“Müttefik” düşmanımız
By 悟り on Eki 23, 2014 in Amerikan Saldırganlığı, Barış, Ortadoğu, petrol, Savaş
“… ABD ile Türkiye, on dokuzuncu asır sonu Osmanlı- İngiliz ilişkisini andıran şekilde, hem müttefik hem de çıkarları çatışan bölgesel rakip durumuna gelmişlerdir. Bu, İngiliz -Osmanlı ilişkilerinin ortaya koyduğu gibi, yönetimi bilhassa bölgesel güç açısından son derece zor olan bir ilişki biçimidir. Global hedefleri olan müttefik ile bölgesel rekabeti belirli seviyede tutmak ve ittifakı korumak, Osmanlı dış siyaset yapımcılarının da gözlemledikleri gibi fazlasıyla zordur. Bu zorluk dış siyaset yaklaşımları ile bölgesel tercihlerini çok daha hızlı biçimde değiştirebilen ABD gibi bir devletle yürütülen ilişkide daha belirgin biçimde hissedilebilmektedir. Burada önemli olan müttefik ile zamana yayılan rekabetin uzun vâdede çatışma zemini hazırladığının gözardı edilmemesidir. Osmanlı- İngiliz rekabetinde taraflar uzun süren sürtüşmeleri takiben bölgenin geleceği üzerine anlaşmaya varmalarının hemen sonrasında bir ölüm- kalım mücadelesinde karşı karşıya gelmişlerdi. Bunun nedeni ise uzun süreli rekabetin karşılıklı güven ve ittifakı fazlasıyla aşındırmasıydı. Bu nedenle Soğuk Savaş sonrasında dış siyaset üretmek zorunda kalan Türkiye’nin müttefiki ile girişmek zorunda kaldığı, hassas dengeler üzerinde yürüyen bölgesel rekabeti çok iyi yönetmesi, bunun uzun vâdeli neticelerini gözönüne alması gerekmektedir. Bunu iyi yönetememek, Türkiye’nin haritası çizilmekte olan yeni Ortadoğu’nun oluşumunda oynayacağı rolü fazlasıyla sınırlar …” (Şükrü Hanioğlu / Sabah)
… Bu konuda okumak için…
Bayrak yakmanın ve Amerikan/İsrail mallarını protesto etmenin dışında bir şeyler yapmak gerektiğini düşünenler için yapılmış bu çalışmayı ilginize sunuyoruz. ABD desteği son bulmadan Ortadoğu’nun psikopatı İsrail’in saldırganlığı bitmeyecek ve Ortadoğu’ya huzur gelmeyecek gibi görünüyor. Vietnam’da ve Latin Amerika’da yaşanan katliamlar Ortadoğu’da devam ediyor. Ancak ne askerî ne de ekonomik olarak bu iki ülkeye üstünlük sağlayamayan insanlar Afganistan’da, Filistin’de, Irak’ta ABD bombaları altında can vermeye devam ediyorlar. Barışçı yollarla bir şeyler yapmaya niyetli, “yangına gagasıyla su taşıyanlar” ise Amerikan kamuoyunu uyarma çabasında. Fakat ne yanmış yıkılmış okullar, ne de kolları bacakları kopmuş bebek fotoğrafları Amerikalıların vicdanını uyandıramadı.
Amerikalılar neden bu kadar gaddar? Dünyanın geri kalan kısmında yaşayan insanlara karşı niçin bu denli acımasız?
Amerikan’ın bu saldırganlığı sıradan Amerikalılara da büyük zarar veriyor aslında. Sadece Irak’ın işgali için harcanan yüz milyarlarca dolar ile ülkelerini baştan yapabilir, zengin-fakir demeden herkese yüksek kaliteli sağlık ve eğitim hizmeti götürebilirlerdi. Oysa milyonlarca Amerikalı sefalet içinde yaşıyor. Kimi ekonomik kriz yüzünden kimi Katrina kasırgası gibi bir doğal felaketlerden dolayı evini, işini kaybetti. Devlet ise bu insanları yüz üstü bıraktı. Neden?
Bu 37 sayfalık kitap klişelerin ötesinde bir bakış açısı öneriyor. Buradan indirebilirsiniz.