Türkiye yeni Ergenekon’u yok etmek zorunda!
By Berivan K. on Ara 27, 2013 in AKP, Ekonomi, FETÖ ve Gülenistler, Türk Adaleti
“… Bu operasyonun içerdeki ayağı Cemaat, dışarıdaki ayağı ise neocon zihniyeti ve İsrail’dir. Türkiye’de yapılmaya çalışılan ama inşallah başarılı olamayacak olan bu girişimlerin bir kısmı maalesef Mısır’da yapıldı ve başarıya ulaşıldı. Yakın vadede zor gibi görünse dahi bu tip gelişmelerin uzun vadede hayırlı sonuç çıkaracağını düşünüyorum […] Ak Parti’ye düşen en kısa zamanda devlet sorumluluğu olarak devlet içinde örgütlenmiş bir nevi eski vesayet, Ergenekon şeklinde yapılanmış bu yapıdan bu ülkeyi kurtarmaktır [….] Yargı ve polisin el ele vererek hukuku ihlal ediyor olmasının anlaşılır yahut kabul edilir bir yanı yoktur. Bu hepimize kendini tedirgin hissettiren bir süreç açık ifade edeyim polis ve yargı eliyle yürüyen bu karanlık yapı bizzat yasadığım 28 Şubat günlerindeki gibi tedirgin ve güvensiz hissettiriyor, iftira atılan gazetecileri de gördükten sonra kendimi tehdit altında hissediyorum zira bu yapının aleyhine yazılar yazıyorum. Bu konuda benim gibi düşünen birçok gazetecinin susması altında da bu korku yatıyor …” (Cemile Bayraktar ile röportaj/ BBC Türkçe)
.
… Bu konuda okumak için …
Hükümeti devirmek isteyen birileri mi var?
4 Türk bankası çalışanlarını sömürmek, tüketiciyi kandırmak ve haksız rekabetten dolayı çok ağır cezalar yediler. Hemen ardından Türkiye tarihin en büyük anti-kapitalist ayaklanmasını yaşadık. Göstericiler “Sosyalist Türkiye” ve “yaşasın devrim” sloganları atarak orak-çekiçli pankartlar, Deniz Gezmiş posterleri taşıdılar. Tuhaf olan ise bazı bankaların ve holdinglerin bu ayaklanmaya destek olmasıydı. Anti-kapitalist göstericiler 20 gün boyunca İstanbul’un en lüks otellerinden birinde bedava kaldılar. Tuhaflıklar bununla da bitmedi. CNN, BBC, Reuters ve daha bir çok medya kuruluşu bir kaç sene önce, üstelik yabancı ülkelerde çekilmiş yaralı ve ölülerin fotoğraflarını “Türkiye” diyerek servis etti. Tayyip Erdoğan’a destek için toplanan AKP’lilerin fotoğrafı CNN tarafından kazayla(?) “Ayaklanmış Protestocular” olarak yayınlandı.
Dünyada da tuhaf şeyler oldu:
- Türkiye ile neredeyse aynı anda Brezilya’da bir halk(?) ayaklanması başladı.
- Georges Soros’a ait ekonomi gazeteleri Çin ekonomisi hakkında aşırı kötümser haberler yaydılar.
“Kazalar” bu kadar çoğalınca insanlar ister istemez bazı şeyleri sorguluyor:
- Türk bankaları neden sermaye düşmanı, anti-kapitalist bir ayaklanmaya destek oldu?
- Acaba 2008 krizinden sonra kan kaybeden ABD ve Avrupa kaçan sermayeyi geri çekmeye mi çalışıyor?
- Brezilya, Çin ve Türkiye Avrupa ve ABD’deki yatırımları çekmenin cezasını mı ödüyor?
Elinizdeki kitap bu sorulara ve darbe iddialarına cevap arıyor. Buradan indirebilirsiniz.
