Colombre / Dino Buzzati
By Tahsin K. on Ağu 23, 2015 in edebiyat, Kitap Alıntısı
- Bir ölünün bütün suçları ölümsüz eserler bırakmış olması sayesinde bağışlanır.
- Dünya insanlara dert sunmak konusunda pek cömerttir; ama kıskançlığın açtığı yaralar en çok kanayan, en derin, kapanması en zor olan ve kesinlikle merhamet duyulması gereken türden yaralardır.
- Dünyada, birbirini tanımayan iki kişinin yüzlerinin bu kadar aptalca bir ifadeye büründüğü tek yer asansör olsa gerek.
- Edebiyat, sanat, büyük sözler! İyi ama bugün sanat bir tüketim tarzından başka bir şey değildir; bir biftek, bir parfüm, bir şişe şaraptan farksızdır. İnsanlar hangi sanatla uğraşıyor? Her şeyi kaplamakta olan denizi seyrediyorlar: Şarkılar, şarkıcıklar, sözler, müzikler.. Günümüzün tüketim malları. Halk doğrudan sonuca bakar. Pratik, kolay, hemen ele geçecek zevkin peşindedir. Onu yormayacak olanın peşindedir. Beynini çalıştıracak bir şey istemez.
- Yeryüzünde bir yasa vardır: Her şeyin bedeli ödenir. Sanat en yüksek bedelin ödendiği bir lükstür. Şiir ise bütün sanatlardan daha pahalıdır.
- İnsan kimi zaman hayat boyu aynı evde oturur; ama pek yakındaki alanlara ya da sokaklara gitmeyi hiç düşünmez; bu yakınlık insandaki tanıma merakını yok eder.
- Cennet olmasaydı cehennem diye bir yer de olmazdı.
- Doğunun kum, taş ve güneşten oluşan çöllerinde müthiş bir güç vardır; en dar görüşlü adam bile yaratılmışın bu engin görüntüsü ve sonsuzluğun derinliği karşısında kendi önemsizliğini hissedebilir ama kalabalıktan, gürültüden, tekerleklerden, asfalttan, elektrik ışıklarından, hep birlikte ilerleyen ve aynı anda aynı hükmü ilan eden saatlerden oluşan kentlerin çölü çok daha güçlüdür.
- Yalnızlık acısını tanımayan hayvanlar yalnız başlarına oynamayı becerirler; ama insanoğlu bunun tam tersidir. Bunu başaramaz ve yalnız kalmayı denese bile daha öncekinden beter bir hüzne kapılır.
… İslâmcılık ve zaman üzerine kitap okumak için …
İslâmcılık, Devrim ile Demokrasi Kavşağında
Müslümanca yaşamak için devletin de “Müslüman” olması mı gerekiyor? Bu o kadar net değil. Çünkü İslâm’ın gereği olan “kısıtlamaları” insan en başta kendi nefsine uygulamalı. Aksi takdirde dinî mecburiyet ve yasakların kanun gücüyle dayatılması vatandaşı çocuklaştırıyor ister istemez. İyi-kötü ayrımı yapmak, iyiden yana tercih kullanacak cesareti bulmak gibi insanî güzellikler devletin elinde bürokratik malzeme haline geliyor. 21ci asırda Müslümanca yaşamak kolay değil. Yani İslâm’ın özüne dair olanı, değişmezleri korumak ama son kullanma tarihi geçmiş geleneklerden kurtulmak. AKP’yi iktidara taşıyan fikrî yapıyı, Demokrasi-İslâm ilişkisini, İran’ı ve Milli Görüş’ü sorguladığımız bu kitabı ilginize sunuyoruz. Buradan indirebilirsiniz.
Zaman’ı düşünmek, Zaman’ı yazmak
Zaman insanın hissiyatıyla algılayamadığı, bilimsel, düşünsel, hatta psikolojik boyutları olan bir gerçeklik. Zaman yaşadığımız hayatın kendisi. Ama bu kadar önemli olan Zaman ile aramıza mesafe koymak, Zaman’ın dışına çıkıp onu keşfetmek mümkün mü?
Zaman konusundaki bu ilk kitabımızda Derin Düşünce yazarları zor bir işe girişiyorlar: Zaman’ı düşünmek ve Zaman’ı yazmak. Zaman’ın NE? olduğunu sorgulayacağımız ikinci kitaptan önceNASIL? olduğuna baktık bu ilk makalelerde. NE? ve NASIL?soruları Zaman’a bakışımızda ana ekseni oluşturuyor çünkü bilimsel yolla, deney ve gözlemle ilerleyemediğimiz anlarda düşüncenin yardımına Sanat yetişiyor. Buradan indirebilirsiniz.