Medeniyet, Laiklik ve Şapka
By Tavit Kilimciyan on Eyl 5, 2014 in Kemalizmin Zararları, Yobaz Laikler
… Yobaz laiklik ve kadın hakları üzerine okumak için…
Alaturka Laiklik: “Beni bir bir sen anladın, sen de yanlış anladın!”
Türkiye Cumhuriyeti’nde Alevîlere zorla Sünnî İslâm öğretiliyordu ve Sünnîlerin başörtüsü devlet dairelerinde uzun zaman yasak idi. Türk Ordusu’nun istihbaratı camileri ve namaz kılanları fişliyordu. Hristiyan Ermenilerin ne kiliseleri, ne yetimhaneleri ne de cemaat lideri seçimleri özgürce yapılamıyordu. Rumların ruhban okulları özgür değildi. Yahudiler diğer gayrı Müslimler gibi askerde ayrımcılığa uğruyordu. Ateistlerin kitapları, internet siteleri yasaklanabiliyor, kapatılabiliyordu. Gayrı Müslimlerin alın teriyle biriktirdikleri vakıf malları 1970′lerde gasp edildi, uzun süre geri verilmedi.
“Laiklik din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılmasıdır” diye ezberletildi bize okullarda. Çağdaş, uygar, gelişmiş ülkelerin seviyesine çıkmak için gerekliydi güya.“Sakın ha sakınçocuklar!” derdi öğretmenimiz, “laiklik dinsizlik demek değildir”.
Aslında yerli malı değil; Fransızlar Vatikan’ın baskısından kurtulmak için icad ettiler laikliği. T.C. usulü Alaturka laiklik ise babasının ceketini giymiş bir çocuktaki gibi iğreti duruyor üzerimizde. Eline sopayı geçiren “laiklik adına” patlatıyor “ötekine”. Zenciyi zenciye kırdırmaktan başka bir işe yaramadı bu güne kadar: Varlık Vergisi, 6-7 Eylül olayları, 28 şubat…
Elinizdeki bu kitap son yıllarda Türkiye’nin gündemine gelen, birbirinden ayrı gibi duran ama çekirdeğinde Yobaz Laiklik Meselesini barındıran konuları ele alıyor. Buradan indirebilirsiniz.
“Kemalizm Türk kadınına özgürlük verdi” gibi sloganlarla düşünmeye daha doğrusu ezberlemeye itildiği için sık sık şaşırmaya mahkûm bir kuşak bizimki. Tarihi, belgeleri, siyasî söylemleri ve sloganları aklın imtihanına tabi tutan herkes hayretler içinde kalıyor. “İyi de biz bunu bunca sene nasıl yuttuk?” diye sormaktan alamıyoruz kendimizi. Kemalist düşüncenin, çağdaşlığın ve Atatürk devrimlerinin yılmaz bekçisi “çağdaş Türk kadını’nın sesi” Cumhuriyet Gazetesi’nin başyazarı olan Yunus Nadi kadınların siyasete atılmasına nasıl tepki vermiş meselâ? “Havva’nın kızları, Meclis’e girip yılın manto modasını tartışacak” Kadınlar Halk Fırkası kapatılınca yerine Türk Kadınlar Birliği kurulmuş. O da kapatılınca Cumhuriyet Gazetesi’nde şu başlık atılmış: “Türk Kadınlar Birliği kapatıldı, fesat çıkaran hatun kişilere haddi bildirildi.” Derin Düşünce Fikir Platformu yakasını resmî tarihten kurtarmak isteyen okurlarına ezber bozan bir kitap öneriyor : Kadın hakları ve Kemalizm ilişkisine alternatif bir bakış