Ermiş / Halil Cibran
By Aisha Benghazi on Ağu 5, 2016 in edebiyat, Kitap Alıntısı
Güzelliği nerede arayacaksınız ve o eğer yolunuz, rehberiniz değilse onu nerede bulacaksınız?
Konuşmanızı onunla örmezseniz, ondan nasıl söz edeceksiniz?
Mağdur olanla kalbi incinmiş olan der ki: “Güzellik şefkatli ve yumuşak huyludur,
Kendi görkeminden yarı utanç duyan genç bir anne gibi dolaşır aramızda.”
Ve tutkulular der ki: “Hayır, güzellik güç ve korkudur.
Güçlü bir kasırga gibi altımızdaki yeryüzünü ve üzerimizdeki gökyüzünü sarsar.”
Yorgun ve bitkin olanlar der ki, “güzellik yumuşak bir fısıltıdır. O bizim ruhumuzda fısıldar.
O sesini bizim sessizliğimizde duyurur tıpkı gölgenin korkusuyla can çekişen soluk bir ışık gibi.”
Ama huzursuz olanlar der ki, “biz güzelliğin dağlar arasında çığlığını duyduk.
Ve bu çığlıkla birlikte toynak sesleri, kanat çırpışları ve aslanların kükremesi geldi.”
Geceleri şehrin bekçileri der ki, “Güzellik şafakla birlikte doğudan doğar.”
Gündüz emekçileri ve gezginleri der ki, “biz güzelliği günbatımının penceresinden yeryüzüne eğilirken gördük”
Kışın karda mahsur kalanlar der ki, “O ilkbaharda tepelerden adaya zıplaya gelecek”
Yaz sıcağında hasatçılar der ki, “biz onu sonbahar yapraklarıyla dans ederken gördük, saçlarında kardan izler vardı”
Güzellikle ilgili bütün bunları siz söylersiniz.
Ama söyledikleriniz aslında onunla değil karşılanmamış gereksinimlerinizle ilgilidir.
Güzellik bir gereksinim değil bir coşkudur.
Susamış bir ağız, açılıp uzatılan bir el değildir.
Daha ziyade alevlenmiş bir yürek ve büyülenmiş bir ruhtur.
Gördüğünüz bir imge ya da duyduğunuz bir şarkı değildir güzellik.
Gözleriniz kapalı olduğu halde gördüğünüz bir imge, kulaklarınız tıkalıyken duyduğunuz bir şarkıdır fakat.
Kırışık ağaç kabuğunun içindeki bitki özü değildir ya da pençeye ilişmiş bir kanat.
O aslında sonsuza dek çiçek açan bir bahçe ve durmaksızın uçan bir melek sürüsüdür.
Ey Orphalese halkı, güzellik yaşam kutsal yüzündeki peçenin kaldırıldığı yaşamdır.
Ama yaşam da peçe de sizsiniz.
Güzellik kendine aynada bakan sonsuzluktur.
… Yeni kitaplar keşfetmek için …
Kitap tanıtan kitapların 7cisine damgasını vuran düşünür Susan Sontag oldu. 1977’de yayınladığı“Fotoğraf Üzerine” isimli cesur kitaptan bahseden 4 makale ile başlıyoruz. Mehmet Özbey’in kaleminden eskimeyen bir kitabı ziyaret edeceğiz sonra: Yüzyıllık Yalnızlık (Gabriel Garcia Marquez) Değerli yazarlarımızdan Mehmet Salih Demir ve Mustafacan Özdemir tek bir kitaba ve tek bir yazara odaklı kitap sohbetlerinden farklı makaleler hazırladılar. Bunlar kavram ve/veya olaylara odaklı, birden fazla kitaptan ve müelliften istifade eden çalışmalar: Terör, vicdan, modernleşme, bilim felsefesi (Kuhn, Heidegger, Derrida, Gadamer, Dilthey, Mach, Baudrillard, Toulmin) … Suzan Nur Başarslan’ın yazdığı Türk romanının tarihçesi veSeksenli Yıllarda Türk Romanı Ve Post Modern Eğilimlerde bu kategoriye dahil edilebilir. Bunların yanısıra yazar kadar hatta bazen daha fazla ünlenmiş kitaplara adanmış makaleleri de yine bu sayıda bulacaksınız: Zeytindağı (Falih Rıfkı Atay), Hayy Bin Yakzan (İbn-i Tufeyl), Körleşme (Elias Canetti), Taşrada Düğün Hazırlıkları (Franz Kafka). Kitap tanıtan Kitap 7’nin daha önceki sayılardan bir diğer farkı da Georg Simmel’e adanmış iki makale içermesi. Karl Marx ve Max Weber arasındaki kayıp halka olarak nitelenen Simmel’in “Büyük şehir ve zihinsel yaşam” (Die Großstädte und das Geistesleben, 1903) isimli özgün çalışmasından bahsettiğimiz makaleler kitabın sonunda. Buradan indirebilirsiniz.
Önceki kitap sohbetleri: