Ateşin Psikanalizi / Gaston Bachelard
By Hans Müller on Nis 28, 2015 in Kitap Alıntısı, Psikanaliz
“… Ateş ve ısı çok değişik alanlarda açıklama araçları sağlar, çünkü bizim için ölümsüz anıların, yalın ve kişisel yaşantıların vesilesidir […] Doğal sıcaklığın katmerlenmesi gibi, insanı ısıtan insanın anısı olmadan aşıkların adamakıllı kapalı yuvalarından bahsetmelerini anlamak imkansızdır. Demek ki mutluluk bilincinin kökeninde tatlı sıcaklık yatar. Daha doğrusu tatlı sıcaklık mutluluğun kökenlerinin bilincidir […] Şüphesiz ateş ısıtır ve teselli eder. Fakat, ancak oldukça uzun bir temaşada bu tesellinin bilincine varılır, ancak dirsekler dizlerin üstüne konur, baş da ellerin arasında alınırsa ateşin huzuru duyulur. […] Bunun Düşünen Adam‟ın duruşu olması boşuna değildir. Bu, tetikte bekleme veya gözleme dikkatiyle hiçbir ortak yönü olmayan, çok özel bir dikkati anlatır. Başka bir temaşa için nadiren kullanılır …”
… Bu konuda okumak için…
Gurbetçi Freud ve “Das Unheimliche”
Sigmund Freud insandaki gurbette olma duygusunu, yabancılık, terk edilmiş hissini sorgulayan “Das Unheimliche” adlı denemesini 1919’da yayınlamış. İsminden itibaren tefekküre vesile olabilecek bir çalışma. Zira “Unheimliche” alışılmışın dışında, endişe verici bir yabancılık hissini anlatıyor.
Garip / yabancı / tuhaf bir endişe bu. Yani örümcek korkusu ya da işsizlik endişesi gibi sebebi belli olan bir duygu değil. Korkuyorum ama neden korktuğumu bilmiyorum. Korkumun sebepsiz oluşu bana tuhaf geliyor; alışık olmadığım bir hal; kendi korkumu yadırgıyorum. Aslında bu hal sadece İnsan’a mahsus: Kaynağında tehdit algısı olmayan, hayvanların bilmediği bir his. Belki huşu / haşyet ile akrabalığı olan bir varoluş endişesi? Gurbete benzer bir yabancılık hissi, sanki davet edilmediğim bir evdeyim, kaçak bir yolcuyum bu dünyada.
Nereden geliyor bu huzursuzluk hali? Neden insan istediklerini elde etse bile mutlu olamıyor? Freud’un İd (Alt bilinç), Benlik (Ego), Üst Benlik (Süperego) kavramları iç dünyamızdaki çatışmalara ışık tutabilir mi? Dünyada yaşarken İnsan’ın kendisini asla “evinde” hissetmeyişi acaba modern bir hastalık mıdır? Teknolojinin gelişmesiyle baş gösteren bir gerginlik midir? Yoksa bu korku ve tatminsizlik hali insanın doğasına özgü vasıfların habercisi, buz dağının görünen ucu mudur?
Modern insanın kalabalıkta duyduğu yalnızlığa yine insan fıtratına dair cevaplar aramak için bulunmaz bir fırsat oldu “Das Unheimliche”. Ancak Freud’un bu eseriyle yetinmedik; diğer bazı kitaplarından, tez ve konferanslarından da alıntılar yaptık ve yorumladık: 1909’da Massachusetts Clark Üniversitesi’nde verdiği konferansların derlendiği Beş Psikanaliz Dersi, 1929’da yayınlanan Mutsuzluk Kültürü(Unbehagen in der Kultur), Uygarlık, Toplum ve Din (Zivilisation Gesellschaft und Religion -1926), Bir Yanılsamanın Geleceği (Die Zukunft einer Illusion – 1927),“Kültürel” Cinsel Ahlâk ve Çağdaş Sinir Hastalığı (Die «kulturelle» Sexualmoral und die moderne Nervosität –, 1908) Totem ve Tabu(Totem und Tabu – 1912), Savaş ve Ölüm Zamanları Üzerine(Zeitgemäßes über Krieg und Tod – 1915) ve nihayet 1921’de yayınlanan Sosyal Psikanaliz ve Ego(Massenpsychologie une Ich-Analyse)
Hem Sigmund Freud’u tanıyanların hem de yeni keşfedecek olanların keyifle okuyacağını ümid ediyoruz. Buradan indirebilirsiniz.