Amerikanca / American Language / اللغة الأمريكية
By my on Oca 15, 2015 in Amerikan Saldırganlığı, Derin Lügat
Amerikalılar genelde yanlış anlaşılır çünkü sanıldığının aksine İngilzce konuşmazlar.
Nedir?
Amerikanca ayrı bir lisandır ve normal insandan farklı bir dünya görüşü arz eder. Bu dünya görüşü tahakkümü altında yaşayan Amerikalılar iyi/kötü ayrımı yapamazlar. Amerikan lisanı aklı ve vicdanı devreden çıkartan bir robotlaştırma tekniğidir. Bu lisan Nazi Almanyasında kullanılan yapay lisana çok benzer. (Bkz. LTI – Lingua Tertii Imperii: The Language of the Third Reich, Victor Klemperer, Dresden University of Technology)
Naziler hem cinayetlerin toplumdaki algısını “yumuşatmak” hem de Yahudileri öldürmeden evvel insanlıktan dışarı atmak için bir çok terim icad ettiler ve bu yeni yapay lisan bir dünya görüşü (Weltanschauung) halini aldı. (Ek bilgi için: İngilizce, Almanca)
Meselâ Evakuierung (“boşaltma”) gerçekte toplama kampına yollamak demekti. Holen (“alma”) tutuklananlar için kullanılıyordu. Almanlar yenildiğinde açıkça söylenmiyor, Krise (“kriz”) deniyordu. Sonderbehandlung (“özel muamele”) gerçekte o insanın öldürüldüğünü, Verschärfte Vernehmung (“yoğun sorgulama”) ise işkence gördüğünü anlatıyordu. Toplama kampındaki Yahudilere “ein stück” diyorlardı yani bir parça. Eğer “esir/mahkûm” deselerdi bu Yahudileri yeniden insan yapardı. Hamamböceği, lağım faresi gibi isimlerle andıkları Yahudileri bir bölgede tamamen öldürünce hijyen kelimeleri kullanıyorlardı: Arındırma, temizleme… Bugün aynı lisan kaymasını Amerikalılar da yaşıyorlar ve akılları, vicdanları devre dışı kaldı. Bir kaç örnek vermek gerekirse:
İnsanca | Amerikanca | |
Hak | Yasal/dinsel gerekçeyle sahip olunması veya yapılması meşru olan şeyler | Güç (Bkz. collateral damage) |
Adalet | Hakların korunması ve haklı ile haksızın ayırt edilmesini sağlayan müessese. | Hakların yani güçlerin alınıp satıldığı pazar yeri (bkz. plea bargaining) |
Barış | Muhabbet ve saygıyla şiddetin asgarî seviyeye inmesi | Güçlü olanın verdiği korku veya karşılıklı çıkarla elde edilen ateşkes. (Bkz. NATO, United Nations, European Union) |
Para | Ticaret ve yatırım aracı | Değeri ile oynayıp çalışmadan (fakirleri soyarak) kâr etmeye yarayan taahhüt. (Bkz. FED, ECB, quantity easing) |
Müttefik | Ortak çıkar için işbirliği yapan askerî/ekonomik aktörler | ABD’ye kayıtsız şartsız itaat eden sömürge valisi |
İnsan hakları | Bütün insanların meşru hakları | Beyaz, Hristiyan ve zenginlerin daima haklı yani güçlü olması. (Bkz. Zenci, fakir ve Müslüman ölünce ABD’nin tepkisi) |
Özgürlük | Baskı görmeden akla ve vicdana uygun hareket edebilmek | Amerikan firmalarına kanun-üstü bir statü verilmesi; çevreyi kirletmede, işçileri sömürmede serbestlik, karteller kurarak rekabetsiz üretim, ticaret ve yatırım yapma imkânı (Bkz. WTO, Transatlantic Trade and Investment Partnership) |