Genel seçimler yaklaşırken başladı Taksim Gezi Parkı olayları. İnsanlar öldü, yaralananlar, tutuklananlar oldu. Taksim’deki sanat galerileri bile yağmalandı. Maddî zarar büyük: Yakılan otobüsler, özel araçlar, iş yerleri. Ancak hâlâ isyancıların ne istediğini bilmiyoruz. Taksim Dayanışma Grubu’ndan çelişkili açıklamalar geliyor. Polisi ya da göstericileri suçlamadan önce şunu bilmek gerekiyor: “Çapulcular” ne istiyor? Daha fazla demokrasi? Sosyalizm? Devrim? Darbe? Elinizdeki e-kitap bu sorulara cevap arıyor. Buradan indirebilirsiniz.
(Son güncelleme: İkinci sürüm, 27 Ekim 2013)
Bankacılarına söz geçiremeyen batı ülkeleri tıpkı 1980′lerde ordusuna söz geçiremeyen Türkiye’nin durumuna düştüler. Zira bize yansıtılanın aksine, 2008’de Amerikan emlâk sektöründen başlayan kriz öngörülemez bir felaket değildi. Yapılan düpedüz bir piyasa darbesi idi aslında. Tasarlanmış, planlanmış, yürürlüğe konmuş bir operasyon. Bu operasyonu yöneten insanlar daha 1980’lerde Batı adaletinin üzerine çıkmışlardı. Krizi frenleyecek yasal engelleri bir bir kaldırdılar, krizin küreselleşmesini sağlayacak mekanizmaları yine onlar kurdular. Elinizdeki 60 sayfalık bu e-kitap Batı’da demokrasinin gerileme sürecini sorguluyor: Demokrasinin zayıf noktaları nelerdir? Bankalar nasıl oldu da halkın iradesini ayaklar altına alabildiler? “Hukuk devleti” diyerek örnek aldığımız demokratik ülkeler neden bu Piyasa Darbesi‘ne engel olamadılar? Askerî darbelerden yakasını kurtaran Türkiye’de hükümet Piyasa Darbesi ile devrilebilir mi? Buradan indirebilirsiniz.
1 Yorum
Yazan:ahu Tarih: Ara 27, 2013 | Reply
berivan en azindan beddua yerine dua etmis 🙂
kim peki harkiler?
cezayir asıllı fransızlar. daha doğrusu zamanında kendilerini fransız görmüş, fransa’ya ve cumhuriyete ettikleri bağlılık yeminini ölene kadar tutmuş, fransızlar tarafından ’60’ların başında ölüme terkedilmiş cezayirliler.
fransız ordusunda birinci dünya savaşı da dahil olmak üzere bir çok savaşta görev almış müslüman askerler.
50lerin sonu 60ların başında cezayir’de çıkan bağımsızlık savaşında isyancıların, bağımsızlık yanlılarının tarafında değil, fransızların yanında yer almışlardı. 62 yılında de gaulle geri çekilme kararı aldığında, evlerine dönen fransızlar, yanlarına harkiler’i almayı unuttular… kendi kardeşlerine karşı savaşan, cezayir’in fransız kalmasını isteyen 200bin harkiden sadece 50bini fransa’ya geçebildi. geride kalanlar ise cezayir kurtuluş örgütü militanları tarafından cezalandırıldı, öldürüldü. fransa’ya kaçan harkiler kötü yaşam koşullarında hayatlarını sürdürdüler. cezayirlilerce vatan haini olarak görüldükleri için sevilmeyen harkiler, fransızlarca da yabancı oldukları için bir türlü kabul görmedi.
2001 yılında avrupa insan hakları mahkemesine başvuran harkiler, fransayı 150bin harkiyi ölüme terketmek ve sağ kalanlara göçmen kamplarında insanlık dışı muamelede bulunmakla suçladı.
chirac ortamı yumuşatmak ve gönül almak için harkilere övgü düzülen bir açıklama yaptı, bol keseden madalya ödül hede hödö dağıttı. dışlanan işsiz harkilere iş imkanı yaratılacağına dair söz verildi.