Dinini bilmeyen kendi heves ve hayallerini din zanneder
By Aylin do Nascimento on May 27, 2014 in İslam
… Bu konuda okumak için…
Hamza Yusuf ile İslâm’ı anlamak
Elinizdeki bu kitap Ekrem Senai tarafından yapılan iki tercümeyi içeriyor:
- Zaytuna Institute’den Hamza Yusuf Hanson’ın 2010 yılı Mayıs’ında Oxford üniversitesinde yaptığı İslâm’da reformkonulu konferans,
- Yine Hamza Yusuf Hanson’ın Dr.Murata ve Prof.Chittick’in İslam’ın vizyonu isimli eseri üzerine yaptığı konuşma (Bahsedilen kitap, Türkçe’ye de çevrilmiştir.)
Hamza Yusuf Hanson 1960 yılında Amerika’nın Washington Eyaletinde dünyaya geldi; Kuzey California’da büyüdü. 1977 yılında müslüman olduktan sonra on yıl boyunca İslâm coğrafyasında Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Kuzey ve Batı Afrika gibi bölgeleri gezdi. Farklı ülkelerde iyi büyük alimlerden icazet aldı. Hamza Yusuf bu seyahatten sonra ülkesine dönerek Dinler Tarihi ve Sağlık Hizmetleri alanlarında diploma aldı. Dünyanın dört bir tarafında İslâm hakkında konferanslar veren Zaytuna Enstitüsü’nü kurdu. Batıya İslâm’ı sunan, İslâmî ilimlerin ve geleneksel metodlarla eğitimin yeniden canlanmasını amaçlayan Enstitü, dünya çapında üne sahiptir. Shaykh Hamza Yusuf, Fas’ın en prestijli ve en eski Üniversitelerinden birisi olan Karaouine’de ders veren ilk Amerikalı öğretim görevlisi olmuştur. Bunların yanısıra, klasik haline gelmiş geleneksel bazı Arapça metinleri ve şiirleri modern ingilizceye tercüme etmiştir. Halen eşi ve beş çocuğuyla birlikte Kuzey California’da yaşamakta. Buradan indirebilirsiniz.
Bilim ve teknoloji alanında buluşumuz pek yok ama gün geçmiyor ki din konusunda yeni bir icat çıkmasın. Televizyon karşısında merakla “acaba bugün neler caiz ilan edilecek, neler haram edilecek?” diye merakla bekliyoruz. Bektaşi’ye sormuşlar: “İslam’ın şartı kaçtır?” diye, “Birdir!” demiş. “Hac ve zekatı siz kaldırdınız, oruçla namazı biz kaldırdık, geriye kelime-i şahadet kaldı”. Ben kelime-i şahadetten de emin değilim, her an bir profesör çıkıp “böyle bir şey yoktur, imanın şehadeti mi olur?” diye ortaya çıkabilir. […] İlahiyat profesörlerinin bir büyük zararı da bu oldu. Din’in siyaset gibi, futbol gibi, tartışılacak, insanın bilgisinin olmasa da fikrinin olabileceği bir alan olduğu tevehhümü oluşturdular. Her şeyin kutsallığını bozdular. Artık bacak bacak üstüne atıp çiğ ağzımızla Allah, peygamber ne demek istemiş “muhakeme” yapıyoruz hiç ar duymadan, hepimiz birer küçük şeyhülislam, birer fetva emini… hangi hadis uydurma, hangisi sahih şıp diye gözünden anlayıp ayetleri engin din bilgimizle şerh ediyoruz. Şu muhakemelerin bolluğundan da dini yaşamaya bir türlü sıra gelmiyor. Halbuki bir güzel insanın dediği gibi: “Din öğrenmekle yaşanmaz, yaşandıkça öğrenilir”.
Elinizdeki bu kitap Ekrem Senai’nin kaleme aldığı yazılardan ve tercüme ettiği makalelerden oluşuyor: Hamza Yusuf, Noah Feldman, Charles Townes, Marc Levine ve Karen Armstrong ile İslâm, Hayat ve Bilim üzerine… Buradan indirebilirsiniz.
7 Yorum
Yazan:Olcay Tarih: May 27, 2014 | Reply
Aynaya bakıp kendinizi görüyorsunuz,zannettiğiniz biz değil asıl sizsiniz.Asrın İmamını tanımayan zavallılar,sizden Ahirette hakkımızı tastamam alacağımız için çok şükür huzurluyuz.
Nur şakirtlerine zarar vermek ,Dünyada emsali hiç vuku bulmamış gadirdirki,istikbat ve nesli-ati pek şiddetli sizleri lanetle yad edecekleri gibi,mahkeme-i Kübrada dahi zalimleri mahkum edeceklerine kanatimizle şimdiye kadar bir derece teselli bulup sukut ederek tahammül ediyoruz.Yoksa hakkımızı tam müdafaa edebilirdik.
