Dikkat Kitap: Fikir Kırıntıları – 1
By admin on Oca 25, 2016 in Aforizmalar, Dikkat Kitap
140 karakterle derdini anlatabilenlerden misiniz? Kısa mesajlar, FaceBook’taki özlü sözler, Twitter’da kısaltıldıkça sloganlaşan fikirler… Tabi insanlar sözü uzatmanın yeni yollarını buldular: Video, caps, … Ancak kısa söz her zaman derinlikten mahrum olmakla eş anlamlı değil. Az sözle çok ama çok derin mânâlar da aktarılabilir. Başta ayetler ve hadisler hatta hikmet kitapları bunu ispat etmiyor mu?
İslâm alimleri gibi Batılı filozoflar da kısa sözü sevmişler ve övmüşler. Bunu kâh bilginin kâh bilgeliğin alâmeti saymışlar. Leibnitz’in Monadoloji’si, Kierkegaard’ın Felsefî Kırıntıları, Kafka’nın Aforizmalar’ı… Bazen de tabiatı icabı hiyerarşik bir yapı kabul etmeyen fikirler “aforizmalar” başlığıyla kısa kısa yazılmış. Wittgenstein’ın “Kesinlik Üzerine” adlı kitabı bunlardan biri. Kendisinin de söylediği gibi bu harika kitaba ortasından veya sonundan başlanabilir, hiçbir şey değişmiyor. Friedrich Nietzsche’nin veya Cemil Meriç’in de yok mu fikir kırıntıları? Neticede kısa söz mânâya engel değil hatta bazen tam tersi. Meselâ ehl-i tarik “sözün tamamı lafı anlamayana söylenir” buyurmuşlar. Peki nasıl oluyor? ”Doğru” dizilmiş 4-5 kelime yüzlerce sayfada alatılamayanları anlatıveriyor bir çırpıda. Meselâ “Nefsini bilen RABB’ini (/rabbini, “rabb” edindiği şeyi) bilir” hadisi yahut Mesnevî’den, Hikem-i Ataiyye’den birkaç satır… Zannediyorum kısa sözün hikmeti dışarıdan aktarılan, alimden cahile verilen yeni bir şey değil. Meselê ârifin irfanıyla agâh olunması; dinleyende bilkuvve (potansiyel) olarak bulunan güzelliklerin uyandırılması, bilfiil (aktif) hale geçirilmesi. Bunun için “dinleyen anlatandan “ârif olsa gerek” buyurmuş büyükler.
Twitter tecrübesi de bu bakımdan ilginç. İnsanlar ateşli siyasî tartışmalarda sözü en kısa, en öz biçimde söylemeye çalışırken gereksiz detayları silip 140 karaktere sığdırmaya çalışıyor. Bu şüphesiz zekâ geliştirici bir faaliyet. Sadece Ben’im söylemek istediklerim değil Sen’in bunu nasıl anlayacağın daha önemli çünkü dinleme/okuma vakti kısıtlı.
Diğer yandan biz modernler tuhaf bir çağda yaşıyoruz. 20ci yüzyılda vakit kazanmak için icad edilen makineler sayesinde öyle çok boş zamanımız oldu ki 21ci yüzyılda o zamanı (can sıkıntısını) öldürecek icadlar yapmak zorunda kaldık: Hızlı giden trende sıkılmamak için elektronik oyun, işten eve hızlı gelen sıkılmasın diye TV dizileri…
Yürüyen merdivenlerde yürüyerek kazandığı vakti ve fazla kiloları yakmak için spor salonuna giden bir insanın hikmetli sözlerle karşılaşma ihtimali en yüksek olan mekân şüphesiz sanal mekânlar. Biz de Twitter’da paylaştığımız kısa mesajları konularına göre tasnif edip kitaplaştırdık, ilginize sunduk. Eğitimden Türk soluna, ekonomik krizlerden petrol savaşlarına, ölüm korkusundan küresel ısınmaya kadar çok farklı konularda aforizmalar… Konuları derinleştirmek isteyenler için ise makaleler ve kitaplar da tavsiye ettik. Buradan indirebilirsiniz.
1 Yorum
Yazan:doğan Tarih: Şub 1, 2016 | Reply
mehmet bey,
Bireysel haklar ve Özgürlükler dersi veren bir hocanın RAMAZANDA oruç tutan doktora öğrencisine zorla rakı içirdiğine şahid olduk.
Her gün TV’de boy gösteren azınlık hakları ve anayasa uzmanı bir profesörün Fransa’da iki Müslüman kıza zorla domuz yedirmeye çalıştığına şahidiz.
cümlelerinde bahsedilen kişilerin isimlerini merak ettim, rica etsem mail atar mısınız?