Tanrı’nın Garibi / Nikos Kazancakis
By Tavit Kilimciyan on Ağu 20, 2015 in edebiyat, Kitap Alıntısı
- Ne kadar aşağılara inersen, o kadar hızlı yükseğe çıkarsın.
- Gerçek insan, insanı aşmış olandır.
- Dünyada çiçek, çocuk ve kuş olduğu sürece korkma; her şey yolunda demektir.
- Zamanın her şeye vakti vardır.
- Şeytandan kurtulmak mümkün; ama insanlardan, hiçbir zaman!
- Nedir sevgi? Sadece acıma değil, iyilik değil. Acımada iki şey vardır: Verenle alan. Sevgide tek şey vardır; ikisi birleşir, ayrılmaz olurlar. “Ben” ile “sen” yok olur. Sevmek demek insanın kendini sevgilide kaybetmesi demektir.
- Aziz olmak demek, sadece yeryüzüyle ilgili her şeyden değil, aynı zamanda bütün Tanrısal şeylerden de vazgeçmek demektir.
- Kötülüğü iyilikle karşılamaktan daha ağır bir ceza olamaz.
- Erdem bile ılımlı olmayı gerektirir; yoksa küstahlığa döner.
- Gönlümün derinlerinde istemediğim şeyi biliyorum; ama ne istediğimi bilmiyorum.
- Vaktiyle bütün ömrünü mükemmelliğe erişmek için çalışarak geçiren bir zahit varmış. Varını yoğunu yoksula dağıtmış, çöle çekilmiş ve gece gündüz Tanrısına dua etmiş, sonra eceli gelmiş. Cennete çıkıp kapısına vurmuş. “Kim o?” diye bir ses gelmiş
içeriden. “Ben” demiş zahit. “Burada iki kişiye yer yok!” demiş ses. “Git buradan!” Zahit gerisin geri yeryüzüne dönmüş, çabasına yeniden başlamış; yoksulluk, oruç, dua ve ağlama. Eceli yeniden gelmiş ve ölmüş. Yeniden çalmış cennetin kapısını. “Kim o?” demiş aynı ses. “Ben” demiş. “İki kişiye yer yok burada. Git buradan!” olmuş cevap. Zahit kurşun gibi yeniden yeryüzüne inmiş ve kurtulmak için, eskisinden daha büyük çabayla aynı şeylere sarılmış. Yaşlanıp yüzünü bulduğunda, yine ölmüş. Yeniden çalmış cennet kapısını. “Kim o?” demiş ses. “Sen Rabbim, sen!” Cennet kapısı açılmış, o da içeri girmiş.
… Kitap okumak için …
Bir varmış, bir yokmuş. Mehtaplı bir eylül gecesinde Ay’a bir merdiven dayamışlar. Alimler, yazarlar, şairler ve filozoflar bir bir yukarı çıkıp oturmuşlar. Hem Doğu’dan hem de Batı’dan büyük isimler gelmiş: Lev Nikolayeviç Tolstoy, René Guénon, Turgut Cansever, El Muhasibi, Şeyh-i Ekber, Cemil Meriç, Arthur Schopenauer, Ahmet Hamdi Tanpınar, Mahmud Sâmi Ramazanoğlu, Mahmut Erol Kılıç… Sadece bir kaç yer boş kalmış. Konuklar demişler ki “ başka yazar çağırmayalım, bu son sandalyeler bizim kitabımızı okuyacacak insanlara ayrılsın”. Evet… Kitap sohbetlerinden oluşan derlemelerimizin altıncısıyla karşınızdayız. Buradan indirebilirsiniz.
Önceki kitap sohbetleri:
- Kitap Tanıtan Kitap 1
- Kitap Tanıtan Kitap 2
- Kitap Tanıtan Kitap 3
- Kitap Tanıtan Kitap 4
- Kitap Tanıtan Kitap 5
Sen insansın, homo-economicus değilsin!
Avusturyalı romancı Robert Musil’in başyapıtı Niteliksiz Adam, James Joyce‘un Ulysses ve Marcel Proust‘un Geçmiş Zaman Peşinde adlı eserleriyle birlikte 20ci asır Batı edebiyatının temel taşlarından biri. Bu devasa romanın bitmemiş olması ise son derecede manidar. Zira romanın konusunu teşkil eden meseleler bugün de güncelliğini koruyor. Biz “modernler” teknolojiyle şekillenen modern dünyada giderek kayboluyoruz. İnsan’a has nitelikleri makinelere, bürokrasiye ve piyasaya aktardıkça geriye niteliksiz bir Ben’lik kalıyor. İstatistiksel bir yaratık derekesine düşen İnsan artık sadece kendine verilen rolleri oynayabildiği kadar saygı görüyor: Vatandaş, müşteri, işçi, asker…
Makinelerin dişli çarkları arasında kaybettiğimiz İnsan’ı Niteliksiz Adam’ın sayfalarında arıyoruz; dünya edebiyatının en önemli eserlerinden birinde. Çünkü bilimsel ya da ekonomik düşünce kalıplarına sığmayan, müteâl / aşkın bir İnsan tasavvuruna ihtiyacımız var. Homo-economicus ya da homo-scientificus değil. Aradığımız, sorumluluk şuuruyla yaşayan hür İnsan.Buradan indirebilirsiniz.
2 Yorum
Yazan:muallime Tarih: Ağu 20, 2015 | Reply
Hikayenin kaynağı nedir acaba ? Hikayedeki ana tema Tasavvufta ”terki terk ”kavramıyla anlatılmış.Lakin başdöndürücü hızla dönen Dünyada bu kavramın izi, şekli ,yeri yok..Böyle bir yürek varsa da insanlar arasında yeri yok…Böyle bir insanın ;zaten insanlarla işi yok.
”Terki terk” yüz kişinin okuyup belki birkaç kişinin anladığı mesele …
Yazan:my Tarih: Ağu 20, 2015 | Reply
la mevcuda illahu 🙂