Sahte delil nasıl üretilir?
By Aisha Benghazi on Şub 28, 2014 in FETÖ ve Gülenistler
.
… Müslüman görünüp Müslüman’a tuzak kuranlar üzerine okumak için…
(Son güncelleme: Üçüncü sürüm, 28 Ocak 2014)
Türkçe Olimpiyatlarını ve Türk okullarını sevmiştik. Gözü yaşlı vaizin Amerika’da yaşamasına alışmıştık. 1980 öncesinde komünizme karşı CIA ile işbirliği yapmasına “taktik” demiştik. Fethullah Gülen aleyhine açılan davalardan birinin iddianamesinde“pozitivist felsefeye karşı olmak” ile suçlanıyordu. Biz de karşıydık pozitivizme. “Aferin” dedik, “bizdensin”.
Bugün gerçek şu ki Fethullah Bey’in ekibi manşetle, kasetle hükümet devirmeye çalışan, yalan haberle Türkiye’yi ve Müslümanları sürekli zora sokan çirkin insanların tahakkümü altında. Bizim sevdiğimiz, güvendiğimiz “küçük eller” ise koyun sürüsü gibi suskun. Medyada, devlet kurumlarında, emniyet ve adaletin içinde çeteleşme, ergenekonlaşma var. Gülen cemaati dünya ile uğraşmaktan ahirete vakit ayıramıyor. Gülen cemaati bir cemaatten başka herşeye benziyor.
Kitabın ilk yarısında Fethullah Bey’i ve ekibini öven, yapılan iyi işleri savunan, destekleyen makaleler bulacaksınız. Bugün yaşadıklarımızla birlikte değerlendirince can acıtan bir soru kendini dayatıyor bize: Fethullah Gülen ve kurmayları bizi baştan beri kandırdı mı? Yoksa “küçük eller” dediğimiz masum insanların güzel teşkilâtı sonradan mı kokuştu? Kitabı buradan indirebilirsiniz.
(Son güncelleme: İkinci sürüm, 27 Ekim 2013)
Bankacılarına söz geçiremeyen batı ülkeleri tıpkı 1980′lerde ordusuna söz geçiremeyen Türkiye’nin durumuna düştüler. Zira bize yansıtılanın aksine, 2008’de Amerikan emlâk sektöründen başlayan kriz öngörülemez bir felaket değildi. Yapılan düpedüz bir piyasa darbesi idi aslında. Tasarlanmış, planlanmış, yürürlüğe konmuş bir operasyon. Bu operasyonu yöneten insanlar daha 1980’lerde Batı adaletinin üzerine çıkmışlardı. Krizi frenleyecek yasal engelleri bir bir kaldırdılar, krizin küreselleşmesini sağlayacak mekanizmaları yine onlar kurdular. Elinizdeki 60 sayfalık bu e-kitap Batı’da demokrasinin gerileme sürecini sorguluyor: Demokrasinin zayıf noktaları nelerdir? Bankalar nasıl oldu da halkın iradesini ayaklar altına alabildiler? “Hukuk devleti” diyerek örnek aldığımız demokratik ülkeler neden bu Piyasa Darbesi‘ne engel olamadılar? Askerî darbelerden yakasını kurtaran Türkiye’de hükümet Piyasa Darbesi ile devrilebilir mi? Buradan indirebilirsiniz.
Hükümeti devirmek isteyen birileri mi var?
4 Türk bankası çalışanlarını sömürmek, tüketiciyi kandırmak ve haksız rekabetten dolayı çok ağır cezalar yediler. Hemen ardından Türkiye tarihin en büyük anti-kapitalist ayaklanmasını yaşadık. Göstericiler “Sosyalist Türkiye” ve “yaşasın devrim” sloganları atarak orak-çekiçli pankartlar, Deniz Gezmiş posterleri taşıdılar. Tuhaf olan ise bazı bankaların ve holdinglerin bu ayaklanmaya destek olmasıydı. Anti-kapitalist göstericiler 20 gün boyunca İstanbul’un en lüks otellerinden birinde bedava kaldılar. Tuhaflıklar bununla da bitmedi. CNN, BBC, Reuters ve daha bir çok medya kuruluşu bir kaç sene önce, üstelik yabancı ülkelerde çekilmiş yaralı ve ölülerin fotoğraflarını “Türkiye” diyerek servis etti. Tayyip Erdoğan’a destek için toplanan AKP’lilerin fotoğrafı CNN tarafından kazayla(?) “Ayaklanmış Protestocular” olarak yayınlandı.
