RSS Feed for This Post

İnsancıklar / Dostoyevski

insanciklar-dostoyevskiHatta bir sürü güzel rüya bile gördüm. Hepsi de sizinle ilgiliydi Varenka. Sizi insanın zevki, doğanın süsü kuşlara benzettim. Sonra birden dert ve tasa içinde yaşayan biz insanların, havadaki kuşların kaygısız ve masum mutluluklarını kıskanmamız gerektiğini hissettim. Daha buna benzer karşılaştırmalar yaptım. Elimde aynı şeylerden söz eden bir kitabım var Varenka, her şey ayrıntısıyla anlatılmış orada. Size bunları çeşit çeşit hayallerim olduğunu anlatmak için yazıyorum. Üstelik şimdi bahar, insanın aklına hep hoş ve tatlı şeyler geliyor. Her şey gül gibi pembe oluyor. İşte bu yüzden size bunları yazdım. Daha doğrusu bunları bir kitaptan aldım. Yazar duygularını dizelere döküp diyor ki: “Neden kuş değilim sanki, yırtıcı bir kuş?” İşte böyle devam edip gider. Daha bir sürü düşünceler var içinde ama boş verelim onları. Şimdi söyleyin bakalım, bu sabah nereye gidiyordunuz öyle Varvara Alekseyevna? Siz bir bahar kuşu gibi odanızdan telaşla çıkıp avluyu neşeyle geçerken ben işe gitmemiştim daha. Sizi öyle görmek beni nasıl da mutlu etti! Ah Varenka ah, siz sakın ola ki hüzünlenmeyin, gözyaşları hiçbir şeyi hafifletmez. Bunu biliyorum hayatım, bunu yaşayarak öğrendim. Şimdi rahatsınız, sağlığınız da düzeldi. Fedora nasıl? Ne iyi bir kadıncağız o! Lütfen onunla nasıl geçindiğinizi, her şeyden memnun olup olmadığınızı yazın bana olur mu? Fedora’nın bazen biraz huysuzluk yaptığı oluyordur ama siz ona aldırmayın Varenka. Tanrı onu korusun! Çok iyi bir insan o.

Size bizim Teresa’dan söz etmiştim. O da iyi ve güvenilir bir kadındır. O zamanlar nasıl mektuplaşacağımızı düşünüyordum. Nasıl gönderecektik? Sonra şansımıza Tanrı bize Teresa’yı gönderdi. Ne iyi, uysal ve sakin bir kadıncağız! Ama ev sahibimizin hiç insafı yok. Eski bir paçavra gibi canını çıkarıyor kadının. Öyle bir harabeye düştüm ki Varvara Alekseyevna. Ne de olsa pansiyon! Eskiden tam bir keşiş gibi yaşıyordum, hatırlarsanız öyle huzurlu ve sakindim ki, iğne düşse duyuluyordu. Oysa burada gürültü patırtı, bağırış çağırış ve uğultudan başka bir şey yok. Ama siz burası hakkında pek bir şey bilmiyorsunuz. , Karanlık, pis ve uzun bir koridor düşünün. Sağda boş bir duvar, solda da otel odaları gibi tek sıra halinde dizilmiş numaralı kapılar.

Kapıların arkasında da küçük birer kiralık oda. O küçücük odalarda insanlar ikişerli, üçerli gruplar halinde yaşarlar. Düzen filan aramayın sakın, tam Nuh’un gemisi! Ama hepsi iyi insanlara benziyorlar, hepsi okumuş, tahsilli, aralarında bilgili bir de devlet memuru var -edebiyatla ilgili bir yerlerde çalışıyor- Homeros’tan, Brambeus’tan, daha başka yazarlardan bahseder. Her konudan konuşur, zeki bir adam! Kâğıt oynamaktan başka bir şey yapmayan iki de subay var. Ayrıca bir denizci ile bir İngilizce öğretmeni de burada oturuyor. Durun sizi güldüreyim biraz. Bir dahaki mektubumda onları size ayrıntısıyla anlatırım. Ev sahibemiz ufak tefek, pasaklı bir ihtiyar. Bütün gün terlikle ve sabahlıkla dolaşıp Teresa’ya bağırır durur. Ben mutfakta oturuyorum, -daha doğrusu mutfakta değil de mutfağın yanındaki odada- mutfağımızın temiz, aydınlık ve iyi döşenmiş olduğunu söylemeliyim. Odam küçük ve sakin bir köşe… Üç pencereli mutfağımız bir kenarından bir bölmeyle ayrılıp oda yapılmış. Odamın bir penceresi bile var, ferah ve rahat bir oda. Evet işte benim küçük köşem bu.

Sakın bir şeyler sakladığımı düşünerek ne de olsa mutfak deyip, odamı küçümsemeyin. Mutfağın bir bölmeyle ayrılıp oda yapıldığı doğru ama bu önemli değil. Herkesten uzakta rahat rahat yaşıyorum. Kendime bir yatak, bir masa, bir konsol ve birkaç tane de sandalye buldum. Duvara da bir ikon astım. Kuşkusuz çok daha iyi evler bulunabilir ama önemli olan rahatlık.

… Yeni kitaplar keşfetmek için …

Kitap tanıtan kitap 7

kitap-tanitan-kitap-7 - kucuk Ücretsiz kitap indirin74 kitap indirin Dost Kazanma ve İnsanları Etkileme Sanatı / Dale CarnegieKitap tanıtan kitapların 7cisine damgasını vuran düşünür Susan Sontag oldu. 1977’de yayınladığı“Fotoğraf Üzerine” isimli cesur kitaptan bahseden 4 makale ile başlıyoruz. Mehmet Özbey’in kaleminden eskimeyen bir kitabı ziyaret edeceğiz sonra: Yüzyıllık Yalnızlık (Gabriel Garcia Marquez) Değerli yazarlarımızdan Mehmet Salih Demir ve Mustafacan Özdemir tek bir kitaba ve tek bir yazara odaklı kitap sohbetlerinden farklı makaleler hazırladılar. Bunlar kavram ve/veya olaylara odaklı, birden fazla kitaptan ve müelliften istifade eden çalışmalar: Terör, vicdan, modernleşme, bilim felsefesi (Kuhn, Heidegger, Derrida, Gadamer, Dilthey, Mach, Baudrillard, Toulmin) … Suzan Nur Başarslan’ın yazdığı Türk romanının tarihçesi veSeksenli Yıllarda Türk Romanı Ve Post Modern Eğilimlerde bu kategoriye dahil edilebilir. Bunların  yanısıra yazar kadar hatta bazen daha fazla ünlenmiş kitaplara adanmış makaleleri de yine bu sayıda bulacaksınız: Zeytindağı (Falih Rıfkı Atay), Hayy Bin Yakzan (İbn-i Tufeyl), Körleşme (Elias Canetti), Taşrada Düğün Hazırlıkları (Franz Kafka). Kitap tanıtan Kitap 7’nin daha önceki sayılardan bir diğer farkı da Georg Simmel’e adanmış iki makale içermesi. Karl Marx ve Max Weber arasındaki kayıp halka olarak nitelenen Simmel’in “Büyük şehir ve zihinsel yaşam” (Die Großstädte und das Geistesleben, 1903) isimli özgün çalışmasından bahsettiğimiz makaleler kitabın sonunda. Buradan indirebilirsiniz.

Önceki kitap sohbetleri:

Trackback URL

ÖNEMLİ

--------------------------------------------------------------------

Tüm yazı, yorum ve içerikten imza sahipleri sorumludur. Yayımlanmış olmaları, bu görüşlere katıldığımız anlamına gelmez.

Hakaret içerse dahi bütün yorumlar birer fikir eseridir. Ama bu siteye ilk kez yorum yazıyorsanız, yorum kurallarına gözatın yine de.

Not: Sitenin ismini dert etmeyin, “derinlik” üzerine bayağı bir geyik yaptık, henüz söylenmemiş bir şey bulmanız oldukça zor :)

Editörle takışmayın, o da bir anne-babanın evlâdıdır, sabrının sınırı vardır. Siz haklı bile olsanız alttan alın, efendilik sizde kalsın.

Sitenin iç işleriyle ilgili yorum yapmayın, aklınıza takılan soruları iletişim kutusundan sorun, kol kırılsın, yen içinde kalsın.

Kendi nezaketinizi bize endekslemeyin, bizden daha nazik olarak bizi utandırın. Yanlış ve eksik şeylerden şikayet etmek yerine bilgi ve yeni bakış açısı sunarak tamamlayın, düzeltin, tevazu ile öğretin bize bildiklerinizi.

Bu kurallara başkasının uyup uymamasına aldırmayın, siz uyun. Bütün yorumları hızla onaylanan EN KIDEMLİ YORUMCULAR arasındaki nizamî yerinizi alın.

--------------------------------------------------------------------
  • Siz de fikrinizi belirtin