Yazan:Olcay Tarih: May 27, 2014 | Reply
Nur Şakirtlerine eğer ilişirseniz,bekleyen belalar sel gibi üstünüze yağacaktır.Bunu kerratla söylüyoruz.
Elbette bize en elzem iş,telaş etmemek,meyus olmamak,birbirimizin kuvvei maneviyesini takviye etmek,korkmamak,tevekkülle bu müsibeti karşılamak ve habbeyi kubbe yapan gazetelerin kubbelerini habbe görüp ehemmiyet vermemektir.Bu dünya hayatı hususan bu zamanda bu şartlar altında kıymeti yoktur.Başa ne gelirse gelsin ,hoş görmeliyiz.
Yazan:Ekrem Senai Tarih: May 27, 2014 | Reply
Allah aşkına risale-i nur’dan alıntılar yapıp Said Nursi hazretlerinin risalelerine pisliğinizi bulaştırmayın.
Bediüzzaman hiçbir zaman şahsına bir teveccühü kabul etmedi. Maddi menfaat uğruna hareket ediyorlar zannında bulunurlar diye en yakın talebelerinden dahi hediye kabul etmedi. Ne asrın imamıyım dedi, ne müslüman kardeşlerine beddua etti.
Kullandığınız dilin İskender Evrenesoğlu veya Adnan Oktar’ın talebelerinden bir farkı yok. Herkes asrın imamı anasını satayım.
Bize asrın imamı değil, hadimi lazım. İslam dinine baş verecek, can verecek, hizmet edecek imam lazım. Eksik olsun imamınız da, Türkçe konuşan numunelik Afrikalılarınız, dünyanın kendi çevresinde döndüğünü sanan şakirtleriniz.
Müslüman olun müslüman !
Yazan:Olcay Tarih: May 28, 2014 | Reply
Eğer bizi kusurlu görüyosanız bu bizim nefsimizdendir. Yüce Rabbim nefsimizi bize hoş göstermedi.Bize gelen musibetler ise çok şükür rahmettir,musibetin içi Rahmettir.
Ahirette Yüce Allah(c.c) huzurunda hesaplacaçagız,bizim ;Dinimizi tüm Dünyaya yaymaktan başka bir amaçımız yoktur,hatalarımız çoktur ancak niyetimiz inşallah halistir.
Üstadımız SAİT NURSİ Hz. söylemlerini kullanmam seni neden rahatsız etti,tabiki kullanacağım,hemde gurur duyarak,benim ilmim yoktur,cahillerin en cahiliyim,
Yazan:Ekrem Senai Tarih: May 29, 2014 | Reply
Sayın Olcay,
Önce üstadınızın ismini doğru öğrenin. Bu tevazu suretindeki kibriniz için Allah’a istiğfar edin. Bu dünyada hesabını veremeyeceğiniz şeyin hesabını ahirete tevdi etmeyin. Dininizi dünyaya yaymak adında yayıla yayıla süblimleşmek yerine din üzerinde sabit kadem olmak için gayret edin, böyle eğilip bükülmeyin.
Üstadımız diye bahsettiğiniz zat-ı şerifin bütün hayattaki talebeleri “yanlış yapıyorsunuz” diyor. Biraz kafanızı kaldırıp hakikatı bulmak uğruna gayret edebilirseniz üstadı da, risale-i nur’ları da, hocanızın yanlışlarını da daha iyi anlayabilirsiniz.
Cemaat taassubu insanı ancak cahil eder, robotlaştırır. Kendinizi bu cendereden kurtarın.
Niyetiniz halis ise hesaptan kurtulacağınızı zannetmeyin. Sizin niyetiniz halis olduğu için, saf olduğunuz için cemaati dönüştüren gizli örgütlerin oyuncağı haline geldiniz. Size lazım olan halis niyet değil, gözünüzü açmanız.
Allah gülenci arkadaşlarımızın tümüne istikamet versin, helak olmaktan muhafaza buyursun.
Yazan:Olcay Tarih: May 30, 2014 | Reply
Felsefeye fazla dalmayın akıl nurunu kaybetmeyin..
Aklın işi felsefe yapmak değil,Kuran,hadis,icma,…. ışıgında günümüzü anlamaktır.
Yazan:Ekrem senai Tarih: May 31, 2014 | Reply
Aklın işi hak ile batılı ayırmaktır. Süslü ve ağlak sözlerle hipnotize olmuş akıl ancak tasdik eder. Biz bilmeyiz böyüğümüz bilir diyen kafayla tartışmanın da anlamı yoktur. Kur’an, hadis, icma, kıyas ile günümüzü anlamak gibi absürd sözlerin de bir anlamı yoktur. Siz gününüzü değil kendinizi arayın. Hakkı ve adaleti arayın.