YAKINDA: Tezyin Kâinat’ın rumuzudur
By admin on Şub 7, 2014 in Görmek, Göz, Kâinat, Tezyin Felsefesi
“… Tezyin şu veya bu satıha nakşedilmiş bir resim değildir. Tezyin suret itibariyle kendi mekânını ihdas eder. Daha doğrusu –bu mevhumlar ayrılmaz şekilde bağlı olduklarından- mekân ve zaman birbirini doğurur […] Balzac siyasî denemelerinden birinde herşeyin sûret olduğunu, hayatın dahi bir sûret olduğunu söylüyordu. Doğrudur. Herşey zamanda ve mekânda iz bırakarak edindiği sûretlerle ayırd edilir ve tanımlanır. Ama bundan da öte; hayat sûretleri ihdas edici bir güçtür. Hayat sûrettir, sûret hayatın kendini gösterme şeklidir. Tabiattaki sûretleri birbirine bağlayan münasebetler başına buyruk [fr. pur contingence] olamaz. ‘Tabî hayat’ dediğimiz şey suretler arasında gerekli ve belirleyici [fr. nécessaire] olan bir bağlantıdır ki bu bağ olmadan suretlerin varlığı da olamaz. Sanat için de aynı şey geçerlidir. Bir eserdeki sûretlerin arasındaki ilişki ve eserler arasındaki etkileşim bir düzen teşkil eder. Bu düzen Kâinat’ın rumuzudur …”
(Henri Focillon, La vie des formes –Sûretlerin hayatı- 1934)