Özgürleştirme | Esir olan bir insanı / halkı kurtarma | Bir bölgenin tamamen Amerikan hakimiyetine girmesi. (Bkz. Liberation of Iraq) |
Demokrasi | Hür seçimler, güçler ayrılığı, bağımsız yargı, hür basın, serbest piyasa | Zenginlerin istediği başkan ve senatörlerin fakirlerin adına ülkeyi yönetmesi. |
Vatanseverlik | Vatanını sevmek | Başkasının petrolü için savaşmaya hazır olmak (Bkz. Patriotism) |
Serbest Piyasa | Herkesin serbestçe üretim, ticaret ve yatırım yapabilmesi | Üretim, ticaret ve yatırım faaliyetlerinin ABD parasıyla ve ABD’nin müsaade ettiği şekilde yapılması, kârların ABD’ye transferi (Bkz. IMF, World Bank, FED…) |
Terörist | Propaganda amacıyla sivil öldüren kişi | ABD’nin saldırmak istediği kişi ve ülkelere verdiği isim (Bkz. Patriot Act) |
Zafer | Savaşın başarıyla sonuçlanması | Savaşın sürmesi ve bölgeye yayılması. Silah almaya, IMF ve Dünya bankasına muhtaç ülkelerin artması.(Bkz. Irak, Ukrayna, Suriye) |
Diktatör | Bir ülkeye otokratik biçimde hükmeden tek lider (Bkz. Hitler, Mussolini, Atatürk, Pinochet, Sissi…) | Ülkesinin zenginliklerini Amerikan şirketlerine peşkeş çekmeyen ve merkez bankasının hortumlanmasına engel olan siyasetçi. (Bkz. CIA tarafından darbe girişimi yapılan liderler) |
Asayiş | Bütün vatandaşların can ve mal güvenliği | Polisin hesap vermeksizin zencileri öldürmesi (Bkz. Los Angeles 1992, Oakland 2009, Ferguson 2014, Baltimore 2015…) |
… Bu konuda okumak için…
Bayrak yakmanın ve Amerikan/İsrail mallarını protesto etmenin dışında bir şeyler yapmak gerektiğini düşünenler için yapılmış bu çalışmayı ilginize sunuyoruz. ABD desteği son bulmadan Ortadoğu’nun psikopatı İsrail’in saldırganlığı bitmeyecek ve Ortadoğu’ya huzur gelmeyecek gibi görünüyor. Vietnam’da ve Latin Amerika’da yaşanan katliamlar Ortadoğu’da devam ediyor. Ancak ne askerî ne de ekonomik olarak bu iki ülkeye üstünlük sağlayamayan insanlar Afganistan’da, Filistin’de, Irak’ta ABD bombaları altında can vermeye devam ediyorlar. Barışçı yollarla bir şeyler yapmaya niyetli, “yangına gagasıyla su taşıyanlar” ise Amerikan kamuoyunu uyarma çabasında. Fakat ne yanmış yıkılmış okullar, ne de kolları bacakları kopmuş bebek fotoğrafları Amerikalıların vicdanını uyandıramadı. Amerikalılar neden bu kadar gaddar? Dünyanın geri kalan kısmında yaşayan insanlara karşı niçin bu denli acımasız? Amerikan’ın bu saldırganlığı sıradan Amerikalılara da büyük zarar veriyor aslında. Sadece Irak’ın işgali için harcanan yüz milyarlarca dolar ile ülkelerini baştan yapabilir, zengin-fakir demeden herkese yüksek kaliteli sağlık ve eğitim hizmeti götürebilirlerdi. Oysa milyonlarca Amerikalı sefalet içinde yaşıyor. Kimi ekonomik kriz yüzünden kimi Katrina kasırgası gibi bir doğal felaketlerden dolayı evini, işini kaybetti. Devlet ise bu insanları yüz üstü bıraktı. Neden? Bu 37 sayfalık kitap klişelerin ötesinde bir bakış açısı öneriyor. Buradan indirebilirsiniz.
18 Trackback(s)