Osmanlıca derginin şubat sayısı çıktı
By admin on Şub 3, 2014 in Duyuru, Kültür, Osmanlı, Tarih
Her ay yayınlanmaya başlayan Osmanlıca derginin şubat sayısı çıktı
Osmanlı Türkçesinin herkes tarafından kolaylıkla öğrenilebileceğini ispat eden Osmanlıca dergi şubat sayısıyla okurlarıyla buluşuyor.
Basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Hayrat Vakfı Artvin temsilcisi ve Osmanlı Türkçesi Öğretmen’i olan Musab Gürsel Demir; Osmanlıca dergi içeriğiyle her seviyedeki okuruna hitap ediyor. Yeni başlayanlar için Osmanlıca öğreniyorum sayfasıyla, ileri seviyede olanlara kitabe, belge okuma çalışmalarıyla güncel kaynak olmakta.
Dergiye eklenen en önemli yeniliklerden birisi de güzel yazı, Hüsn-i Hat kısmı. Dopdolu bir kırk sayfa Osmanlıca okurlarını beklemekte. Ayrıca Akademisyen gazeteci yazar Yusuf Kaplan ile yapılan söyleşi okurunu Osmanlı Türkçesinin derinliklerine götürüyor. Yusuf Kaplan söyleşide Osmanlıca bilmenin Türkiye’de bir gence kazandıracağı en önemli şeyin özgüven olduğunu vurguluyor. Osmanlıca bulmaca kısmı ise dergiye ayrı bir renk katmış. Dedi.
Derginin içeriği ise şu şekilde:
Genel yayın yönetmeni Metin uçarın yazısı
Osmanlıca Öğrenme hikayem
Mütehassısların Gözüyle
Osmanlıca öğreniyorum
Osmanlıca da belge ve yazı çeşitleri
Okuma metinleri
Kitabe okumaları
Hüsn-i hat çalışmaları
Osmanlıca yazabiliyorum
Tarihten notlar
Ve ödüllü bulmaca sizleri bekliyor.
Osmanlıca eğitim ve kültür dergisine osmanlicadergi.com adresinden ulaşılabilir.
… Bu konuda e-kitap okumak için…
Soyut Sanat Müslümanın Yitik Malıdır
Afganistan’daki bir medreseyi, Bosna’daki bir camiyi, Hindistan’daki Taj Mahal’i görsel olarak islâmî yapan nedir hiç düşündünüz mü? Anadolu kilimlerini, İran halılarını, Fas’taki gümüş takıları, Endülüs’teki sarayları birleştiren ortak unsur nedir? Müslüman olmayan bir insan bile kolaylıkla“bunlar İslâm sanatıdır” diyebilir. Sanat tarihi konusunda hiç bir bilgisi olmayanlar için de şüpheye yer yoktur. Şüpheye yer yoktur da… bu ne acayip bir bilmecedir! Endonezya’dan Fas’a, Kazakistan’dan Nijerya’ya uzanan milyonlarca kilometrekarelik alanda yaşayan, belki 30 belki 40 farklı lisan konuşan Müslüman sanatkârlar nasıl olmuş da böylesi muazzam bir görsel bütünlüğe sadık kalabilmiştir?
Bakan gözleri pasifleştiren tasvirci sanatın aksine İslâm sanatı okunan bir sanattır. Yani görünmeyeni anlatmak için çizer görüneni. Doğayı taklid etmek değildir maksat. İnsanların aklını uyandırması, kalplerine hitab etmesi sebebiyle İslâm sanatının soyut bir sanat olduğu da aşikârdır. Ama Avrupa kökenli soyut sanattan ayrıdır İslâm sanatı. Meselâ Picasso, Kandinsky, Klee, Rothko gibi ressamlar gibi sembolizme itibar edilmemiştir. 284 sayfalık kitabımıza çok sayıda İslâm sanatı örneği ekledik. Bakmak için değil elbette, görünen sayesinde görünmeyeni akledebilmek, yani İslâm sanatını “okumak” için. Buradan indirebilirsiniz.
Sanat Yoluyla Hakikat Bulunur mu?
İnanmak belki zor ama … eğer sınırsız görme kabiliyetine sahip olsaydık hiç bir şey göremezdik! Güneşe dürbünle bakan biri gibi kör olurduk. Gözlerimizin sınırlı oluşu sayesinde görüyoruz dünyayı. Immanuel Kant’ın meşhur bir güvercini vardır, havayı iterek uçar ama havanın direncinden yakınır durur. “Hava olmasaydı daha hızlı uçabilirdim” der. Hakikat’i görmekte zorluk çekmemizin sebebi O’nun gizli olması değil tersine aşikar olmasıdır. Aksi takdirde Hakikat’i içeren, kapsayan ve perdeleyen daha hakikî bir Hakikat olması gerekirdi. İşte bu sebeple Hakikat’i görmek için Bilim’e değil Sanat’a ihtiyacımız var, bilmek değil bulmak söz konusu olduğu için. Derin Düşünce yazarları Sanat-Hakikat ilişkisi üzerine yazdılar. Buradan indirebilirsiniz.
İnsan gözü daha verimli kullanılabilir mi? Aş, eş ve düşmanı gören Et-Göz’ün yanı sıra Hakikat’i görebilecek bir Derin-Göz açılabilir mi? Sanatçı olmayan insanlar için kestirme bir yol belki de Sanat. Çukurların dibinden dağların zirvesine, Yeryüzü’nden Gökyüzü’ne… Sanat’a bakmak için çeşitli yapıtlardan, ressamlardan istifade ettik: Cézanne, Degas, Morisot, Monet, Pissarro, Sisley, Renoir, Guillaumin, Manet, Caillebotte, Edward Hopper, William Turner, Francisco Goya, Paul Delaroche, Rogier van der Weyden, Andrea Mantegna, Cornelis Escher, William Degouve de Nuncques.
Peki ya baktığımızı görmek, gördüğümüzü anlamak? Güzel’i sorgulamak için çağ ve coğrafya ayırmadık, aklımızı uyaracak hikmetli sözlere açtık kapımızı: Mevlânâ Hazretleri, Gazalî Hazretleri, Lao-Tzû, Albert Camus, Guy de Maupassant, Seneca, Kant, Hegel, Eflatun, Plotinus, Bergson, Maslow, … Buradan indirebilirsiniz.