9. Fethullah Gülen’in koruyanı…
  10. Gençliğin ideolojik sancıları üzerine
  11. Hanefi Avcı’nın Düşündürdükleri
  12. Cemaat’ten korkanlar klübü
  13. 100 Soruda Gülen Hareketi
  14. Haliç’te Yaşayan Simonlar
  15. Fethullah Gülen’e ve cemaate haksızlık yapılıyor
  16. Baransu, Şener Ve Mösyö
  17. Portekizli Türkçe konuşsa ne olur?
  18. Gülen Cemaati’nde Sayanim (סייענים) Sendromu
  19. Bizde kırılacak kol kanat da kalmadı Hocam…
  20.  As-salatu hayrun mine’n dershane – الصلاة خير من درسخانه 
  21.  F.Gülen’i kumar masasına yatırdınız ve kaybettiniz. Hepsi bu.
  22.  Ekrem Dumanlı’nın müsade ettiği kadar nurcu olmak…
  23.  Gülencilik iman mı yoksa bir ideoloji mi?
  24.  Dershanelerin para alması caiz mi?
  25.  Gülen ve saz arkadaşları çıldırmış olmalı
  26.  Gülen Cemaati ile köprüleri atalım mı?
  27.  Bizim cemaatimiz eskiden böyle miydi?

 
… Bu konuda okumak için…

 

hamza_yusuf Hamza Yusuf ile İslâm’ı anlamak

Elinizdeki bu kitap Ekrem Senai tarafından yapılan iki tercümeyi içeriyor:

  • Zaytuna Institute’den Hamza Yusuf Hanson’ın 2010 yılı Mayıs’ında Oxford üniversitesinde yaptığı İslâm’da reformkonulu konferans,
  • Yine  Hamza Yusuf Hanson’ın Dr.Murata ve Prof.Chittick’in İslam’ın vizyonu isimli eseri üzerine yaptığı konuşma (Bahsedilen kitap, Türkçe’ye de çevrilmiştir.)

Hamza Yusuf Hanson 1960 yılında Amerika’nın Washington Eyaletinde dünyaya geldi; Kuzey California’da büyüdü. 1977 yılında müslüman olduktan sonra on yıl boyunca İslâm coğrafyasında Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Kuzey ve Batı Afrika gibi bölgeleri gezdi. Farklı ülkelerde iyi büyük alimlerden icazet aldı. Hamza Yusuf bu seyahatten sonra ülkesine dönerek Dinler Tarihi ve Sağlık Hizmetleri alanlarında diploma aldı. Dünyanın dört bir tarafında İslâm hakkında konferanslar veren Zaytuna Enstitüsü’nü kurdu. Batıya İslâm’ı sunan, İslâmî ilimlerin ve geleneksel metodlarla eğitimin yeniden canlanmasını amaçlayan Enstitü, dünya çapında üne sahiptir. Shaykh Hamza Yusuf, Fas’ın en prestijli ve en eski Üniversitelerinden birisi olan Karaouine’de ders veren ilk Amerikalı öğretim görevlisi olmuştur. Bunların yanısıra, klasik haline gelmiş geleneksel bazı Arapça metinleri ve şiirleri modern ingilizceye tercüme etmiştir. Halen eşi ve beş çocuğuyla birlikte Kuzey California’da yaşamakta. Buradan indirebilirsiniz.

Organik dinimi geri istiyorum 

organik_dinimi_geri_istiyorum - kcBilim ve teknoloji alanında buluşumuz pek yok ama gün geçmiyor ki din konusunda yeni bir icat çıkmasın. Televizyon karşısında merakla “acaba bugün neler caiz ilan edilecek, neler haram edilecek?” diye merakla bekliyoruz. Bektaşi’ye sormuşlar: “İslam’ın şartı kaçtır?” diye, “Birdir!” demiş. “Hac ve zekatı siz kaldırdınız, oruçla namazı biz kaldırdık, geriye kelime-i şahadet kaldı”. Ben kelime-i şahadetten de emin değilim, her an bir profesör çıkıp “böyle bir şey yoktur, imanın şehadeti mi olur?” diye ortaya çıkabilir. […] İlahiyat profesörlerinin bir büyük zararı da bu oldu. Din’in siyaset gibi, futbol gibi, tartışılacak, insanın bilgisinin olmasa da fikrinin olabileceği bir alan olduğu tevehhümü oluşturdular. Her şeyin kutsallığını bozdular. Artık bacak bacak üstüne atıp çiğ ağzımızla Allah, peygamber ne demek istemiş “muhakeme” yapıyoruz hiç ar duymadan, hepimiz birer küçük şeyhülislam, birer fetva emini… hangi hadis uydurma, hangisi sahih şıp diye gözünden anlayıp ayetleri engin din bilgimizle şerh ediyoruz. Şu muhakemelerin bolluğundan da dini yaşamaya bir türlü sıra gelmiyor. Halbuki bir güzel insanın dediği gibi: “Din öğrenmekle yaşanmaz, yaşandıkça öğrenilir”.

