Yeşil Yol / Stephen King
By 悟り on Tem 22, 2017 in edebiyat, Kitap Alıntısı, Sinema
- Yoruldum, patron.Yollarda yağmurdaki bir serçe kadar yalnız olmaktan yoruldum.Yanımda hiç arkadaş olmamasından bıktım. Nereye gideceğimizi, nereden geldiğimizi söyleyecek biri. İnsanların birbirine kötü davranmasından bıktım. Her gün dünyada hissettiğim ve duyduğum acılardan bıktım. Çok fazla var, sanki her an için kafama cam parçaları batıyor. Anlıyor musun? Karanlıktan korkuyorum patron lütfen ışığı kapatma.
- Bir kez daha yaratamadığımızı yok etmeyi başarmıştık.
- Filmlerde ucuza kurtulunuyor. Masumiyet de ucuz. Bir çeyrek ödüyorsunuz ve bunun karşılığını alıyorsunuz. Gerçek hayatta ise bedeller daha yüksek ve yanıtların çoğu da farklı.
- Televizyon fena değil, ona karşı değilim, ama insanı dünyadan koparıp yalnızca kendi camına bağlamasını sevmiyorum. En azından o bakımdan radyo daha iyiydi.
- Onları sevgileriyle öldürdü,” dedi John. “Birbirlerine olan sevgileriyle. Nasıl olduğunu anlıyor musun?
- Sanırım hiçbir şeyi asla tamamen silip atamazsınız dünya denen bu karanlık aynadan.
- Sanırım size kimin zarar verdiğini bilmezseniz, geceleri uykunuz kaçmaz.
- Yalnız ve korkmuş olmak herhangi bir yaşta çok kötü ama sanırım en fenası yaşlıyken.
- Bazen neden yoktur. Asıl korkunç olan da bu.
- Büyük baskı altında insanlar çözülebilirler. Kendi kendilerine zarar verebilirler. Başkalarına zarar verebilirler.
- İnsanın eli yarı evcilleşmiş bir hayvana benzer; çoğu zaman iyidir ama bazen kontrolden çıkıp gördüğü ilk şeyi ısırır.
- Hayatımda gurur duymadığım birkaç şey yaptım,” dedi. “Ama ilk kez gerçekten cehenneme düşme tehlikesi hissediyorum.
- Yaşamımın o döneminde tanıdığım insanlardan bazıları (çoğu korkunç insanlardı) ancak gülerken normal görünürlerdi.
- Onda hayvanat bahçesine hayvanları görmek için değil de kafeslerinin içinde onlara taş atmak için giden zalim bir oğlan çocuğunun kalbi vardı.
- Anılarımdan bazıları çok korkunç, ama yine de, tıpkı kalemtraşın kalem ucunu sivrilttiği gibi, bunların da belleğimi ve bilincimi keskinleştirdiğini hissediyorum. Bu da acılara dayanma gücü sağlıyor.
…Yeni yazarlar ve kitaplarla tanışmak için…
Kitap tanıtan kitapların 7cisine damgasını vuran düşünür Susan Sontag oldu. 1977’de yayınladığı “Fotoğraf Üzerine” isimli cesur kitaptan bahseden 4 makale ile başlıyoruz. Mehmet Özbey’in kaleminden eskimeyen bir kitabı ziyaret edeceğiz sonra: Yüzyıllık Yalnızlık (Gabriel Garcia Marquez) Değerli yazarlarımızdan Mehmet Salih Demir ve Mustafacan Özdemir tek bir kitaba ve tek bir yazara odaklı kitap sohbetlerinden farklı makaleler hazırladılar. Bunlar kavram ve/veya olaylara odaklı, birden fazla kitaptan ve müelliften istifade eden çalışmalar: Terör, vicdan, modernleşme, bilim felsefesi (Kuhn, Heidegger, Derrida, Gadamer, Dilthey, Mach, Baudrillard, Toulmin) … Suzan Nur Başarslan’ın yazdığı Türk romanının tarihçesi ve Seksenli Yıllarda Türk Romanı Ve Post Modern Eğilimler de bu kategoriye dahil edilebilir. Bunların yanısıra yazar kadar hatta bazen daha fazla ünlenmiş kitaplara adanmış makaleleri de yine bu sayıda bulacaksınız: Zeytindağı (Falih Rıfkı Atay), Hayy Bin Yakzan (İbn-i Tufeyl), Körleşme (Elias Canetti), Taşrada Düğün Hazırlıkları (Franz Kafka). Kitap tanıtan Kitap 7’nin daha önceki sayılardan bir diğer farkı da Georg Simmel’e adanmış iki makale içermesi. Karl Marx ve Max Weber arasındaki kayıp halka olarak nitelenen Simmel’in “Büyük şehir ve zihinsel yaşam” (Die Großstädte und das Geistesleben, 1903) isimli özgün çalışmasından bahsettiğimiz makaleler kitabın sonunda. Buradan indirebilirsiniz.
Önceki kitap sohbetleri:
- Kitap Tanıtan Kitap 1
- Kitap Tanıtan Kitap 2
- Kitap Tanıtan Kitap 3
- Kitap Tanıtan Kitap 4
- Kitap Tanıtan Kitap 5
- Kitap Tanıtan Kitap 6