Üçüncü Dalga / Alvin Toffler
By Jonathan Kucukarabaci on Şub 6, 2015 in Ekonomi, Kapitalizm, Kitap Alıntısı, Liberalizm
“… Henry Ford, ünlü Model-T otomobili imal etmek için fabrikasında 7882 farklı operasyonun icab ettiğini söylüyordu. Ford’a göre bunların 949′u kuvvetli işçilerin çalışmasını gerektiriyordu. 3448 operasyon için normal işçi lâzımdı. Kalan işlerin ise 670’si bacakları olmayanlar, 2637’si tek bacaklılar, 2’si kolu olmayanlar, 715′i tek kollu insanlar, 10′u da kör insanlar tarafından yapılabilirdi. Yani fabrikalardaki işbölümü sebebiyle artık tam insana bile ihtiyaç kalmıyordu. Sadece “insan parçaları” yeterliydi. […] Genellikle kapitalizm ile bağdaşlaştırılan bu durum, sosyalizmin de en temel özelliklerinden biridir, çünkü aşırı uzmanlaşan işçi ile tüketici/müşteri arasındaki bağın koptuğu her toplum doğal olarak bu noktaya varır. SSCB, Macaristan, Polonya, Doğu Almanya’daki fabrikalarda Çalışma Bakanlığı tam 20.000 tane farklı iş kolu tanımlamıştır. Sosyalistler de ABD ve Japonya gibi fabrikalarında karmaşık uzmanlaşma teknikleri kullanmaya muhtaçtılar …”
… Bu konuda okumak için…
Etrafınızda “ben solcuyum” diyen kaç kişi var? Birgün Ya da Cumhuriyet Gazetesi, Türk Solu Dergisi okuyan? Yürüyüşlerde Marx, Lenin, Deniz Gezmiş ve Atatürk posterlerini yanyana taşıyan kişileri tanıyor musunuz? İşçi sendikalarında aktif rol oynayan dostlarınız var mı? Bu insanlar hasretle beklediğimiz sol muhalefeti kuramadılar bir türlü. Neden?
Marxist ve Marxçı (Marx’a dair ama marxist olmayan) miras ile yüzleşmedi Türk solcuları. Oysa Marx anlaşılmadan hiç bir sol projenin anlaşılmasına da imkân yok. Leninist, Stalinist, Maoist… Hatta Kuzey Avrupa’nın sosyal demokrat modellerini de çözemezsiniz. Marx’ın bıraktığı yerden devam edenleri anlamak için de gerekli bu okuma; dünya soluna bugünkü şeklini veren düşünürleri anlamak için: Rosa Luxemburg, Ernst Thälmann, Georg Lukács, Max Adler, Karl Renner, Otto Bauer, Walter Benjamin, Jürgen Habermas,… Buradan indirebilirsiniz.
Liberalizm asırlardır bir çok aşamalardan geçmiş, tarihi olaylarla kendisini imtihan etmiş bir düşünce geleneği. Değişmiş yanları var ama sabitleri de var. Bu sabitlerin içinde liberalizmin tehlikeli yönleri hatta YIKICI UNSURLARI da var. Bunları ortaya çıkarmak için “doğru” soruları sormak ve liberal perspektifte kalarak yanıt aramak gerekiyor… Büyük bir kısmı bu gelenekten olan düşünürlerin fikirlerinden istifade ederek liberalizmin kusurlarını ele alıyoruz bu kara kitapta: Adam Smith, Mandeville, John Stuart Mill, Hayek, Friedman, Röpke, Immanuel Kant, Alexis de Tocqville, John Rawls, Popper, Berlin, Mises, Rothbard ve Türkiye’de Mustafa Akyol, Atilla Yayla, Mustafa Erdoğan… Liberallere, liberalimsilere ve anti-liberallere duyurulur. Buradan indirebilirsiniz.
1930 model bir ulus-devletin, bir “devlet babanın”çocuklarıyız. Son derecede “Millî” bir eğitim gördük, öğrenim değil. Hayatta işimize yarayacak meslekî bilgileri ya da eleştirel bir bakışı öğrenmedik “millî” okullarda.“Varlığımızı Türk varlığına armağan etmek” için eğitildik, eğilip büküldük.
Liberallerin dilinden düşmeyen “Bireysel haklar ve özgürlükler” bizim gibi Kemalist çamaşırhanelerde yıkanmış beyinler için çok yeni. Türkiye’de yaşayan insanların ulus-devlet boyunduruğundan kurtulmasında önemli bir rol oynuyor liberaller. Biz de bu kitaptaliberalizmin temel tezleriyle uyumlu, bu fikir akımına doğrudan ya da dolaylı destek veren makaleleri birleştirdik. Buradan indirin.