Author Archive

YAKINDA: Çoğaltılabilirlik çağında sanat eseri »

“… Bugün anneannenin otantik çorbası ve teyzenin otantik böreği yok ama adı “otantik” olan çok sayıda çorbacı, börekçi, mantıcı ve kebapçı var. Bu lokantaların sayısı binleri geçtiği için gerçekten otantik olmaları imkânsız ama hepsinin adı “otantik”. Bunlara bir de “since 1888” yazan markaları, “birinci geleneksel pilav günü” düzenleyen okulları eklerseniz ne acayip bir otantizm içinde […]

Yazmak ve Yaşamak Eylülde… »

“… Eylül gelmedi, acı eylüle gölge etti, ümmetin ayrılışı siret etti harflere, bir araya düşemediler bir olandan bir parça değilmişçesine ırağa, ayrılığa düştüler. Onlar olası bir yazıdan ırak kaldıkça, eylül de gönüllerimizden ırak kaldı. İnsan… İnsan, insan hüznü, neşeyi ve telaşı terk eyleyip, acıyı buyur edebildi. İnsan bunca yükü yüklenebildi, eylül öyle mi, dayanamadı, gönül […]

Alper Gürkan’ın romanı Mütercim »

DUYURU: Modernleşme, sanat kuramı, edebiyat, sinema yazılarından ve çok önemli kitap tanıtım yazılarından tanıdığınız Alper Gürkan’ın romanı Mütercim okurlarıyla buluştu. Kitaba şu adresten indirimli olarak ulaşabilirisiniz. Arka kapak: Mütercim, hocasının ölümüyle yarım kalan bir tercümeyi tamamlamak için 1924’te, İstanbul’dan Ankara’ya gelen bir çevirmenin değişen dünyasının hikâyesini anlatıyor… Tercüme sorunlarıyla birlikte mütercimini, iktidarı ve Takrir-i Sükûn […]

Nûbihar Dergisi 21. Yılında “Uluslararası Din, Dil ve Kimlik Sempozyumu” Düzenliyor »

Nûbihar Dergisi tarafından 21 22 Eylül tarihlerinde Diyarbakır’da “Uluslararası Din, Dil ve Kimlik Sempozyumu” adı altında bir sempozyum gerçekleştirilecek. Sempozyumda Kürt kimliği, kültürü, dili, din ve milliyetçilik, anadil, çok dillilik ve kültürlülük gibi konular konuşulacak. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirecek konferansa dünyanın farklı ülkelerinden akademisyenler, gazeteci ve yazarlar konuşmacı olarak

YAKINDA: Kemalizm, Kapitalizm ve Sosyalizmin Ortak Yönleri »

“… Sanat ve adalet insanın hür tercihlerini ifade ettiği sahalardır. Bu sebeple kemalizmin, kapitalizmin ve sosyalizmin mimarî tarzları arasındaki çarpıcı benzerlik bir rastlantı değil. İnsanı bunaltan tekdüzelikte kurdukları şehirlerin birbirine bu kadar benzemesi de bir rastlantı değil. Zira bu sistemler yönettikleri insanları eşya gibi gören, mal gibi alıp satan sistemler. Bir başka deyişle adalet kaygısı […]

Destek: Andımız Kaldırılsın İmza Kampanyası »

Toplumsal çatışmaların bir nedeni de, katı ideolojik tutumların ve toplumda, kendi ırkının, kendi sınıfının, ya da kendi inancının bir başkasına üstün olduğu bilincinin, özellikle eğitim aracılığıyla kazandırılmaya çalışılmasıdır. Ulus devletçi sistemler eğitim aracılığıyla toplumun tüm kesimlerine tek bir ideolojiyi dayatarak, bireylere “benim dünyamın dışındakiler işe yaramaz” duygusunu aşılamaya çalışmıştır. Diktatörlerin, hâkim ideolojilerini, çocuklara daha küçük […]

YAKINDA: Güzel şehirler güzel insanlar içindir »

“… şehirleri ve binaları güzel yapan dekoratif eklemeler değil güzel tercihlerdir. Ama mimarlar, şehir plancıları ve halkın kendisi de güzel insanlar olursa mümkün olur bu. Meselâ birbirinin mahremiyetine hürmet etmeyen insanlar çoğunluksa evlerin arasına mesafe koymak neye yarar? Ya da fukaraya, yetime yardım etmeyenlerin, ilime, sanata merak duymayanların şehrinde külliye açsanız ne olur? Eskinin kopyası […]

YAKINDA: Tanrısal perspektif ve beşerî perspektif »

  “… Farklı perspektiflerden çizilmiş iki sahne. Sağdaki tablo İstanbul’un fethinden kısa bir süre sonra, 1490 senesinde Andrea Mantegna tarafından yapılmış. Ressam seyircisini Hz İsa’nın (a.s.) ayak ucundan baktırıyor, acziyet şuuruna davet ediyor bizi sanki? Nasırsız, bebek ayağı gibi resmedilmiş ayak tabanları ve yüzdeki bitkinlik ifadesi de hemen dikkati çekiyor. Kilise resimlerinde görmeye alışık olmadığımız […]

YAKINDA: Rönesans yeniden doğuş mu yoksa bir cinayet mi? »

“… Bir an için renk körü olan bir imparator hayal edin. Başkalarının renkleri görmesine, renkler üzerine konuşmasına, renklerle duygulanmasına o kadar sinir oluyor ki renkleri, boyaları yasaklıyor. Ülkede herşey siyah-beyaz. Sadece açık ve koyu griye müsamaha var. Bir müddet sonra lisan, akıl ve vicdan da köreliyor. Çünkü renklerden konuşamayan insanlar “kırmızı, mavi, yeşil” gibi kelimelerle birlikte […]

DUYURU: İnsanlık için, Mısır için »