Yazarın Ölümü / Gilbert Adair
By Jonathan Kucukarabaci on Ağu 22, 2015 in edebiyat, Kitap Alıntısı, Sanat
“… Kelimeler, onları “kullandığı” yanılsamasına kapılan yazarlardan çok daha eski, vefasız ve tecrübelidir. Kelimeler hep vardı. Kimse onların sahibi değildir; kimse nasıl okunacaklarını belirleyemez; hele onları yazan hiç. Edebi metin kendi kendini ve a fortiori yazarının “niyetlerini” baltalamadan edemez; hep kendi başının dikine gidecek, kendi imtiyazsız, emniyetsiz ve sıklıkla çelişkili yorumlarını yaratacaktır; dolayısıyla yazılı dil her zaman birbirini karşılıklı olarak dışlayan anlamları onaylama olasılığını hep içinde barındıracaktır.
Edebiyatın her biçiminde ve seviyesinde, düzmeceden ibaret olan şeyler müstehcenliğe ve pornografiye doğru irtifa kaybetmeye mecburdur.
Yaban sıçanı sınıfından bir tür olan akademik bayağılığın dünyada içini titreten bir şey varsa, o da kurallarını ezbere öğreneceği, sonra da hafızasına kaydedeceği bir doktrin, bir ilmihal, önceden programlanmış bir sistemdir -o doktrinin mutlak otoritesi olarak da şimşekleri, dolmakalem gibi göğüs cebinden dışarı taşan, kah nazik, kah amansız, kah babacan, kah führer bir kanun koyucu isterler …”
… Sanat, roman ve edebiyat üzerine okumak için…
… E-kitap okumak için…
Roman nedir? Tarif dahi edilmesi zor bir kavram. Sanatçının İnsan’a bakışını, toplumla kurduğu ilişkiyi yansıtır sanat eserleri. Bu sebeple sanat her çağda yeniden icad edilir. Ünlü yazar Heinrich Mann’ın dediği gibi: “Bütün romanların ve hikâyelerin amacı kim olduğumuzu bilmektir, Edebiyatın önemli bir konuma sahip olmasının nedeni, sadece doğanın ve insanlar âleminin ayrıntılarını tek tek açıklaması değil, insanları hep yeni baştan keşfetmesidir.” Değerli yazarımızSuzan Nur Başarslan Roman’ın derinliklerine giden bir seyahate davet ediyor sizi. Zaman’ın kullanımı, olay örgüsü, mekân, dil, üslup ve daha bir çok temel kavram edebiyatın dev isimlerinden örneklerle irdeleniyor. Buradan indirebilirsiniz.
Bir varmış, bir yokmuş. Mehtaplı bir eylül gecesinde Ay’a bir merdiven dayamışlar. Alimler, yazarlar, şairler ve filozoflar bir bir yukarı çıkıp oturmuşlar. Hem Doğu’dan hem de Batı’dan büyük isimler gelmiş: Lev Nikolayeviç Tolstoy, René Guénon, Turgut Cansever, El Muhasibi, Şeyh-i Ekber, Cemil Meriç, Arthur Schopenauer, Ahmet Hamdi Tanpınar, Mahmud Sâmi Ramazanoğlu, Mahmut Erol Kılıç… Sadece bir kaç yer boş kalmış. Konuklar demişler ki “ başka yazar çağırmayalım, bu son sandalyeler bizim kitabımızı okuyacacak insanlara ayrılsın”. Evet… Kitap sohbetlerinden oluşan derlemelerimizin altıncısıyla karşınızdayız. Buradan indirebilirsiniz.
Önceki kitap sohbetleri: