Olasılıksız / Adam Fawer
By Dursun Kackar on Ağu 28, 2015 in edebiyat, Kitap Alıntısı
- Zaman izafidir. Işık hızından hızlı olan tek şey düşünce hızıdır. Özellikle de bilinçsiz düşünce. Partiküller ışık hızına yaklaştıkça zaman yavaşladığı için duranlara göre bilinçsiz zihnin sonsuz olduğunu düşünebiliriz. Yani, bir anlamda, zaman diye bir şey yok.
- Budistlere göre her şey geçicidir. Buddha, dünyadaki bütün acıların kaynağının insanların maddelere ve fikirlere bağlılığından kaynaklandığını ve akan, değişen ve hareket eden evreni kabul etmedikleri için böyle olduğunu düşünmüştü. Budizm’e göre uzam ve zaman, bilinç yansımalarından ibarettir. Budistler objeleri maddeler olarak değil de, evrensel bir hareketin içinde var olan dinamik süreçler olarak görürler ve bu da sürekli değişmektedir. Yani, maddeyi enerji olarak görüyorlar, aynen kuantum fiziğinde olduğu gibi.
- Büyük düşünürler, felsefeciler, bilim adamları hepsinin zamanının ötesinde oldukları söylenir; çünkü dev adımlar attılar. Bazıları buna deha diyor; ama deha müthiş bir öngörü değildir de nedir? Sözde dahiler yalnızca toplu bilincimizi bizden daha iyi görebilenlerdir.
- Güçlü yeteneği olanlar çoğu şeyi görebilirler; ama gördükleri bilinçaltındadır. İyi fikirlerine öngörü, içgüdü ya da bir duyguya kapılmak derler. Aslında bu fikirler her-an’da gördükleri olası geleceklerden kaynaklanır. Her-an’da herkes için mükemmel ve mutlu gelecekler de vardır.
- Kaybetmeye mahkum olanlar az parayla oynarlar; üçe altı veya beşe on en fazla.
- Tüm kumarbazların söylediği en önemli cümleyi söyledi: Kötü eller gelmeye başladığında masadan kalkacağım.
- Her seçimin olumsuz sonuçları olabilirdi. Asıl yapılması gereken, riski değerlendirmek ve en aza indirgemekti. Hiçbir zaman risk faktörü yok edilemezdi, tamamen yok edilemezdi. Böyle bir şey asla hesaplanamazdı. İşte hayatın en güzel tarafı da buydu; her şey olabilirdi. Her ne kadar olasılıksız olursa olsun olabilirdi. Olasılık dışı olan bir olay mutlaka olurdu.
- Olaylar ne kadar rastgele görünse de, tamamen fiziksel gerçeklerle koşullandırılmışlardır ve böyle belirlenirler.
- Saklayacak bir şeyi olmayan insan rahatmış gibi görünmeye çalışmazdı; özellikle de yağmurun altında yürürken.
- Bilgi önemlidir. Eğer bir şey yapabileceğini düşünürsen, aslında bu mümkün olmasa bile yapabildiğini görürsün. Eğer yapamayacağını düşünürsen, o zaman da çoğunlukla yapamazsın; çünkü denemezsin bile yapmayı.
- Çağdaş fiziğe göre madde zamanda ve uzayda belirli noktalar olarak değil, dalgalar olarak var olur.
- Kuantum fizikçilerine göre madde aslında yoktur. Aslında madde enerjidir.
- Tüm bilinçli ve bilinçsiz düşünceler beyinden elektrik sinyalleri yollayan nöronlar tarafından oluşturulur. Madde enerjiyse ve düşünce de enerjiyse, o zaman tüm madde ve düşünceler birbirine bağlıdır, ilişkilidir. İşte toplu bilinçaltı da buradan gelir. Bu yaşayan, yaşamış ve yaşayacak her canlı tarafından paylaşılan, birbirine bağlı, bilinçsiz zihnidir.
… Kürtler ve Marx üzerine kitap okumak için …
Asimilasyon ile Şiddet Kıskacında Ulusalcı Kürtler (Kitap + Tartışma)
Etnik kökenimiz benliğimizin bir parçası, rengarenk insanlığımızın gerçek bir rengi. Ancak bu renk üzerinden yapılan bir baskı, bu renk “yüzünden” çekilen büyük bir acı sonucu diğer bütün renkler silinebiliyor. Bir başka deyişleIZDIRAPLAR ÜZERİNE YAPAY BİR KİMLİK İNŞA EDİLİYOR. Bir halka yapılabilecek en büyük kötülük bu belki de. Sadece Türk ya da sadece Kürt olmaya mahkûm edilen insanlar giderek insanlıklarını perdeliyorlar. Böylesi halklar ırkçılığa, her türlü şiddet çağrısına kucak açıyorlar. Zira duydukları kin ve nefret onları bıçak gibi bilerken bir yandan da tektipleşiyor, şeyleşiyor. Kürt aydınları kadar Türk aydınlarına da büyük iş düşüyor. İnsan olmadan “Türk” ya da “Kürt” olmanın imkânsızlığını halklarına anlatmak. Okuyacağınız bu kitap aydınların dikkatini tam da bu noktaya çekmek için hazırlandı: Asimilasyon ile şiddet kıskacı içindeki Kürt halkına… Buradan indirebilirsiniz.
Etrafınızda “ben solcuyum” diyen kaç kişi var? Birgün Ya da Cumhuriyet Gazetesi, Türk Solu Dergisi okuyan? Yürüyüşlerde Marx, Lenin, Deniz Gezmiş ve Atatürk posterlerini yanyana taşıyan kişileri tanıyor musunuz? İşçi sendikalarında aktif rol oynayan dostlarınız var mı? Bu insanlar hasretle beklediğimiz sol muhalefeti kuramadılar bir türlü. Neden?
Marxist ve Marxçı (Marx’a dair ama marxist olmayan) miras ile yüzleşmedi Türk solcuları. Oysa Marx anlaşılmadan hiç bir sol projenin anlaşılmasına da imkân yok. Leninist, Stalinist, Maoist… Hatta Kuzey Avrupa’nın sosyal demokrat modellerini de çözemezsiniz. Marx’ın bıraktığı yerden devam edenleri anlamak için de gerekli bu okuma; dünya soluna bugünkü şeklini veren düşünürleri anlamak için: Rosa Luxemburg, Ernst Thälmann, Georg Lukács, Max Adler, Karl Renner, Otto Bauer, Walter Benjamin, Jürgen Habermas,… Buradan indirebilirsiniz.