IŞİD kimin adına savaşıyor?
By Berivan K. on Haz 12, 2014 in islamcilik, Terör, USA, Uygar(?) Batı
- Mısır’da darbeyi gerçekleştiren uluslararası irade, IŞİD’ı Irak’tan Suriye’ye taşıyıp ÖSO yerine Esad’ı korumaya aldı bir nevi darbe yaptı;
- Kürt petrolü Türkiye üzerinden pazarlanınca aynı irade, IŞİD’ı önce Suriye’deki Kürtlerin sonra Irak’ta Musul’un üzerine saldı;
- Maliki valiye talimat verip Irak ordusunu anında Musul’dan çekerek Sünni IŞİD ile sünni Kürt ve Türkiyeyi karşı karşıya getirmeyi planladı;
- Musul Valisinin Irak ordusu veya İran yerine Barzani ve Türkiye’den yardım istemesi tuzaktır;
- Sünniyi sünniye kırdırarak Sünni/Şii saflaşmasında yeni pozisyonlar üretilmek isteniyor;
- Yeni sınır ve enerji kaynakları paylaşımının Musul ekseninde yeniden formatlandığı Ortadoğu’daki bu yeni oyuna girmeyen aktör kalmadı.
(Şamil Tayyar)
… E-kitap okumak için…
İslâmcılık, Devrim ile Demokrasi Kavşağında
Müslümanca yaşamak için devletin de “Müslüman” olması mı gerekiyor? Bu o kadar net değil. Çünkü İslâm’ın gereği olan “kısıtlamaları” insan en başta kendi nefsine uygulamalı. Aksi takdirde dinî mecburiyet ve yasakların kanun gücüyle dayatılması vatandaşı çocuklaştırıyor ister istemez. İyi-kötü ayrımı yapmak, iyiden yana tercih kullanacak cesareti bulmak gibi insanî güzellikler devletin elinde bürokratik malzeme haline geliyor. 21ci asırda Müslümanca yaşamak kolay değil. Yani İslâm’ın özüne dair olanı, değişmezleri korumak ama son kullanma tarihi geçmiş geleneklerden kurtulmak. AKP’yi iktidara taşıyan fikrî yapıyı, Demokrasi-İslâm ilişkisini, İran’ı ve Milli Görüş’ü sorguladığımız bu kitabı ilginize sunuyoruz. Buradan indirebilirsiniz.
Sunuş: Müslümanlar dünyanın toplam nüfusunun %20’sini teşkil ediyorlar ama gerçek anlamda bir birlik yok. Askerî tehditler karşısında birleşmek şöyle dursun birbiriyle savaş halinde olan Müslüman ülkeler var. Dünya ekonomisinin sadece %2-%3′lük bir kısmını üretebilen İslâm ülkeleri Avrupa Birliği gibi tek bir devlet olsalardı Gayrı Safi Millî Hasıla bakımından SADECE Almanya kadar bir ekonomik güç oluşturacaklardı. Bu bölünmüşlüğü ve en sonda, en altta kalmayı tevekkülle(!) kabul etmenin bedeli çok ağır: Bosna’da, Filistin’de, Çeçenistan’da, Doğu Türkistan’da ve daha bir çok yerde zulüm kol geziyor. Müslümanlar ağır bir imtihan geçiyorlar. Yaşamlarını şekillendiren şeylerle ilişkilerini gözden geçirmekle başlıyor bu imtihan. Teknolojiyle, lüks tüketimle, savaşla, kapitalizmle, demokrasiyle , “ötekiler” ile ve İslâm ile olan ilişkilerini daha sağlıklı bir zemine oturtabilecekler mi? Müslüman’ın Zaman’la imtihanı adındaki 204 sayfalık bu kitap işte bütün bu konuları sorgulayan ve çözümler öneren makalelerden oluşuyor.
2 Yorum
Yazan:Muhalif Tarih: Haz 13, 2014 | Reply
Kananlarda, kandıranlar kadar suçlu. Hepsi ne hikmetse cihadda. Ama hepsinin düşmanı diğer müslümanlar. Kafir’den anladıkları mezhebi farklı olanlar galiba. Allah Teala, müslümanın basiretsizinden cümle ümmet-i Muhammedi muhafaza buyursun.
Yazan:Muzaffer Tarih: Haz 15, 2014 | Reply
He he tabi. Hep bu Amerikalılar, Ruslar, Batı Devletleri vb. suçlu. Bir kez de başınızı kumdan çıkarıp bu İslam dünyasındaki cehaleti, ataleti, taassubu,fikirsizliği, basiretsizliği beceriksizliği görün.Allah İslam alemini görünen düşmandan önce ahlak yoksunu ahmaklardan korusun