Author Archive

Kötülük Üzerine Bir Deneme / Terry Eagleton »

“… Gerçekte bu söz öteki şeylerin yanı sıra zamanla “sebepsiz” anlamına da gelir olmuştur. Eğer çocuk katiller, cinayetleri (polisin korktuğu gibi) can sıkıntısı, kötü barınma şartları ya da ebeveyn ihmali yüzünden işlemiş olsaydı, şartlar onları cinayete zorlamış olurdu ve sonuç olarak o polisin istediği kadar büyük bir ceza almazlardı. Bu durum şu yanlış çıkarımla sonuçlanır: […]

Ermiş / Halil Cibran »

Ruhunuz rüzgârda başıboş dolaşırken, siz, yalnız ve korumasız, Başkalarına ve dolayısıyla kendinize karşı hata işlersiniz. Ve işlediğiniz bu hata için, mübarek kişilerin kapısını çalıp orada bir süre önemsenmeden beklemeniz gerekir. Tanrısal benliğiniz bir okyanus gibi; Sonsuza dek bozulmadan kalır. Ve tıpkı yüksek semalar gibi sadece kanadı olanları yüceltir Tanrısal benliğiniz hatta bir güneşe bile benzetilebilir; […]

Kötülük Üzerine Bir Deneme / Terry Eagleton »

“… Kötü insanların bedenlerine şeytanın nüfuz ettiği ve şeytanın bunlar üzerine “hükmettiği” söylenir bazen. Gerçekten de şeytani güçlerin çaresiz kurbanıysalar lanetlemeyi bırakıp acımalıyız kötülere. Şeytan filminin küçük kahramanından nefret mi etmeliyiz yoksa ona acımalı mıyız konusunda ilginç bir belirsizlik sergiler. İnsanların ele geçirilme inancı, Nuh Nebi’den kalma özgürlük ve determinizm meselesini sansasyonel bir dramatizmle gündeme […]

Ermiş / Halil Cibran »

Arkadaşınız yanıt bulan gereksinimlerinizdir. O sizin sevgiyle ektiğiniz ve şükranla biçtiğiniz tarlanızdır. Ve o sizin sofranız ve ocağınızdır. Çünkü siz ona açlıkla gelir ve onda huzuru ararsınız. Arkadaşınız düşündüğünü söylediğinde “hayır” demekten korkmaz, “evet” demekten de geri durmazsınız. Ve o sessiz kaldığında yüreğiniz onun yüreğini dinlemeyi bırakmaz. Çünkü arkadaşlıkta tüm düşünceler, arzular ve beklentiler sessiz […]

Kötülük Üzerine Bir Deneme / Terry Eagleton »

“… On beş yıl önce İngiltere’nin kuzeyinde on yaşında iki çocuk bir bebeği işkence edip öldürdü. Halk dehşetle ayağa kalktı. Oysa bu cinayeti niye özellikle korkutucu buldukları tam açık değildi. Neticede çocuklar, kimi zaman oldukça vahşice davranmaları doğal karşılanan sadece yan ehlileşmiş yaratıklardır. Eğer Freud haklıysa, çocuklar büyüklerinden çok daha zayıf birer süper egoya ve […]

Ermiş / Halil Cibran »

Din yapılan tüm işler ve sergilenen düşünceler değil midir? Ve ne iş ne düşünce olup, eller taşı yontarken ve tezgâhta çalışırken bile ruhunuzda durmadan zıplayan hayret ve şaşkınlık değil midir? Kim ayırabilir imanını işlerinden ya da inancını meşgalesinden? Kim saatleri önüne serip “bu Tanrı için, bu benim için, Bu ruhum için, bu bedenim için” diyebilir? […]

Ermiş / Halil Cibran »

Sahip olduklarınızdan verdiğinizde az vermiş olursunuz Gerçekten vermek kendinizden vermektir. Sahip olduklarınız gelecek kaygısıyla sakladığınız şeylerden başka ne olabilir? Ve yarın, kutsal kente giden hacıları takip ederken kemiklerinizi bırakmayan kumlara gömen fazla tedbirli bir köpeğe yarın ne getirebilir? İhtiyacım olursa kaygısı gerçek ihtiyaçtan başka nedir ki? Kuyunuz doluyken susuzluktan korkmak kanmayan bir susuzluk değil midir? […]

Mezarların Çığlığı / Halil Cibran »

Askerler hapishaneden doğal ve kırılgan bir güzelliği olan bir genç kadını getirerek geri geldi. Solgun görünüyordu ve yüzünde zulmün ve düş kırıklığının izleri belirmişti. Gözleri yaşlarla ıslanmış ve başı acının yükü altında eğilmişti. Ona iyice baktıktan sonra Emir dedi ki, “Cesedin başında bir gölge önümde duran bu bir deri bir kemik kadın ne suç işledi?” […]

Ermiş / Halil Cibran »

Güzelliği nerede arayacaksınız ve o eğer yolunuz, rehberiniz değilse onu nerede bulacaksınız? Konuşmanızı onunla örmezseniz, ondan nasıl söz edeceksiniz? Mağdur olanla kalbi incinmiş olan der ki: “Güzellik şefkatli ve yumuşak huyludur, Kendi görkeminden yarı utanç duyan genç bir anne gibi dolaşır aramızda.” Ve tutkulular der ki: “Hayır, güzellik güç ve korkudur. Güçlü bir kasırga gibi […]

Madame Rose Hanie / Halil Cibran »

Oturur oturmaz Madame Rose Hanie düşüncelerimi duyup okumuş olacak ki benim şüphelerimi daha fazla uzatmak istemedi. O güzel başını ellerine dayadı ve lir sesinden daha tatlı bir sesle, “Seninle hiç karşılaşmadım ama düşüncelerinin ve hayallerinin yankılarını insanların ağzından duydum ve onlar beni senin ezik kadınlara -kalbinin gizlerini keşfedip duygusal yakınlıklarını bildiğin kadınlara- merhamet olduğuna ve […]