Elinizdeki bu kitap Ekrem Senai’nin kaleme aldığı yazılardan ve tercüme ettiği makalelerden oluşuyor: Hamza Yusuf, Noah Feldman, Charles Townes, Marc Levine ve Karen Armstrong ile İslâm, Hayat ve Bilim üzerine… Buradan indirebilirsiniz.

 

İslâmcılık, Devrim ile Demokrasi Kavşağında

Müslümanca yaşamak için devletin de “Müslüman” olması mı gerekiyor? Bu o kadar net değil. Çünkü İslâm’ın gereği olan “kısıtlamaları” insan en başta kendi nefsine uygulamalı. Aksi takdirde dinî mecburiyet ve yasakların kanun gücüyle dayatılması vatandaşı çocuklaştırıyor ister istemez. İyi-kötü ayrımı yapmak, iyiden yana tercih kullanacak cesareti bulmak gibi insanî güzellikler devletin elinde bürokratik malzeme haline geliyor. 21ci asırda Müslümanca yaşamak kolay değil. Yani İslâm’ın özüne dair olanı, değişmezleri korumak ama son kullanma tarihi geçmiş geleneklerden kurtulmak. AKP’yi iktidara taşıyan fikrî yapıyı, Demokrasi-İslâm ilişkisini, İran’ı ve Milli Görüş’ü sorguladığımız bu kitabı ilginize sunuyoruz.Buradan indirebilirsiniz. 

 

Müslüman’ın Zaman’la imtihanı

Sunuş: Müslümanlar dünyanın toplam nüfusunun %20’sini teşkil ediyorlar ama gerçek anlamda bir birlik yok. Askerî tehditler karşısında birleşmek şöyle dursun birbiriyle savaş halinde olan Müslüman ülkeler var. Dünya ekonomisinin sadece %2-%3′lük bir kısmını üretebilen İslâm ülkeleri Avrupa Birliği gibi tek bir devlet olsalardı Gayrı Safi Millî Hasıla bakımından SADECE Almanya kadar bir ekonomik güç oluşturacaklardı. Bu bölünmüşlüğü ve en sonda, en altta kalmayı tevekkülle(!) kabul etmenin bedeli çok ağır: Bosna’da, Filistin’de, Çeçenistan’da, Doğu Türkistan’da ve daha bir çok yerde zulüm kol geziyor. Müslümanlar ağır bir imtihan geçiyorlar. Yaşamlarını şekillendiren şeylerle ilişkilerini gözden geçirmekle başlıyor bu imtihan. Teknolojiyle, lüks tüketimle, savaşla, kapitalizmle, demokrasiyle , “ötekiler” ile ve İslâm ile olan ilişkilerini daha sağlıklı bir zemine oturtabilecekler mi? Müslüman’ın Zaman’la imtihanıadındaki 204 sayfalık bu kitap işte bütün bu konuları sorgulayan ve çözümler öneren makalelerden oluşuyor.

Trackback URL

  1. 1 Trackback(s)

  2. Ara 10, 2013: Dinler arası diyalog yerine önce müminler arası diyalog!

ÖNEMLİ

--------------------------------------------------------------------

Tüm yazı, yorum ve içerikten imza sahipleri sorumludur. Yayımlanmış olmaları, bu görüşlere katıldığımız anlamına gelmez.

Hakaret içerse dahi bütün yorumlar birer fikir eseridir. Ama bu siteye ilk kez yorum yazıyorsanız, yorum kurallarına gözatın yine de.

Not: Sitenin ismini dert etmeyin, “derinlik” üzerine bayağı bir geyik yaptık, henüz söylenmemiş bir şey bulmanız oldukça zor :)

Editörle takışmayın, o da bir anne-babanın evlâdıdır, sabrının sınırı vardır. Siz haklı bile olsanız alttan alın, efendilik sizde kalsın.

Sitenin iç işleriyle ilgili yorum yapmayın, aklınıza takılan soruları iletişim kutusundan sorun, kol kırılsın, yen içinde kalsın.

Kendi nezaketinizi bize endekslemeyin, bizden daha nazik olarak bizi utandırın. Yanlış ve eksik şeylerden şikayet etmek yerine bilgi ve yeni bakış açısı sunarak tamamlayın, düzeltin, tevazu ile öğretin bize bildiklerinizi.

Bu kurallara başkasının uyup uymamasına aldırmayın, siz uyun. Bütün yorumları hızla onaylanan EN KIDEMLİ YORUMCULAR arasındaki nizamî yerinizi alın.

--------------------------------------------------------------------
  • Siz de fikrinizi belirtin