Ermiş / Halil Cibran
By Aisha Benghazi on Haz 24, 2016 in edebiyat, Kitap Alıntısı
Eviniz sizin genişlemiş bedeninizdir.
Güneşte büyür, gecenin sessizliğinde uyur ve düşsüz değildir.
Eviniz de düşlemez mi ve düşlerken kenti bir küçük koru ve tepenin üzerine kaçarak terk etmez mi?
Evlerinizi avucuma toplayıp, tohum eker gibi ormanlara ve ovalara serpmek isterdim.
Vadiler sokaklarınız, yeşil patikalar yollarınız olsaydı, birbirinizi üzüm bağlarında arasaydınız ve üzerinize toprağın mis kokusu sinmiş olarak gelseydiniz.
Ama henüz o gün gelmedi.
Atalarınız korkularıyla sizleri iç içe, bir araya topladılar. Ve bu korku biraz daha sürecek. Bir süre daha kentin duvarları ocaklarınızı tarlalarınızdan ayıracak.
Ve söyleyin bana ey Orphalese halkı, bu evlerde neyiniz var? Sürgülü kapılarla koruduğunuz nedir?
Huzur mu var? Gücünüzü ortaya çıkaran o sessiz dürtü mü var bu evlerde?
Anılarınız mı var? Zihninizin doruklarına yayılan parıldayan kemerler mi var?
Yüreğinizi tahta ve taştan yapılmış şeylerden alıp kutsal dağlara götüren güzellik mi var?
Söyleyin bana, var mı bunlar evlerinizde?
Yoksa sadece rahatlık mı var ya da rahatlık tutkusu mu var, eve konuk gibi girip, sonra ev sahibi daha sonra da evin efendisi olan o sinsi şey mi var?
Evet, o elinde bir kanca ve kırbaçla daha büyük tutkularınızı bir kuklaya çeviren terbiyeci olur başınıza.
Elleri ipek gibi yumuşaktır ama yüreği demirdendir.
Sizi ninnileriyle uyutur, yatağınızın başında dikilip bedeninizi alaya almak için.
Duyularınızla dalga geçer ve kırılgan kaplar gibi devedikeninden pamuklara sarar onları.
Aslında rahatlık tutkunuz ruhunuzun ateşini öldürür, sonra da cenaze töreninde sırıtarak yürür.
Fakat siz evrenin çocukları, huzur içinde huzursuz olanlar, siz tuzağa düşürülmeyecek ve uysallaştırılmayacaksınız. Eviniz gemi çıpası değil, gemi direği olacak.
Bir yarayı kaplayan parlak bir zar değil, gözü koruyan göz kapağı olacak.
Ne kapılardan geçebilmek için kanatlarınızı kapatın, ne tavana vurmasın diye başınızı eğin ne de duvarlar çatlayıp yıkılacak diye nefes almaktan korkun.
Ölülerin diriler için yaptığı mezarlarda yaşamayacaksınız.
Ne kadar gösterişli ve muhteşem olsa da eviniz ne sırlarınızı tutacak ne de arzularınızı barındıracak.
… Yeni kitaplar keşfetmek için …
Kitap tanıtan kitapların 7cisine damgasını vuran düşünür Susan Sontag oldu. 1977’de yayınladığı“Fotoğraf Üzerine” isimli cesur kitaptan bahseden 4 makale ile başlıyoruz. Mehmet Özbey’in kaleminden eskimeyen bir kitabı ziyaret edeceğiz sonra: Yüzyıllık Yalnızlık (Gabriel Garcia Marquez) Değerli yazarlarımızdan Mehmet Salih Demir ve Mustafacan Özdemir tek bir kitaba ve tek bir yazara odaklı kitap sohbetlerinden farklı makaleler hazırladılar. Bunlar kavram ve/veya olaylara odaklı, birden fazla kitaptan ve müelliften istifade eden çalışmalar: Terör, vicdan, modernleşme, bilim felsefesi (Kuhn, Heidegger, Derrida, Gadamer, Dilthey, Mach, Baudrillard, Toulmin) … Suzan Nur Başarslan’ın yazdığı Türk romanının tarihçesi veSeksenli Yıllarda Türk Romanı Ve Post Modern Eğilimlerde bu kategoriye dahil edilebilir. Bunların yanısıra yazar kadar hatta bazen daha fazla ünlenmiş kitaplara adanmış makaleleri de yine bu sayıda bulacaksınız: Zeytindağı (Falih Rıfkı Atay), Hayy Bin Yakzan (İbn-i Tufeyl), Körleşme (Elias Canetti), Taşrada Düğün Hazırlıkları (Franz Kafka). Kitap tanıtan Kitap 7’nin daha önceki sayılardan bir diğer farkı da Georg Simmel’e adanmış iki makale içermesi. Karl Marx ve Max Weber arasındaki kayıp halka olarak nitelenen Simmel’in “Büyük şehir ve zihinsel yaşam” (Die Großstädte und das Geistesleben, 1903) isimli özgün çalışmasından bahsettiğimiz makaleler kitabın sonunda. Buradan indirebilirsiniz.
Önceki kitap sohbetleri: