Author Archive

Her Fırsatta Siyonizm »

“Her Fırsatta Antisemitizm” adlı bildirinin yazarlarından Ayşe Günaysu, hem bildiriyi anlatmayı, hem de benim daha önce yazmış olduğum yazı dolayımında bildiriyi eleştirenlere cevap vermeyi amaçlamış. Ayşe Günaysu’nun yazısından hareketle antisemitizmin, ırkçılığın ne olduğu ve bu bağlamda düşünce özgürlüğünün sınırlarını ele almayı amaçlıyorum.   Ayşe Günaysu, bildiriyi, İsrail’i eleştirenlerin tepesinde demoklesin kılıcı olarak adlandıran

Gelecekte Türk Solu Nasıl Olacak? »

Son 1-2 yılda olanlara ve Ergenekon operasyonuna verdiği tepkilerle Türk solu büyük bir yol ayrımında duruyor. Bu yol ayrımı, solda büyük bir krizi de görünür kılıyor. Herşeyden önce, Türk solunun neden bu halde olduğunun ve çözümün nerede olduğunun analizine ihtiyâcımız var. Bir kısım entellektüeller, konunun daha çok emperyalizm, AB karşıtlığı

Türk Sinemasında Tasavvufî Dil İmkânı ve ‘Yumurta’ »

‘ Ne olursa olsun, yalnızca bir meta olarak ‘tüketilmek’ istenmeyen her türlü sanatın amacı, hiç şüphesiz, kendine ve çevresine, hayatın ve insan varlığının anlamını açıklamak, yani insanoğluna gezegenimizdeki varoluş nedenini ve amacını göstermek olmalıdır. Hatta belki de hiç açıklamaya bile kalkmadan onları bu soruyla karşı karşıya getirmelidir.‘ Andrei Tarkovsky  Sinema ile tasavvuf ilişkisinin, film sanatı […]

Solun Din İle İlişkisinde Bocalamasının Sebepleri »

Din ile solun ilişkisi üzerine yapılan tartışmalar, solun belki kendi üzerine kapanmış materyalizm tabutunu kırması açısından önemli olduğu kadar, dindarların da kendileriyle toplumun diğer katmanları arasındaki ilişkiyi yeniden belirlemeleri için önemli fırsatlar yaratıyor. Solun, genelde KautskyPlehanov çizgisinde yorumlandığı ve bu yorumun sosyal Darwinist bir bakışı öngördüğünü söyleyebiliriz. Solun, bu hakim yorumu dışındaki diğer yorumlarının da […]

Demokles Kılıcı Olarak Anti-Semitizm Damgası »

İsrail’in Gazze’ye saldırıları devam ederken, her gün birçok insan ölürken ve ölenlerin sayısı artık bine doğru yaklaşırken, Türkiye’de yeni bir kırılma daha yaşanıyor. Her olayda; solcusu, sağcısı, islamcısı, kemalisti tarafından alınan tavırlarla yeni ayrılıklar ve yeni birleşmeler yaşanmakta. Darbeler, muhtıralar, Ergenekon tutuklamaları, Ermenilerden özür dileme kampanyası , 1 Mayıs olayları, Engin Çeber’in işkence sonucu ölmesi…her […]

Bir Yönetmen, Bir Başyapıt »

“Bir Yönetmen, Bir Başyapıt” dizisi, her bölümünde sinema tarihinde önemli yeri olan bir yönetmeni kısaca tanıtıp, o yönetmenin başyapıt olarak değerlendirilebilecek bir filmini etraflıca incelemeyi amaçlıyor. Sinemayı, çağımızın zorunlu düşünme araçlarından birisi olarak düşünüyor, sanat dalları içinde en önemlilerinden birisi olarak sayıyorum. Bu anlamda, ana akım sinemanın sinemayı, bir eğlence, bir zaman geçirme aracı olarak […]

Kerbelâ’dan Gazze’ye Zulmün Kısa Tarihi »

Benim için arınma ayları vardır ve bu ayların ikisinin de kendince bir manası vardır benim nezdimde. Bin aydan hayırlı Ramazan ayı ve içinde büyük bir acı barındıran Muharrem ayı. Muharrem ayı acısına bir acı daha katıldı…Gazze yanıyor, minicik canlar arşı ağlatıyor.    İnsan olarak boğazımıza kadar battığımız kirlilikten bir nebze olsun sıyrılmaya niyet edebilme; paslanmaya […]

Sergei Paradjanov Sineması ve ‘Sayat Nova’ »

Sergei Paradjanov, ayrıksı ve orijinal sinema diliyle kitleler tarafından çok izlenen bir yönetmen olmasa da, sanat olarak sinemanın en önemli isimlerinden birisidir. Batılı sinema eleştirmenleri tarafından çok iyi bilinen arkadaşı Tarkovsky’nin aksine, ne ülkemizde ne de Batı’da hakettiği ilgiyi görememiştir. Ancak Goddard, Antonioni, Tarkovsky, Pasolini gibi sinema sanatının dev yönetmenleri tarafından büyüklüğü takdir edilmiş, SSCB’de […]

Körleşme »

Elias Canetti’nin en önemli eseri olan “Körleşme; alm:Die Blendung; ing:Auto-da-Fe” 20.yy’ın en önemli romanlarından birisidir. 1931 yılında, 26 yaşındayken tamamladığı roman birçok açıdan Canetti’nin “Kitle ve İktidar” adlı toplumbilimsel araştırmasıyla da ilişkilidir. Roman hakkında yazdığı bir denemesinde Canetti “Günün birinde dünyanın artık bundan önceki romanlarda olduğu gibi, başka bir deyişle tek bir yazarın bakış açısından […]

Gazze’den kendimize bakmak »

Adorno “Auschwitz’den sonra şiir yazılamaz” derken, Auschwitz’de kurban olanların bugün cellat olduğunu görseydi ne hissederdi acaba? Ya Benjamin, Nazilerden kaçarken, yakalanacağını anlayınca intihar eden Benjamin? Öteki ile kurulacak ahlaki ilişki üzerine yazıp durmuş Levinas ne düşünürdü bugün Gazze’yi bombalayan soydaşlarını görseydi? Levinas’ın, İsrail’in 67’deki işgaline hiçbir karşıt şey söylemediğini, bu konuda tek kelime dahi yazmadığını […]