Anima Mundi / Susanna Tamaro
By Aisha Benghazi on Ağu 25, 2015 in edebiyat, Kitap Alıntısı
- Senden başka bir şey yok. Şeytan dediğin şey senin güvensizliklerin, çocukluğundan beri peşinde sürüklediğin korkulardır.
- Gerçekten bana ait olduğunu hissettiğim tek duygu, yanıtı olmayan sorulara karşı duyduğum öfkedir.
- En büyük ve en korkunç karşıtlık şudur ki, insanlar her şeyden çok farklı olmaktan korkarlar ve buna karşın dünyaya çocuk getirmeyi sürdürürler. Ama bir evlat her zaman farklı bir şeydir. Ve bu da kendi çorbana kattığın zehirdir.
- Cehennemin yolu iyi niyet taşlarıyla döşelidir.
- Büyük canilerin yaşamlarını okurken şaşırmamaya alıştım: Gündüz bir halkın tümünü kıyımdan geçiren katiller, akşam saksıdaki çiçelerini suluyor, yuvasından düşen bir kuş için gözyaşı döküyordu.
- Üniformasız öldürürsen katil olursun, öldürürken üstünde üniforma varsa bir madalyayı hak edersin.
- Söylemek ve yapmak arasında kocaman bir deniz vardır.
- Sözcükler tek başlarına insanı kırmaz. İnsanı yaralayan, sözcüklerin arkasına saklanan ikiyüzlülüktür.
- Evlatlar iyilerse babaya aittirler; ama işler yolunda gitmiyorsa bütün bir yaşam boyunca annenin bir uzantısı olarak kalırlar.
- Yaşam uzun değil, dairevi bir yoldur. İstediğin kadar çırpın, sonunda gene aynı noktaya dönersin.
- İnsanoğlu tembeldir, bir yere gidecekse her zaman en kısa yolu seçer. Kötülüğe ulaşmak için elini uzatmak yeter; oysa iyilik yapmak için bir çaba gerekir.
- Nesnelerin değeri pahasıyla değil, yaradıkları işle ölçülür.
- Yaşam yanlışlıklarla doludur. Yalnızca pek az insan ışığı baştan tanır, bütün ötekiler el yordamıyla ilerler, bazıları ruhun sezgisine varsa bile, yine yanılır.
- Artık insanın nasıl delirdiğini kolayca anlıyorum; yalnız kalmak ve o sesi kesecek düğmeyi bulamamak yeterli.
- Dünya acının ta kendisi, başka bir şey değil.
- Aşırı duyarlılık bir pasaport değil, bir tuzaktır. Dünya tilkiler, sırtlanlar ve dirsek darbeleriyle doludur. Çevreni saran, yalnızca ötekiler gibi olmayışından ötürü oluşan huzursuzluk ve gerginlik olur.
- İncilerin parıltısı bir yaradan doğar.
- Mutlu olabilmek için farklı bir yolda yürümek yeterlidir.
- İnsan son ebeveynini de yitirince bir anda yapayalnız kalır ve bu yalnızlıkta pek çok şey değişir. Artık bir evlat değilsinizdir, kendisine şöyle ya da böyle davranmanız gereken hiç kimse yoktur. Doğal düzen içinde ufukta beliren son artık sizin sonunuzdur.
- Aşk, bütün çıkarcı hesaplardan daha güçlüdür.
… Milliyetçilik ve çevre üzerine kitap okumak için …
İnsanlık endüstri devriminden bu yana doğayı şekillendirecek güce sahip. Ancak bu şekillendirme gücü yaşamı değil de maddî çıkarları koruyacak biçimde kullanılıyor. Fakir ülkeler, aynı ülke içinde yaşayan fakir insanlar, bitkiler ve hayvanlar “vahşi doğadan” bile daha vahşi bir kirletme özgürlüğünün(!) kurbanı oluyorlar. Gelecek asırda hep beraber keşfedeceğiz paranın yenip yenmeyeceğini. Yok ettiğimiz balıkların yerine Amerikan doları koyup koyamayacağımızı… Buradan indirebilirsiniz.
Türk milliyetçiliği birleştirir mi yoksa parçalar mı?
İllâ ki bir tutkal/çimento mu gerekiyor? Milliyetçilik tutkalı adil ve müreffeh bir düzene alternatif olabilir mi? Adaletin, hukukun hâkim olmadığı ortamlarda Türklerin kardeşliği ne işe yarar? Belki de Türk Milliyetçiliği diğer milliyetçilikler gibi yok olmaya mahkûm bir söylem. Çünkü var olmak için “ötekine” ihtiyacı var. Ötekileştireceği bir grup bulamazsa kendi içinden “zayıf” bir zümreyi günah keçisi olarak seçiyor. Kürtler, Hıristiyanlar, Eşcinseller, solcular…150 sayfalık bu kitapta Türk Milliyetçiliğini sorguluyoruz. Müslüman ve milliyetçi olunabilir mi? Türkiye’ye faydaları ve zararları nelerdir? Milliyetçiliğin geçmişi ve geleceği, siyasete, barışa, adalete etkisiyle. Buradan indirin.