Dünyada da tuhaf şeyler oldu:
- Türkiye ile neredeyse aynı anda Brezilya’da bir halk(?) ayaklanması başladı.
- Georges Soros’a ait ekonomi gazeteleri Çin ekonomisi hakkında aşırı kötümser haberler yaydılar.
“Kazalar” bu kadar çoğalınca insanlar ister istemez bazı şeyleri sorguluyor:
- Türk bankaları neden sermaye düşmanı, anti-kapitalist bir ayaklanmaya destek oldu?
- Acaba 2008 krizinden sonra kan kaybeden ABD ve Avrupa kaçan sermayeyi geri çekmeye mi çalışıyor?
- Brezilya, Çin ve Türkiye Avrupa ve ABD’deki yatırımları çekmenin cezasını mı ödüyor?
Elinizdeki kitap bu sorulara ve darbe iddialarına cevap arıyor. Buradan indirebilirsiniz.
2 Yorum
Yazan:trabzon oto kiralama Tarih: Şub 28, 2014 | Reply
Ülkede herşey birbirine karıştı kim doğru kim yanlış bilemiyorm. Allah yardımcımız olsun.
Yazan:Tuğrul Paşa Tarih: Mar 1, 2014 | Reply
Akp ergenleri ve trollerinin gazına gelmeyin derim…
Tamam başımıza ne geldiyse ciamaat yüzünden geldi de Akp’de sütten çıkmış ak falan değil.Abartmayın…
Balyoz ve Ergenekon davalarında birileri sürekli “montaj, kurgu” vs. derken sizin gibileri de o birilerine “hadi laaaynn !” diyordunuz…
Aynı mantıkla bakarsak (ki ben aynı mantıkla bakmıyorum) şimdiki kayıtların montaj olduğuna, o birileri neden inansın ki?
Başbakan (haşa) peygamber mi? Yanlış yapmaz mı? Ki Kur’an bize peygamberlerin dahi yanlış adımlar atabildiğini gösterirken başbakanı ilahlaştırmak neden?!
Ama şahsım adına kendime cemaat mi büyük tehdit başbakan mı diye sorunca kesinlikle cemaatin daha büyük tehdit olduğu cevabını veriyorum…
Başbakan ve AKP en azından gözümüzün önünde…
Cemaatin nerede olduğu ve nereden vuracağı hiç belli değil…
Cemaat yada ciamaat faslını bir kenara bıraktıktan sonra Akp faslına gelmeyi düşünürmüsüz?
Çok net bir şekilde söylüyorum;akp faslına gelemeyeceksiniz.Çünkü akp konusunda da yanıldığınızı ve hüsrana uğradığınızı anladığınız da iş işten geçmiş olacak.
Uzatmayacağım.Basitçe anlatmak gerekirse dün cemaati de çok masum görüyordunuz ama bak bugün ipliği pazara çıkınca hurrra diye cemaati tek başına günah keçisi ilan ettiniz.Eee peki akp kadrolarının hiç mi suçu yok?
Basitin basiti soru bu.Neden bu kadar hiddetlenip cemaat’e kızıyorsunuz?
Cemaat, bildiğin operasyonel tim ekbi ve görevini yapıyor.Hem de layıkıyla.
Sorun şurada; onlar bu film ve kasetleri arşivlerken sizinkiler kendilerine dokunulmayacağını sanıyordu.Tıpkı geçmişteki apoletli cuntacıların bazılarında gösteren “dokunulmaz” hsatalığı gibi…
Tamam komplo var.Dışarıdan müdahale var.Bunların hepsini sizinle beraber biz de söyledik.İyi de 700 milyarlık saatin komplo veya dış güçlerle ne ilgisi var?
Başbakan’ın etrafını bir avuç rant ve ihale takipçisi bürokratik oligarşik kibirli danışmanları sarmış.Adamcağızı yalan-yanlış habire gazlıyorlar.Başbakanı da hataya zorluyorlar.Başbakan etrafındaki rant ve ikbal meraklısı bu danışman ve yazar-çizer takımından kurtulmadığı müddetçe bu tür hataları yapmaya devam edecek.Çok örnekleri var.
Israrla dediğimiz budur.