Gülencilerin ve İsrail’in “terörist” dediği İHH kimdir?
By Aisha Benghazi on Oca 17, 2014 in FETÖ ve Gülenistler, Verme hakkı, vicdan
.
… Bu konuda e-kitap okumak için…
Türkçe Olimpiyatlarını ve Türk okullarını sevmiştik. Gözü yaşlı vaizin Amerika’da yaşamasına alışmıştık. 1980 öncesinde komünizme karşı CIA ile işbirliği yapmasına “taktik” demiştik. Fethullah Gülen aleyhine açılan davalardan birinin iddianamesinde“pozitivist felsefeye karşı olmak” ile suçlanıyordu. Biz de karşıydık pozitivizme. “Aferin” dedik, “bizdensin”.
Bugün gerçek şu ki Fethullah Bey’in ekibi manşetle, kasetle hükümet devirmeye çalışan, yalan haberle Türkiye’yi ve Müslümanları sürekli zora sokan çirkin insanların tahakkümü altında. Bizim sevdiğimiz, güvendiğimiz “küçük eller” ise koyun sürüsü gibi suskun. Medyada, devlet kurumlarında, emniyet ve adaletin içinde çeteleşme, ergenekonlaşma var. Gülen cemaati dünya ile uğraşmaktan ahirete vakit ayıramıyor. Gülen cemaati bir cemaatten başka herşeye benziyor.
Kitabın ilk yarısında Fethullah Bey’i ve ekibini öven, yapılan iyi işleri savunan, destekleyen makaleler bulacaksınız. Bugün yaşadıklarımızla birlikte değerlendirince can acıtan bir soru kendini dayatıyor bize: Fethullah Gülen ve kurmayları bizi baştan beri kandırdı mı? Yoksa “küçük eller” dediğimiz masum insanların güzel teşkilâtı sonradan mı kokuştu? Kitabı buradan indirebilirsiniz.
Hükümeti devirmek isteyen birileri mi var?
4 Türk bankası çalışanlarını sömürmek, tüketiciyi kandırmak ve haksız rekabetten dolayı çok ağır cezalar yediler. Hemen ardından Türkiye tarihin en büyük anti-kapitalist ayaklanmasını yaşadık. Göstericiler “Sosyalist Türkiye” ve “yaşasın devrim” sloganları atarak orak-çekiçli pankartlar, Deniz Gezmiş posterleri taşıdılar. Tuhaf olan ise bazı bankaların ve holdinglerin bu ayaklanmaya destek olmasıydı. Anti-kapitalist göstericiler 20 gün boyunca İstanbul’un en lüks otellerinden birinde bedava kaldılar. Tuhaflıklar bununla da bitmedi. CNN, BBC, Reuters ve daha bir çok medya kuruluşu bir kaç sene önce, üstelik yabancı ülkelerde çekilmiş yaralı ve ölülerin fotoğraflarını “Türkiye” diyerek servis etti. Tayyip Erdoğan’a destek için toplanan AKP’lilerin fotoğrafı CNN tarafından kazayla(?) “Ayaklanmış Protestocular” olarak yayınlandı.
Dünyada da tuhaf şeyler oldu:
- Türkiye ile neredeyse aynı anda Brezilya’da bir halk(?) ayaklanması başladı.
- Georges Soros’a ait ekonomi gazeteleri Çin ekonomisi hakkında aşırı kötümser haberler yaydılar.
“Kazalar” bu kadar çoğalınca insanlar ister istemez bazı şeyleri sorguluyor:
- Türk bankaları neden sermaye düşmanı, anti-kapitalist bir ayaklanmaya destek oldu?
- Acaba 2008 krizinden sonra kan kaybeden ABD ve Avrupa kaçan sermayeyi geri çekmeye mi çalışıyor?
- Brezilya, Çin ve Türkiye Avrupa ve ABD’deki yatırımları çekmenin cezasını mı ödüyor?
Elinizdeki kitap bu sorulara ve darbe iddialarına cevap arıyor. Buradan indirebilirsiniz.
1 Yorum
Yazan:Tayfun Tarih: Oca 17, 2014 | Reply
Hiç kimse hakkında peşin hükümlü olmamak lazım. Peygamberler dönemi de bitti. Kusursuzluk artık kimseye ithaf edilemez. Dün tasvip edilen kişilerin bugün eleştirilmesi ise döneklik değildir.
Zor şartlar altında herkes masum oluyor. Ama gücü ele geçiren kişiler malesef bu güç ile doğru yoldan sapabiliyor. Tarih bunun örnekleri ile doludur.
Ancak, Fethullah Gülen baştan beri mutlak bir güç olabilmek, bir nevi krallık kurmak için mi uğraşıyordu diye düşünmüyor değil insan. Bu nasıl bir hırs, öfke. Hani o “hoşgörü, tolerans” söylemleri? Zaman gazetesinin manşetlerini kim atıyor? Ne kadar acımasız bir psikolojik savaş içine girmişler böyle? Bugün bunu yapan, yarın ulaşabildiği her silaha da sarılabilir şüphesi hasıl olmuyor mu sizde de? Yıllardır bende büyük saygı uyandıran cemaat gözümde bitmiştir artık. Gitsinler, Kemal Kılıçdaroğlu ile ittifak kursunlar, beraber ABD’deki senatörlerin kapısında yatsınlar, hükümeti devirin diye yalvarsınlar. Ta Mavi Marmara olayında kendilerini belli etmişlerdi zaten.