RSS Feed for This Post

Erdoğan ile de Gaulle arasındaki garip benzerlikler

1964_06_06_01Avrupalı bir devlet adamıyla Recep Tayyip Erdoğan arasında bir benzerlik kuracak olsak bu Charles de Gaulle olur. Neden?

  • de Gaulle ABD’de bulunan altın rezervlerinin Fransa’ya geri gönderilmesini sağladı; ulusal para birimini güçlendirdi.
  • Meksika gibi Güney Amerika’nın kilit ülkeleriyle ABD’den bağımsız bir diplomasi kurdu.
  • Fransa’nın kendi nükleer silahını yapabilmesi için diretti ve başardı.
  • NATO’dan çıkarak ABD’nin Avrupa üzerindeki askerî kontrolünü zayıflattı.
  • Washington’un dayattığı “öcü komünizm” paranoyasına direndi, Rusya ile barış görüşmeleri başlattı.
  • Londra’nın Avrupa Birliği’ne girmesini engelledi.
  • Vietnam savaşının bir felâket olacağını, ABD’nin rezil olacağını açıkça ve defalarca söyledi.
  • Nixon’dan 7 sene önce Mao’nun kurduğu Komünist Çin’i resmen tanıdı.
  • Québec bölgesinin bağımsızlığını savunarak Kanada’daki ABD tahakkümüne meydan okudu.
  • Nutuk ve eylemleriyle İsrail’i rahatsız etti.
  • CIA de Gaulle’ü devirmek için kuzeydeki madenci grevlerini destekledi; dergi, yayınevi, film vb yoluyla karşı propaganda yaptı. Gazeteci, milletvekili ve bakan kiraladı.
  • CIA operasyonlarıyla Fransız çapulcular 68 olaylarını başlattı ve de Gaulle uzaklaştırıldı.
  • de Gaulle’den sonra iktidara gelenler sadık sömürge valileri oldular. Fransa bir daha asla Washington’dan bağımsız dış politika gütmedi.
  • Fransa’nın enerji altyapısı kömürden petrole kaydırıldı. Ülkenin petrole ve dolara bağımlı olması sağlandı.
  • Zaman zaman ABD politikasına küçük itirazlar olduysa da bunlar “banliyö ayaklanması” ve “Charlie Hebdo” saldırısı gibi operasyonlarla düzeltildi. (Bkz. Paris’in o tarihlerde yaptığı diplomatik “sapmalar”)

 

38947712

… Bu konuda makale …

… Bu konuda e-kitap …

kapak_kitap_capulcularÇapulcular” ne istiyor?

Genel seçimler yaklaşırken başladı Taksim Gezi Parkı olayları. İnsanlar öldü, yaralananlar, tutuklananlar oldu. Taksim’deki sanat galerileri bile yağmalandı. Maddî zarar büyük: Yakılan otobüsler, özel araçlar, iş yerleri. Ancak hâlâ isyancıların ne istediğini bilmiyoruz. Taksim Dayanışma Grubu’ndan çelişkili açıklamalar geliyor. Polisi ya da göstericileri suçlamadan önce şunu bilmek gerekiyor: “Çapulcular” ne istiyor? Daha fazla demokrasi? Sosyalizm? Devrim? Darbe? Elinizdeki e-kitap bu sorulara cevap arıyor. Buradan indirebilirsiniz.

 

Hükümeti devirmek isteyen birileri mi var?

Hükümeti_devirmek_kapak4 Türk bankası çalışanlarını sömürmek, tüketiciyi kandırmak ve haksız rekabetten dolayı çok ağır cezalar yediler. Hemen ardından Türkiye tarihin en büyük anti-kapitalist ayaklanmasını yaşadık. Göstericiler “Sosyalist Türkiye” ve “yaşasın devrim” sloganları atarak orak-çekiçli pankartlar, Deniz Gezmiş posterleri taşıdılar. Tuhaf olan ise bazı bankaların ve holdinglerin bu ayaklanmaya destek olmasıydı. Anti-kapitalist göstericiler 20 gün boyunca İstanbul’un en lüks otellerinden birinde bedava kaldılar. Tuhaflıklar bununla da bitmedi. CNN, BBC, Reuters ve daha bir çok medya kuruluşu bir kaç sene önce, üstelik yabancı ülkelerde çekilmiş yaralı ve ölülerin  fotoğraflarını “Türkiye” diyerek servis etti. Tayyip Erdoğan’a destek için toplanan AKP’lilerin fotoğrafı CNN tarafından kazayla(?) “Ayaklanmış Protestocular” olarak yayınlandı.

Dünyada da tuhaf şeyler oldu:

  • Türkiye ile neredeyse aynı anda Brezilya’da bir halk(?) ayaklanması başladı.
  • Georges Soros’a ait ekonomi gazeteleri Çin ekonomisi hakkında aşırı kötümser haberler yaydılar.

“Kazalar” bu kadar çoğalınca insanlar ister istemez bazı şeyleri sorguluyor:

  • Türk bankaları neden sermaye düşmanı, anti-kapitalist bir ayaklanmaya destek oldu?
  • Acaba 2008 krizinden sonra kan kaybeden ABD ve Avrupa kaçan sermayeyi geri  çekmeye mi çalışıyor?
  • Brezilya, Çin ve Türkiye Avrupa ve ABD’deki yatırımları çekmenin cezasını mı ödüyor?

Elinizdeki kitap bu sorulara ve darbe iddialarına cevap arıyor. Buradan indirebilirsiniz.

Trackback URL

  1. 4 Trackback(s)

  2. Eki 16, 2015: Rusya, Çin ve ABD’nin yeni pokeri: Düşük yoğunluklu sürekli savaş | Ne Mutlu "İnsan'ım" Diyene!
  3. Mar 25, 2016: Devrim Aforizmaları | Ne Mutlu "İnsan'ım" Diyene!
  4. Eki 23, 2016: Savaş Üzerine / Carl von Clausewitz (2) | Ne Mutlu "İnsan'ım" Diyene!
  5. Nis 10, 2017: Zihinler işgal altındayken, topraklarını kurtaramazsın… | Ne Mutlu "İnsan'ım" Diyene!

ÖNEMLİ

--------------------------------------------------------------------

Tüm yazı, yorum ve içerikten imza sahipleri sorumludur. Yayımlanmış olmaları, bu görüşlere katıldığımız anlamına gelmez.

Hakaret içerse dahi bütün yorumlar birer fikir eseridir. Ama bu siteye ilk kez yorum yazıyorsanız, yorum kurallarına gözatın yine de.

Not: Sitenin ismini dert etmeyin, “derinlik” üzerine bayağı bir geyik yaptık, henüz söylenmemiş bir şey bulmanız oldukça zor :)

Editörle takışmayın, o da bir anne-babanın evlâdıdır, sabrının sınırı vardır. Siz haklı bile olsanız alttan alın, efendilik sizde kalsın.

Sitenin iç işleriyle ilgili yorum yapmayın, aklınıza takılan soruları iletişim kutusundan sorun, kol kırılsın, yen içinde kalsın.

Kendi nezaketinizi bize endekslemeyin, bizden daha nazik olarak bizi utandırın. Yanlış ve eksik şeylerden şikayet etmek yerine bilgi ve yeni bakış açısı sunarak tamamlayın, düzeltin, tevazu ile öğretin bize bildiklerinizi.

Bu kurallara başkasının uyup uymamasına aldırmayın, siz uyun. Bütün yorumları hızla onaylanan EN KIDEMLİ YORUMCULAR arasındaki nizamî yerinizi alın.

--------------------------------------------------------------------
  • Siz de fikrinizi belirtin