Saptırılmış Vasiyetler / Milan Kundera
By 悟り on Eyl 1, 2015 in edebiyat, Kitap Alıntısı
“… Büyük Ustamız olan kişiyi, Don Kişot’u açalım, birinci kısım, XII, XIII ve XIV. bölümler: Don Kişot, Sancho ile birlikte bulundukları dağlarda, bir çoban kızına aşık olan bir genç şairin, Chrysostome’un öyküsünü öğrenir. Şair, kızın yanında olabilmek için kendisi de çobanlık yapmaya başlar; ama kız onu sevmez ve bunun üzerine Chrysostome hayatına son verir. Don Kişot onun cenaze törenine gitmeye karar verir. Küçük töreni şairin arkadaşı Ambrosio yönetmektedir. Çiçeklerle kaplı cesedin yanında şiir defterleri, şiir yazılı kâğıtlar vardır. Ambrosio törende hazır bulunanlara Chrysostome’un bunların yakılmasını istediğini açıklar. Yaslı insanlara katılmış olan bir meraklı kişi, senyör Vivaldo bu sırada araya girer: Şiirleri yakmanın ölünün dileğine gerçekten uygun düştüğünü kabul etmez, çünkü dileğin akla yatkın olması gerekmektedir ve şairin dileği akla yatkın değildir. Zevk, bilgelik ve deneyim vermesi için, şiirin başkalarına verilmesi öyleyse çok daha iyi olacaktır. Ve Ambrosio’nun yanıtını beklemeden eğilir ve kendisine en yalan olan kâğıtlardan bazılarını alır. Ambrosio ona şöyle den ‘Senyör, aldıklarınızın sizde kalmasına, nezaket gereği, izin veriyorum; ama ötekileri yakmayacağım boşuna düşünülmesin.’ ‘Nezaket gereği size izin veriyorum’. Bunun anlamı şudur: Ölmüş dostumun dileği beriim için bir yasa gücüne sahip olsa bile, ben yasalarm uşağı değilim, yasaya aylan başka nedenlere karşı gözü bağlı olmayan özgür bir insan olarak onlara saygı duyarım, tıpkı nezaket ya da sanat aşkı gibi. Dostumun beni bağışlayacağını umarak, işte bu nedenle ‘aldıklarınızın sizde kalmasına izin veriyorum’. Buna karşın, bu istisna ile, onun benim için yasa değerinde olan dileğini hiçe saymış bulunuyorum; bunu kendi sorumluluğum alünda yaptım, kendi zararıma ve bunu bir yasayı hiçe sayan kişi olarak yaptım, yoksa yasayı inkâr eden, onu yürürlükten kaldıran biri olarak değil; bu nedenle ‘ötekileri yakmayacağım boşuna düşünülmesin …”
… Sosyalizm ve edebiyat üzerine kitap okumak için …
Alışılagelmiş kitap sunumlarından farklı bir çalışma bu. Neden? Öncelikle kitap tanıtan kitap serisinde tanıtımı yazanlar da tıpkı tanıtılan sanatçı ve filozoflar gibi birer yazar. Bir çoğu profesyonel ve yarı-profesyonel olarak yazı hayatlarını sürdürmekteler. Ek olarak… katkıda bulunan yazarlar eserin güzelliği kadar kendi iç güzelliklerini, kişisel tecrübelerini, eserle ve yazarla tanışma serüvenlerini de ortaya koyuyorlar. Bu bakımdan kitap tanıtan kitapAktaş, Kafka, Ramazanoğlu veya Kazancakis ile olduğu kadar Başarslan, Gürkan, Becer ve Özdemir ile de tanışmanın veya mevcut dostluğu ilerletmenin güzel bir yolu. Bu 4cü kitapta Yine « ağır » konuklarımız var : Franz Kafka, Cihan Aktaş, Michel Houellebecq, Yıldız Ramazanoğlu, Nikos Kazancakis, Ali Şeriati, Jacques Derrida, Selim İleri, André Gide. 20 farklı kitap, Rusya, Fransa, İran, Almanya ve Türkiye’den 20 yazar. 98 sayfalık bu kitabı, kitap tanıtan kitapların dördüncüsün ilginize sunuyoruz. Buradan indirebilirsiniz.
Bir yanda zekât üzerinden eşitlikçi bir İslâm yorumu yapan anti-kapitalist Müslümanlar. Diğer tarafta bir türlü iktidar olamayan, sosyalizmi bilmeyen, kemalizmi demokrasi zanneden devletçi, hatta darbe yanlısı bir Türk solu.
Türk solu geçmişiyle yüzleşemekten korkuyor. Solcunun solcuyu katlettiği 1 Mayıs 1977 bir tabu. Deniz Gezmiş’in ulusalcı duruşunu da eleştiremiyorlar. Evet… Türk solcuları iktidara yürümek için bir koltuk değneğine muhtaçlar. Peki ya İslâm? Sosyalizm İslâm’a ne kazandırabilir? Sosyalist devletlerin Müslümanlara yaptığı onca eziyetten sonra Müslümanlar sosyalizm ile ittifak yapabilir mi?
Derin Düşünce okurları tartıştılar, biz de kitaplaştırdık. Buradan indirebilirsiniz.